AKP'nin "Yeniden Büyük İstanbul" adıyla düzenlediği mitingine katılımcı sayısı Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın beklediğinden az oldu. Erdoğan mitingdeki konuşmasında “Biz bu meydanda 1,5 milyona alıştık. Bugün ise 650 bin kişi…” dedi. Bu sözler sosyal medyada "Erdoğan'ın hayal kırıklığı" olarak yorumlandı. CHP’li Tanal “İstanbul halkı sizi defterden sildi” yorumunda bulundu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün partisi tarafından İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen mitinge katıldı. Erdoğan konuşmasında, “Şu anda karşımda 650 bin kişi var. Biz bu meydanda 1,5 milyona alıştık. Bugün ise 650 bin kişi…” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın bu sözleri sosyal medyada da gündem oldu. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, “Erdoğan, İstanbul mitingine katılım oranıyla ilgili hayal kırıklığını gizlemedi. Sitemkâr konuşan Erdoğan, “Şu anda karşımda 650 bin kişi var. Biz bu meydanda 1,5 milyona alıştık. Bugün ise 650 bin kişi…’ İstanbul halkı, sizi defterden sildi. Ekrem İmamoğlu, 31 Mart’ta yine zafere ulaşacak” paylaşımında bulundu.
MİTİNG BİTMEDEN ALANDAN AYRILDILAR
Alanda Cumhur İttifakı'nın İstanbul'daki 39 ilçe belediye başkan adayı da yer alırken Erdoğan konuşma yaptığı esnada mitinge katılan seçmenlerin alandan ayrıldığı görüldü.
ERDOĞAN KATILIM SAYISINI BEĞENMEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinge katılanların sayısının 650 bin kişi olduğunu iddia etse de alanlarda boşluk gözlemlendi. Katılımın az sayıda kaldığını söyleyerek sitem eden Erdoğan, "Şu anda karşımda 650 bin kişi var. Bu meydanda milyona alıştık, bugün ise 650 bin kişi" dedi.
Etkinlik alanındaki azalmaya dikkat çeken Erdoğan şu şekilde konuştu:
"Şu anda diğer genel başkanlar evlerinde ofislerinde yatarken ben 25 vilayete gittim. Çalışacağız, koşacağız. İstanbul olunca konu bu yatırım listesi o kadar uzun ki tek tek anlatmaya kalksak günler yetmez. Şu anda karşımda 650 bin kişi var. Bu meydanda milyona alıştık, bugün ise 650 bin kişi. Geçtiğimiz 21 yılda İstanbul'a 1 trilyon 650 milyar tutarında kamu yatırımı yaptık. Böyle bir yatırımı kimse yapmadı, ama biz yaptık. Bizden sonra bay Ekrem göreve geldi, ortalık rezalet. Yine çöp, yine çamur, yine çukur."
EMEKLİLERE DEĞİNMEDİ
AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, dün Erdoğan’ın Ankara mitinginden önce Haber Global televizyonunda emeklilere ilişkin düzenlemeler konusunda yaptığı “Cumhurbaşkanımızı bugün de yarın da dikkatli dinleyelim” açıklamasıyla gözler İstanbul mitingine çevrilmişti.
Erdoğan, İstanbul mitingindeki konuşmasında emeklilere ilişkin herhangi bir açıklamada bulunmadı.
Erdoğan'ın Konuşmasından satır başları şöyle;
Erdoğan'ın konuşması özetle şöyle:
“Bu kardeşinizin her karışına aşkla bağlı olduğu İstanbul, maşallah bugün bir başka güzel. Bugün burada coşkun akan ırmak misali, yatağına sığmayan bir İstanbul görüyorum. Bugün burada 31 Mart’ta şehrine sahip çıkmaya hazırlanan İstanbullu kardeşlerimizi görüyorum. Bugün bir kez daha sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Geçtiğimiz yıl yapılan 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’na milletvekilliğinde yüzde 46,5'e yakın cumhurbaşkanlığında yüzde 48’i aşkın destek verdiğiniz için her birinize şükranlarımızı sunuyorum. İstanbul’un kadirşinaslığının örneği olan bu desteğinden memnun kaldık ama gönlümüz aramızdaki muhabbetin seyrine göre daha yüksek oranlardan yana. İnşallah 31 Mart’ta İstanbul’u muradına kavuşturarak bu hedeflerimize de ulaşacağız... Sizlerle birlikte Ramazan Bayramı gelmeden 31 Mart’ı mili irade bayramı haline getireceğiz... İstanbul’un beş yıllık fetret devrine son vererek, şehrimizde eser hizmetini inşallah tekrar başlatacağız.
