Van’ın Erciş ilçesinde bulunan Zilan Vadisi, 1930 yılında 15 bine yakın Kürdün topluca katledildiği yer olarak hafızalara kazındı. Bir diğer adıyla Geliyê Zîlan, Hidroelektirk Santrali (HES) projesi ile yok edilmek isteniyor. “Zilan Regülatörü ve HES Projesi” adı altında başlatılan çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. 

İTİRAZLAR DURDURMUŞTU

Van Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından söz konusu proje için 30 Mart 2012’de "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir" kararı verildi. Bunun üzerine Gökakım Elektrik Üretim A.Ş. ruhsat alarak, 2014 yılında HES projesinin inşaatına başladı. Ancak, o dönem yurttaşların ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin itirazı üzerine, inşaat Danıştay kararıyla durduruldu. İtirazlar üzerine HES’in yapılacağı araziler için Bakanlar Kurulu tarafından acil kamulaştırma kararı alındı. Durumu yargıya taşıyan yurttaşlar, geçim kaynaklarının tarım ve hayvancılık olduğunu belirterek, olası ekolojik tahribattan kaynaklı geçinemeyecek hale geleceklerini ve göç edeceklerini kaydetti. 

SALGINDA HIZ KAZANDI

Ancak koronavirüs (Kovid-19) salgınını fırsat bilen şirket, bu yılın başlarında tekrar inşaata başladı. Geçtiğimiz günlerde de Cumhurbaşkanlığı kararıyla bölgedeki kimi taşınmazlar için “acele kamulaştırma” kararı verildi. Karar Resmi Gazete’de de yayımlandı.  

HES yapımına karşı yurttaşların mücadelesi de sürüyor. Kimi yurttaşlar, “ÇED gerekli değildir” kararını Van 1’inci İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Mahkeme, bunun üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan konuya ilişkin bilgi istedi. Bakanlık, gönderdiği yazıda kamulaştırma kararı ve “problem yok” iddiasıyla “ÇED gerekli değildir” kararını savundu. 

BAKANLIĞA GÖRE PROBLEM YOK!

 “ÇED gerekli değildir” kararını anımsatan Bakanlık, bölgedeki HES projesinin revizyonu ve kapasite artışı için hazırlanan “Proje Tanıtım Dosyası”nın 2014 yılında onaylandığını kaydetti. Söz konusu proje revizyonu ve kapasite artışının bölgedeki Koçköprü Mahallesi sınırlarında yer almadığını ifade eden Bakanlık, “Zilan Regülatöründe kullanılacak su dereden alındıktan ve enerji amaçlı türbinlenip kullanıldıktan sonra Koçköprü Barajı’na daha gelmeden suyun tamamı tekrar dereye verileceğinden herhangi bir probleme yol açması mümkün değildir. Baraja gelecek su miktarı kapsamında projeden kaynaklı bir değişiklik, azalma ya da kayıp söz konusu değildir” iddiasında bulundu. 

PROJENİN ‘YARARLARI’

HES faaliyeti sırasında suyun bulanıklığını etkileyecek herhangi bir olumsuz etkinin de olmayacağını ileri süren Bakanlık, “Ayrıca suyun Zilan projesinden düzenli akış ile gelişi sebebiyle o bölgede taşkınların da önüne geçilecek olması projenin yararları açısından da gösterilebilir” ifadelerine yer verdi. 

HAYVANLAR İÇİN UYARI LEVHASI

Sağlık Bakanlığından Erciş Devlet Hastanesi'ndeki olaya ilişkin açıklama Sağlık Bakanlığından Erciş Devlet Hastanesi'ndeki olaya ilişkin açıklama

Bakanlık, insan ve hayvanların düşmesini önlemek için de belirli aralıklarla kanal güzergahı boyunca uyarı levhaları asılacağını ve yerleşimlere yakın yerlere dikenli teller yapılarak “kazaların” önüne geçileceğini savundu. Bakanlık, ayrıca kanal güzergahı boyunca ulaşımın kesintiye uğramaması için de gerekli sanat yapılarının yapılacağını kaydetti.  

Cumhurbaşkanlığının “acele kamulaştırma” kararını anımsatan bakanlık, kendileri tarafından alınmış yasaklı bir bölge kararı olmadığını ve diğer kurumlarca böylesi bir karar alınıp alınmadığına ilişkin de kendilerine intikal eden bir bilginin olmadığını belirtti. 

Bakanlığın, söz konusu projeden kaynaklı yerleşim alanlarında meydana gelebilecek olumsuzluklara değinmemesi ise dikkati çekti. HES’e tepki gösteren çevre örgütleri ve sivil toplum örgütleri, daha önce yaptıkları açıklamalarla projenin çok sayıda yerleşim alanı ve merayı olumsuz etkileyeceğini, bölgedeki yurttaşların da göçe maruz kalacağını açıklamıştı.  

  

MA / Gökhan Altay