HABER: İDRİS YILMAZ
Van'ın Muradiye ilçesinde çocuğunun El-Kaide tarafından götürülüp öldürüldüğünü ifade eden annenin dramı yürek burkuyor. El-Kaide mensupları tarafından oğlunun kandırılarak önce İstanbul'a götürüldüğünü, burada dini ve silahlı eğitim verilmesinin ardından da "cihat" adı altında Kürtlere karşı savaştırılmak için Suriye'ye götürüldüğünü ifade eden anne Bozkurt, oğlunun ölüm haberini aldıktan sonra yıkıldığını ifade etti. Gözyaşlarını tutamayan ve Kürt ailelere seslenen anne Bozkurt, "Bunlar özellikle Kürt çocuklarını götürüp, Kürtlere karşı savaştırıyor. Lütfen çocuklarınıza sahip çıkın. Bu kişiler serbestçe etrafta geziniyor, çocuklarımızı kandırıp götürüyor. Devlet bunları bilmesine rağmen, bunların kılına bile dokunmuyor. Bu nasıl bir oyundur ve bu ne çoraptır, başımıza örülüyor" dedi.
'İmama bile kafir diyorlar'
Muradiye'nin Rahmin köyünden C.T. isimli kişinin El-Kaide'nin örgüt temsilcisi olduğunu iddia eden anne Bozkurt, iki oğlunun da bu kişi tarafından kandırıldığını ileri sürdü. Bozkurt, "Nasıl bir din anlayışı taşıdıklarını ve neye inandıklarını halen anlamış değilim. Bunlar imama bile kafir diyorlar. Bizleri Müslüman saymıyorlar. Onlara göre, onların yolundan gitmeyen ve onlara inanmayan bütün Kürtler kafir. Bu düşünceleri sadece Kürtler için geçerli. Türkler ya da Araplar için böyle bir şey demiyorlar. Bu saçma sapan düşüncelerle oğlumun aklını çaldılar" diye konuştu.
'İstanbul'da dini eğitim veriyorlar'
Oğlunun İstanbul'a çalışma bahanesi ile gittiğini aktaran anne Bozkurt, oğlundan uzun süre haber alamayınca örgütün temsilcisi C.T'ye gittiğini ifade ederek, şunları anlattı: "Oğlumdan haber alamayınca C.T'ye gittim. 'İdris nerede, haber alamıyorum, neden bizi aramıyor senin muhakkak ondan haberin vardır' diye sordum. O bana, oğlumu merak etmememi ve oğlumun gerçek Müslümanlığı öğrendiğini söyledi. Daha sonra araştırdığımda İdris ve büyük oğlum Cengiz'in de İstanbul Sultanbeyli'de Sadi Hoca diye birinden eğitim aldıklarını duydum."
'Bana oğlumun silahlı fotoğrafını gösterdiler'
Oğlu İdris'le aralarında uzun bir süre iletişim sıkıntısı yaşadığını aktaran anne Bozkurt, diğer oğlu Cengiz ve C.T üzerinde uyguladığı baskı sonrası İdris'in cep telefonu ile çekilmiş silahlı bir fotoğrafının kendisine gösterildiğini söyledi. Bozkurt, "Ben o fotoğrafı gördükten sonra çılgına döndüm. Suriye'ye gidip oğlumu getirmek istedim. C.T. ve oğlum Cengiz, telaşlanmamamı ve oğlumun 'cihat' bittikten sonra geleceğini söylediler" dedi.
'Yaşıyorsan geri dön oğlum'
Ramazan Bayramı'nın ikinci gününde oğlunun ölüm haberini aldığını ifade eden anne Bozkurt, "C.T. bana oğlumun Kürtlerle bir çatışmaya girdiğini yaşanılan çatışma sırasında kafasını kaldırdığı sırada başından vurularak öldürüldüğünü söyledi. Fakat ben oğlumun öldürüldüğüne inanmıyorum. Eğer yaşıyorsa ve benim sesimi duyuyorsa mutla geri dönsün. İçinde bulunduğu ortam Müslümanların ortamı değil. Onlar Müslüman olamaz" ifadelerini kullandı.
'Çocuklarınıza sahip çıkın'
El-Kaide'nin özellikle Kürt çocuklarını hedef aldığını ifade eden Bozkurt, "Etrafınızda gördüğünüz sakallılara dikkat edin. Çocuklarınızın yanında gördüğünüzde muhakkak muhafaza edin. Ben gördüm engel olmadım. Bunlar özellikle Kürt çocuklarını götürüyorlar. Benim içim yanıyor, başkansının yanmasın" dedi.
'Hatay'ın köyündeki bir muhtar parola'
Baba Cemil Bozkurt da, Sarı Mehmet ve çevre köylerde El-Kaide militanlarının adeta kamp kurduğunu, ellerindeki bazı kitapçıkları çocuklara okuttuklarını belirtti. Oğlu kaybolduktan sonra C.T. ve onun çevresindekilerle iletişime geçtiğini aktaran Bozkurt, "Ben Suriye'ye gitmek ve oradaki şartları öğrenmek için C.T. ve onun çevresindeki bazı kişilerle iletişime geçtim. Bana Hatay'ın ismini bilmediğim bir köyündeki muhtarın El-Kaide'nin elemanlarının sınırdan geçirilmek için parola olduğunu söylediler. Hatta örgüte katılan bir tanesi yaşadıklarını şöyle anlattı: 'Ben Hatay'da silahlı eğitimimi tamamladıktan sonra, beni Suriye'ye cihada götürüyordular. Sınırda bulunan köy muhtarı bize sınıra kadar eşlik etti. Sınırda bir Türk askeri elinde bize namlusunu uzattığı silahıyla yaklaştı. Muhtar ona işareti verince hemen yol verdi ve geçtik.' Orada ne dönüyorsa, Türkiye'nin desteği ile dönüyor" dedi.
Oğlu öldükten sonra bir Binbaşı'nın gelip daha önce örgüte katılan oğlu Cengiz'in ifadesini ve bazı bilgiler aldığını aktaran baba Cemil Bozkurt, "Binbaşı gelip ölen oğlumun TC kimlik numarasını aldı ve Cengiz'e 'Sen de gittin mi Suriye'ye?' diye sordu. Cengiz, 'Biz zaten sizin desteğinizle gidiyoruz. Siz bizi göndermiyor musunuz? Sınırdan geçerken bütün askerleriniz de bizi görüyor, hiç biri tek kelime bile etmiyor' dedi. Bu ifadelerin ardından Binbaşı başını eğdi ve tek kelime demedi" diye konuştu.