MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen “Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu”nda açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin buradaki konuşması terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ı işaret ederek yaptığı “Tecridi kaldırılsın, terörist başı gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini açıklasın, sonra da umut hakkının kullanılması için başvurusunu yapsın. Hodri meydan! Buna varız” çağrısından sonra yaptığı ilk açıklama olması nedeniyle önem taşıyordu.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“GÖZLERİNE KARA PERDE İNENLER…”
“Türklüğün yaşaması ve varoluş onurunda hizmeti geçen, emeği ve eserleriyle fikir ve vicdan hayatımıza ışıklar salan büyüklerimize Allah’tan rahmetler diliyor, hayatta olanlara müteşekkir olduğumuzu ifade ediyorum.
İnsanoğlu bildiğinin dünyası bilmediğinin düşmanıdır. Gözlerine kara perde inenlerin, gönülleri kaskatı kesilenlerin, görüş açıları sıfırla kesişenlerin bilmek ve tanımakla merakı yoktur. Bilmenin ve tanımanın davetkar, lütufkar izindeyiz.
Hakikatli bir münevver, okkayla mürekkebi beyaz sayfalarda buluşturan müttefiktir. Yaşadığı devrim çalkantılarını, imparatorluğumuzun çöküş gürültüsünü iliklerine kadar hissedip henüz tam manasıyla kavranamamıştır. 48 yıllık hayatını medyumu şükranla hatırlamak sosyal siyasal hayatımıza yansıtmak herkese düşen sorumluluk olsa gerektir.
‘KÜRTLERİ SEVMEYEN TÜRK, TÜRK DEĞİLDİR’
Türkler ile Kürtler 1000 yıllık ortak tarih ve coğrafya sonucunda maddi ve manevi bakımlarda birleşmişlerdir. Bugün ortak tehlikeler karşısında duruyorlar. Ziya Gökalp demiştir ki; ‘Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi hem dini hem de siyasi bir farzdır.’ Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.
Ziya Gökalp, Mondros Mütarekesi karşısında ‘İşlenmiş suçum yoktur. Bir yere gitmeyeceğim’ diyen cesur, gözü pek, geri adımı olmayan bir vatanseverdir. Büyükada’da toplanan bir avuç aydın arasında bulunan Ziya Gökalp, ‘Çare Türk’ün kendisine gelmesinden ibarettir’ demiştir.
Türkler her felaket zamanında içlerinden çıkacak bir kahraman tarafından temsil edecekler, Ergenekon Destanı’ndaki bozkurt gibi onları selamete ulaştıracaktır. İşte o bozkurt Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Milli Mücadele de ikinci Ergenekon sürecidir.
Hapishane köşeleri, sürgün yılları, haksız eleştiriler, maksatlı saldırılar, iftira boyutundaki sataşmalar merhum Gökalp’i devlet ve millet sevdasından vazgeçirememiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilhamının arka planındaki kahramanıdır.
‘BURUNLARINDAN FİTİL FİTİL GETİRİRİZ’
Türk milletinin vicdanını, dayanışmasını, tarihsel ilkelerini, dilini, töresini sosyolojik disiplinle analiz etmiştir. Tarihten ders ve ibret almasını bilmiştir. Köksüz düşüncülere, kifayetsiz iddialara, yabancı hayranlığına karşı duran asaletin timsali olmuştur.
Aziz şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir yanlışa girmedik, girmeyiz. Hiç kimse bizimle Türklüğe hizmet kulvarında yarışa girmesin. Hiç kimse ispat edemeyeceği şovlara, yağlı urgan ölçüştürmeye heves etmesinler. O bayrağı heveslerinin kursağında teker teker bırakır, burunlarından fitil fitil getiririz.
‘TUSAŞ’A SALDIRI PKK’NIN KİMLERİN MAŞASI OLDUĞUNU GÖSTERDİ’
TUSAŞ’a yapılan terör saldırısı PKK/YPG/PYD’nin kimlerin maşası olduğunu gözler önüne sermiştir. PKK, Türk’ün de Kürt’ün de hatta yaşayan her canlının da düşmanıdır. Cumhurbaşkanı’nın BRICS temasları ve bizim salı günkü tarihi çıkışımızın hemen ardından Türkiye’ye kanlı mesaj vermiştir. Bu mesaj ayaklarımızın altında ezilmiştir. Teröristleri üzerimize salan unsurlar amaçlarına ulaşamayacaklar.”