İstanbul Sözleşmesi’ni “Yasalarda yapacağımız değişikliklerle şiddeti engelleyeceğiz” sözleriyle yürürlükten kaldıran AKP, bu yönde hazırlanan yeni torba kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. İçerisinde kadınların yanı sıra sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarında da çeşitli ceza artırım hükümlerinin yer aldığı teklifte, skandal ceza indirimleri de öngörüldü.

TBMM Başkanlığı’na sunulan torba kanun teklifine göre, kadına yönelik şiddet olaylarına karışan ve yargılanan kişilerin “davayı etkilemeyecek” tutum ve davranışları, ceza indirimine gerekçe olamayacak. Ancak şiddet olayına karışan kişilerin olaydan duydukları pişmanlıkları açıkça göstermeleri halinde, cezalarında indirime gidilecek. Ayrıca faillerin dava süresince olayın çözülmesine katkı sunmaları durumunda da cezalarında indirim yapılacak.

İKİ AYLIK CEZA ARTIRIMI

Teklifte ayrıca çeşitli “göstermelik” ceza artırımları da öngörüldü. Kadına şiddette dört ay olan ceza alt sınırı sadece iki ay artırılarak altı aya çıkarılıyor. Kadına yönelik tehdit suçunun cezası alt sınırı, altı aydan dokuz ay hapis cezasına yükseliyor. “Kadına işkence” suçunun cezası için belirlenen üç yıllık alt sınır ise beş yıla çıkarılıyor.

Uzman çavuş boşanma aşamasındaki eşini katletti Uzman çavuş boşanma aşamasındaki eşini katletti

Kadına yönelik ısrarlı takipte de çeşitli kriterler hayata geçerse kovuşturma başlatılabilecek. Buna göre, takip, şartlara ve süreye göre “makul” seviyeyi aşarsa, haksız ısrarlı takibe dönüşecek ve cezai işlem uygulanabilecek. Ancak bunun için, takibin “ciddi huzursuzluklara neden olması” ve “güvenlik endişesine yol açması” gerekecek.

SORUŞTURMA İÇİN İZİN ŞARTI

Teklifte, sağlık çalışanlarını yakından ilgilendiren düzenlemelere de imza atıldı. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarında da ceza artırımı öngören AKP, Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Mesleki Sorumluluk Kurulu’na yeni sorumluluklar veriyor. Teklifin bu haliyle yasalaşması durumunda, sağlık çalışanları hakkında ancak Mesleki Sorumluluk Kurulu'nun izni ile soruşturma başlatılabilecek.

Kamu kurum ve kuruluşları ile devlet üniversitelerinde görev yapan sağlık çalışanlarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalarından kaynaklı zararların tazmini için açılan davalar sonucunda devlet tarafından ödenen tazminatın ilgilisine rücusu bakımından Mesleki Sorumluluk Kurulu yetkili olacak. Bu kurulun yapacağı değerlendirme sonucunda rücusuna karar verilen miktar bakımından ilgili sağlık çalışanına dönülmesi sağlanacak.