İstanbul’un Beşiktaş ilçesinin Gündoğdu Sokağı’nda bulunan 16 katlı binanın gece kulübü olarak kullanılan giriş katında çıkan yangın sebebiyle 29 işçinin katledilmesi, 20 sendika tarafından yapılan ortak basın açıklaması ile protesto edildi. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları’na (DSK) bağlı Dev Yapı-iş, Limter-İş, İnşaat-İş, Basın-İş, gibi birçok sendika tarafından düzenlenen eylemde “Kaza kader değil cinayet” pankartı açılırken, sık sık “Katillerden hesabı emekçiler soracak” sloganı atıldı. Basın metnini okuyan Dev Yapı-İş Genel Mali Sekreteri Osman Üney, “Sermayedarların, patronların kar hırsı daha kaç işçinin hayatına mal olacak” diye seslendi.

29 işçinin yaşamını yitirdiği Kulüp yangını: ‘Bilinçli taksir’den yargılanmaları gerekiyor 29 işçinin yaşamını yitirdiği Kulüp yangını: ‘Bilinçli taksir’den yargılanmaları gerekiyor

690X390Cc Ist 03 04 2024 Besiktas Yangin Protestou4

‘HESAP SORMAK ZORUNDAYIZ’

Hayatını kaybeden 29 işçinin denetimsizlik, iş yetiştirme telaşı ve yasal olmayan tadilat nedeniyle can verdiğini belirten Üney, “Dün burada gerçekleşen patlama ve işçi katliamı tesadüf değil. 1987'de alınan işletme ruhsatı ancak 2018 yılında yenilenmiş. O günden bugüne işletme ne denetlenmiş ne de tadilat başvurusu yapılmış. Yetkililer 'tadilat başvurusu yok, işletme -1 ve -2 katlarında. Dolayısıyla tadilatı gören yok, şikayet eden, bildiren de olmadı.' diyerek kendilerini aklamaya çalışıyor. Tıpki Soma'da, Ermenek'te, Bartın'da, İliç'te olduğu gibi. Oysa sosyal medyada işletmenin civarında yaşayan halk gazetecileri etiketleyerek hakikati duyurmaya çalışıyor, defalarca şikayet ettik, bir gün bile kapatılmadı diyorlar. İşletmenin bu olay öncesinde de sorunlu bir yer olduğunu görüyoruz. Birbirine top atan Beşiktaş Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi kurumların her birinin bu katliama giden süreçteki rollerini ortaya çıkarmak, her birinden hesap sormak zorundayız” dedi.

‘SORUMLULARIN YAKASINI BIRAKMAYACAĞIZ’

Erzîngan’ın Licik (İliç) ilçesinde Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat’ta dokuz kişinin kimyasal içeren toprağın altında kaldığı maden faciasını hatırlatan Üney, patronlar için iş güvenliği önlemlerinin gereksiz maliyet olarak görüldüğünü ifade etti.İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSİG) Meclisi’nini ‘Hergün en az 6 işçi hayatını kaybediyor’ verilerini hatırlatan Üney, AKP'li yıllarda bu sayılar daha da arttı. Çünkü kar ve rant uğruna iş cinayetlerini bizlere ‘kader’ olarak sunuyorlar. Bizler alınteri döküyoruz onlar zenginleşiyor. Bizler can veriyoruz, onlar mahkemelerde aklanıyor. Bizler sustukça bu düzen devam edecek. Bu düzenin ortağı kim olursa olsun susmamak katledilen işçi arkadaşımıza karşı sorumluluğumuzdur. Bunu bir an dahi unutmayacağız. Burada yaşanan işçi katliamının sorumluları bir bir ortaya çıkarılmalı.  Kimse sorumluluğunu üstünden atmaya kalkmasın. 29 işçi arkadaşımızın vahşice katledilmesinin hesabını soracağız. Sorumluların yakasını bırakmayacağız” şeklinde konuştu.

Daha sonra işçi ve emekçilere seslenen Üney, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha ne bekliyoruz? Ölüm sırasının bize gelmesini mi? Bu ölüm ve sömürü düzenine dur diyecek olan bizleriz. Bizler bir araya geleceğiz, örgütleneceğiz, harekete geçeceğiz ki, bu düzen son bulsun. İnsanca yaşam ve çalışma koşulları sağlansın. İş cinayetlerinde can vermek istemiyorsak mücadeleyi yükseltmekten başka çaremiz yok. Bir işçi arkadaşımızın daha sermayenin kârı uğruna aramızdan ayrılmasına tahammülümüz yok. Bizlere dayatılan kölelik koşullarına, güvencesiz çalışmaya; iş cinayetlerinde ölmemek adına örgütlenmeliyiz. Emeğimize, geleceğimize sahip çıkmalıyız.”

Basın açıklaması sloganlar ve alkışlarla sona erdi.