Bu Ekrem denilen arkadaş burada göreve başladıktan sonra ne değişti? Yine çöp, çukur, yarı zamanlı mesai... Şimdi de bakıyorsunuz israftan bahsediyor. Yahu sen her şeyi zaten israf olarak yaptın. 'Akıllı belediyecilik' diyor. Yahu nerede akıllı belediyecilik? Akılsız belediyecilik. Şu İstanbul’da neler çekmedik yahu…
"KENDİNİ İSTANBUL'UN SAHİBİ ZANNEDENLERLE BİR YERE VARILMAZ"
Şimdi Haliç’te balık tutuluyor, yüzülüyor ve bu durup dururken olmadı, kardeşinizle oldu. Oradan beni Başbakanlığa, Cumhurbaşkanlığına gönderdiniz. Bu kardeşiniz de sizlere hakim olmaya değil, hizmetkar olmaya geldi. Kendisini İstanbul’un sahibi zanneden, ne bu şehri ne bu şehrin insanlarını anlamamış olanlarla bir yere varılmaz. Hamdolsun biz Belediye Başkanlığımızla, Başbakanlığımızla, Cumhurbaşkanlığımızla bu şehrin emrindeyiz. Sıkılmadan, utanmadan 'Metro yaptım' diyor. Mevcut metroların tamamı bize ait. Bizden sonra gelen arkadaşlar da aynı şekilde hizmet ve eser siyasetini sürdürdü. Arkadaşlarımın tamamını şükranla anıyor, Kadir Topbaş ağabeyimize Allah'tan rahmet diliyorum.
"ENGELLENİYORUZ YALANINA SARILIYOR"
İstanbul son 5 senedir yeniden 1989-1994 dönemine dönme emareleri göstermeye başladı. Eser ve hizmet namına zaten ortada elle tutulur hiçbir eser yok. Üzerinde emekleri olmayan işleri sahiplenme cinliklerini bir kenara bırakırsak geriye koskaca kayıp beş yıl kalıyor. Eskilerin deyimiyle 'ıslığı dağı tutup güttüğü bir keçi olanların' elinde İstanbul adeta eziyet çekti…. İstanbul’un temel sorunu imkan ve kaynak kıtlığı değil, vizyon ve beceri eksikliğidir. Bununla yüzleşmek yerine kabahatlerini örtmek için bir de ‘engelleniyoruz’ yalanına sarılıyor. Bunların hepsi belgedir ‘engellenme’ diye bir şey yok. Tüm belediyeler ne alıyorsa İstanbul fazlasıyla bunu almıştır. Barış Manço’nun dediği gibi, ‘usta terzi, dar kumaştan bol gömlek diker.’ Son beş yılda beş katına çıkartılan belediye borçlarıyla gelen kaynak, şahsi ihtiraslara hizmet edecek işlere harcanırsa elbette oradan hizmet çıkmaz. Yaşanan diğer rezillikler bakımında da bu şehir 30 yıl geriye gitti.
