DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Genel Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Doğan, “İmralı hazır, sayın Öcalan hazır. Peki devlet hazır mı? Demokratik siyaset hazır, sayın Öcalan da hazır? Sıra bu çağrıyı yapanlar ve bu çağrıyı destekleyenlerde. Söz söylendi bir kere, artık bu sözü hayata geçirme zamanı” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Gelin bu yeni yolu hep beraber açalım. Yıllardır yok sayılan, inkar edilen, görmezden gelinen, bir güvenlik sorunu olarak ele alınan, taktiklerle çöktürme planlarıyla çözülebileceği sanılan Kürt sorunu adeta böyle adlandırılıyor ama bir insanlık sorunu olarak karşımızda duruyor. Yok sayarak, inkar ederek, güvenlikçi politikalarla çözülemeyeceği bir kez daha görülmüş oldu” ifadelerini kullandı.
PKK lideri Abdullah Öcalan için açıklamalarda bulunan Doğan, şunları söyledi: “Neden sayın Öcalan? Çünkü ömrünü Kürt meselesinin demokratik çözümüne adamış birisinden bahsediyoruz. 25 yıldır bir ada hapishanesinde tutuluyor ve 45 aydır ağır tecrit koşulları altında. Mutlak bir iletişimsizlikle tutuluyor. Milyonlar kendisiyle ilgili ‘irademdir’ diyor. Bu destek sadece Türkler ve Kürtlerle de sınırlı değil. Coğrafyaları ve sınırları aşan bir destekten bahsediyoruz. Kürt sorununun çözümü için esas muhatap olduğu gibi, ülkenin ağır sorunlarının çözümlerine, ateş çemberine alınan Ortadoğu’nun barışına da ciddi katkıları olacak bir aktörden bahsediyoruz” diyen Doğan, şu açıklamalarda bulundu:
Tecrit uygulandığı, görüşmeler gerçekleşmediği için de ağır sorunlar giderek ağırlaşıyor. Tüm bu sorunlar için ön açıcı fikirlere, projelere sahip birinden bahsediyoruz. Türkiye, bunu değerlendirmek istediği zamanlarda gördü. Hep beraber yaşadık. Çatışmasızlığın ne demek olduğunu, neler kazandırdığı, neleri kazandırma ihtimalinin olduğunu, bir barış ihtimalini büyütmenin hepimize nasıl bir gelecek kazandırma olasılığının olduğunu da birlikte deneyimledik. Sayın Öcalan’ın Kürt meselesinin demokratik çözümünde oynayacağı rol, alacağı inisiyatif, üstleneceği sorumluluk hayati bir önem taşıyor.
“ÖCALAN’IN TARTIŞMALARA KATILACAK KOŞULLAR SAĞLANMALI”
Abdullah Öcalan için yapılan çağrılardan bahseden Doğan, “Günlerdir kendisine çağrılar yapılıyor. Bu çağrıların doğrudan muhatabı sayın Öcalan. Bu çağrıları izliyor mu, takip edebiliyor mu, çağrılara ilişkin ne düşünüyor, bu çağrılara nasıl bir karşılık vermek ister, hangi koşullarda karşılık vermek ister? Bu soruların yanıtlarını nasıl sizler bilmiyorsanız, bizler de DEM Parti olarak bilmiyoruz. Çünkü niye? Çağrının ve çağrıların asıl muhatabı olan kişi tecritte. Bunu artık ortadan kaldırmak gerekiyor. Bu tartışmalara katılacak koşulların sağlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan’ın, Abdullah Öcalan ile görüşmesinden bahseden Doğan, Abdullah Öcalan’ın “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” mesajını anımsattı.
“İMRALI HAZIR, ÖCALAN HAZIR, SIRA ÇAĞRIYI YAPANLARDA”
Doğan, Öcalan’ın mesajına ilişkin, “Üç satır gibi görünün, üç cümle gibi görünen bu mesaj, kendi içinde pek çok mesajı barındırıyor. Birincisi tecridin devam ettiğini kendi beyan ediyor. İkincisi, koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik gücü olduğunu söylüyor” ifadelerini kullandı.
Ayşegül Doğan, “Yani İmralı hazır, sayın Öcalan hazır. Peki devlet hazır mı? Demokratik siyaset hazır, sayın Öcalan da hazır? Sıra bu çağrıyı yapanlar ve bu çağrıyı destekleyenlerde. Söz söylendi bir kere, artık bu sözü hayata geçirme zamanı” diye konuştu.
Abdullah Öcalan’ın sağlık durumu hakkındaki söylentilere yanıt veren Doğan, “Sayın Öcalan’ın sağlığı yerinde. Bu konuda yapılan spekülasyonlar, tamamen maksatlı spekülasyonlardır” ifadelerini kullandı.
“KÜRT SİYASETİNDE KARŞI KARŞIYA GELECEK AKTÖR YOK”
Kürt hareketinde karşı karşıya gelebilecek aktörün olmadığını vurgulayan Doğan, şunları söyledi:
Kürt meselesinin demokratik çözümünde, Türkiye’nin demokratikleşmesi, kalıcı bir barışın ortaya çıkabilmesi, Türkiye’nin bu halde yaşamaması için Kürt siyasetinde, DEM Parti çatısı altında ya da dışında karşı karşıya gelebilecek aktör yoktur. Kimse bunun için boşuna heveslenmesin. Kürt siyasetindeki tüm aktörler geliştirilebilecek bir demokratik bir çözüm sürecin, sayın Öcalan’ın muhataplığında oluşturulabilecek, kendisinin ifade ettiği gibi oluşturulabilecek hukuki ve siyasi bir zeminde aynı sorumlulukla yaklaşmaya hazır ve bu sorumluluğu göstermeye hazır.