Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi tarafından “Kadın Yoksulluğuna Hayır” kampanyası kapsamında Ankara’da “Engelsiz yeni yaşamı kadınlar inşa ediyor” çalıştayı düzenlendi. Bir otelde düzenlenen çalıştaya engelli kadınlar ve engelli bakımı yapan kadınlar katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını HDP Meclisi (PM) üyesi Leman Kiraz yaptı.
Kampanya süresince ülkenin dört bir yanına kadınların sorunlarını dinlediklerini belirten Kiraz, “Sistemin ısrarla duymadığı, görmediği kadınlarla bir aradayız. Sorunlarına karşı hep birlikte mücadele ediyoruz” dedi.
'ÇÖZÜM İÇİN...'
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Şubat ayından bu yana kadınlar için adalet kampanyası çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Kampanya kapsamında birçok kesimden kadınlarla biraraya geldiklerini kaydeden Başaran, “Kadınların sorunlarını, sıkıntılarını dinledik, nasıl mücadele edeceğimiz noktasında perspektif ortaya çıkarttık. Bugün de hem engelli kadınların yaşadıkları sorunlar hem engelli bakımı yapan kadınların yaşadığı sorunlar ve bunları nasıl çözeceğimizin perspektifini oluşturabilmek için bir araya geldik” ifadesinde bulundu.
VERİ YOK
Kapitalist düzenin kendini var edebilmesi için insan olmaya dair erdemleri hedef aldığını dile getiren Başaran, “Savaşlar yine özellikle kapitalist düzenin ortaya çıkartmış olduğu doğa talanı, doğal tarım yöntemlerinin ortadan kaldırılması, GDO’lu besinler, ağır materyaller, radyasyonlar, barınma ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği, akraba evlilikleri, kadına yönelik şiddet ve kazalar gibi çokça nedenlerle engellilerin sayısının arttığını biliyoruz. Tabi ülkemizde maalesef engellilerin sayılarıyla ilgili istatistiki veriler elimizde neredeyse yok denilebilecek kadar az” diye konuştu.
AYRIMCILIK
En son 2002 yılında TUİK’in yaptığı araştırmaya göre Türkiye nüfusunun yüzde 12,29’u engelli olduğuna dair veriler açıklandığını hatırlatan Başaran, “Bu veri içinde kadın sayısının ne kadar olduğuna dair elimizde bir veri yok. Ancak, biliyoruz ki bu engel durumu birçok kişinin eğitime, iş gücüne katılımına, sosyal güvenceden faydalanmasına, sosyal ve kültürel haklarının kullanılması önünde bir engel olmuştur. Özellikle engellilere karşı toplumsal olarak oluşturulan ayrımcı bakış açısı nedeniyle neredeyse izole edilmiş durumdalar” diye belirtti.
YAŞAMLARI DAHA DA ZORLAŞTI
Pandemi döneminde izolasyonu tüm toplumun yaşadığını aktaran Başaran, engellilerin daha fazla yaşadığına dikkati çekti. Başaran, şöyle devam etti: “Yaşamları daha da zorlaştı. Bunun karşısında da AKP iktidarı çözüm yöntemlerinden çok, yine görmezden gelen, yok sayan bir yerde durdu. Bu toplumun engellilikle ilgili problemlerinin ne kadar büyük olduğunu biliyoruz ama engelli bireyler diyerek de bu meseleyi cinsiyetsizleştirmenin de büyük bir problem olduğunun hepimiz farkındayız. Tabii ki engellilerin yaşadığı sorunlar var ama engelli kadınlar hem engelli hem kadın oldukları için toplumda daha fazla ayrımcılığa maruz kalıyor, anayasal hakların hiçbirinden faydalanamaz durumdalar.
Sadece engelli kadınlar değil, kadınların tümü bir şekilde engelli bireylerle ilgili olarak ayrımcılığa maruz kalıyor. Çünkü çocuğu doğuran kadın olduğu için yine toplumsal bakış açısından kaynaklı erkekler neredeyse bu meselenin kendisini hiçbir yerinde görmüyor. Engelli çocuk doğurmak kadınlara yüklenerek yaşamı daha da zorlaştırdığını görüyoruz.”
HDP’NİN ENGELLİ MENİFESTOSU
HDP’nin Engelli Komisyonu’nun açıkladığı menifestoyu hatırlatan Başaran, “20 sayfalık bir engelli manifestosuydu. Birçok çözüm önerisi sunan, nasıl bir yaklaşım sergilememiz gerektiğini ifade eden bir manifestoydu. Buna göre bizler geleneksel bireyci tıbbi modelin söylemini ve bu söylemle yaratılan engellilik kültürünü reddettiğimizi ifade ettik. Dayatılan bu kültüre karşı biz kadınlar engelsiz bir yaşamı inşa edebiliriz. Bunun karşısında ortak bir yaklaşım sergileyebiliriz. Engellilik sorunu ancak sosyal politik modelin kabulü ve yeni bir engellilik kültürünün inşasıyla gerçekleştirilebilir” şeklinde konuştu.
'DAYANIŞMAYLA ENGELLERİ KALDIRACAĞIZ'
Başaran, zaman zaman farkında olmadan bu ayrımcılığın bir parçası olduklarını ve bu nedenle çalışmalarına bir özeleştiri ile başladıklarını belirterek, “Burada deneyimi olanlar konuşsun, yaşayanlar konuşsun. Nasıl mücadele edebileceğimizi, bunu nasıl değiştirip dönüştürebileceğimizi kendileri ifade etsin. En nihayetinde tıpkı diğer çalışmalarımız gibi bunu Meclis kürsüsünde de, partimizin kurullarında da Kadın Meclisi olarak tartışmaya ve planlamalar çıkarmaya devam edeceğiz. Beraber güçlü olduğumuzu, mücadele ederek bu süreci atlatabileceğimizi, engelleri kadın dayanışması ve mücadelesiyle ortadan kaldırabileceğimizi çok iyi biliyoruz” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.