"EKSİĞİNİ VE HATASINI ASLA İNKAR ETMEYEN BİR EKİBİZ"
Balya balya, bavul bavul paralar bir yerlerden geliyor bir yerlere gidiyor. Kimse bu görüntülerin makul tutarlı izahını yapamadı. Partiye bina alınmasından, vergi kaçırmaya pek çok şey söylendi. Hala vicdanı tatmin eden bir açıklama duyamadık. Tüm bu rezilliklerle siyaset kirlendi. Namuslarına emanet ettikleri oyları kirlettiler. İstanbul'u bunların eline bırakmamak inanın vicdan borcumuzdur. İstanbul bir yol ayrımında bulunuyor. Bir tarafta 'sadece ben' diyenler var, bir tarafta 'sadece İstanbul' diyenler var. Bu işi hafta sonunda hallediyor muyuz? Gereken dersi 31 Mart günü veriyor muyuz? Bir tarafta deprem tehlikesini umursamayanlar var, bir tarafta tüm programı hazır olanlar var. Bir tarafta trafiği rahatlatmak için kılını kıpırdatmak istemeyenler var, bir tarafta tüm ulaşım projelerini seferber edenler var. Bu düğümü çözecek ve İstanbul Türkiye Yüzyılı yürüyüşünü biz başlatacağız. Bunun için sizlerden söz istiyorum. Ev ev, dükkan dükkan sokak sokak semt semt, ilçe ilçe İstanbul’u düğüne şölene toya hazırlar gibi 31 Mart’a hazırlamaya söz veriyor musunuz? Biz muhalefet gibi yanlışı, kusuru millet de arayanlardan değiliz. Biz eksiğini ve hatasını asla inkar etmeyen bir ekibiz. Milletimize kulak veriyoruz. Sizden gelen geri dönüşlere göre kendimizi yeniliyor, ufkumuzu genişletiyoruz… Her seçim öncesinde insanımızı korkutmak için bizimle ilgili ortaya bir sürü yalan ve iftira attılar. Ama bir kez olsun haklı çıkmadılar. Onlar ne derse desin biz asla istismar siyaseti yapmadık. Kimlik siyaseti gütmedik. Kimsenin meşrebiyle, kökeniyle, hayat tarzı ile ilgilenmedik. Sandıkta hangi partiye oy verdiğine bakmadık. Bunun çetelesini tutmadık. Ayrımcılığın her çeşidini elimizin tersiyle ittik… Şunu açık ve net ifade etmek isterim, Biz 1994’te bu şehrin emanetini devralırken neredeysek 2022’de Türkiye’yi yönetmek sorumluluğunu üstlenirken hangi gaye ile hareket ediyorsak bugün de aynı prensibe sahibiz.
"İSTANBUL ÇÖP, ÇUKUR, ÇAMUR..."
Şu anda diğer genel başkanlar evlerinde ofislerinde yatarken ben 25 vilayete gittim. Çalışacağız, koşacağız. İstanbul olunca konu, bu yatırım listesi o kadar uzun ki tek tek anlatmaya kalksak günler yetmez. Geçtiğimiz 21 yılda İstanbul'a 1 trilyon 650 milyar tutarında kamu yatırımı yaptık. Böyle bir yatırımı kimse yapmadı ama biz yaptık. Biz göreve geldiğimizde İstanbul çöp, çukur, çamur deryasıydı. İstanbul’u bunlardan biz kurtardık ama bizden sonra bu bay Ekrem göreve geldi. Ortalık rezalet. Yine aynı durum. Yine çöp, yine çukur, yine çamur... Önümüzdeki dönemde İstanbul’un önceliğinin en başına deprem hazırlığı olduğunu görüyoruz. Hükümet olarak zaten bunu yapıyoruz. Büyükşehir belediyesinde de Murat kardeşimizle birlikte aynı anlayışın yönetime gelmesiyle inşallah işin eksik kalan ayağı da tamamlanacaktır.
“HANIM KARDEŞLERİM UNUTMAYIN, KALE İÇERİDEN FETHEDİLİR”
31 Mart’tan sonra büyükşehir ve ilçe belediyelerimizi de iş birliği içinde çok daha fazlasını ekleyeceğiz. Bunun için kalan 6 günü çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Hanım kardeşlerime özellikle sesleniyorum, unutmayın kale içeriden fethedilir ve bu kaleyi siz fethedeceksiniz, ben buna inanıyorum. Kararını verememiş eşimiz, dostumuz, komşumuz varsa buradan eve gidince onları mutlaka arayınız. Kırgınlık varsa mutlaka gidereceğiz. Önceki seçimlerde başka partilere oy vermiş ama mevcut yönetimden rahatsız olan kardeşlerimize ulaşacağız. İstanbul’un bir beş sene daha kaybetmeye tahammülünün olmadığını bu kardeşlerimize izah edeceğiz. Kalbi, oyu kazanılmadık hiçbir İstanbullu kardeşimizi bırakmayacağız. Kullanacağınız her bir oy hazine değerindedir."