Deniz Gezmiş’in amacı, sosyalist bir devrim gerçekleştirmek ve Türkiye’deki mevcut kapitalist düzeni, emperyalizmi ve feodal yapıyı yıkmaktı. Bu amacına ulaşmak için, halkın egemenliğine dayalı bir sosyalist toplum düzeni kurmayı hedeflemiştir. Gezmiş, aynı zamanda Türkiye’nin dış müdahalelere karşı bağımsız olmasını savunmuş ve halkların eşitliğini, özgürlüğünü savunmuştur. Bu çerçevede, Gezmiş’in ideolojik ve politik hedeflerini birkaç ana başlık altında özetlemek mümkündür:
1. Sosyalist Devrim ve Kapitalizme Karşı Mücadele
- Kapitalist sistemin yıkılması ve sosyalist bir düzenin kurulması, Deniz Gezmiş’in mücadelesinin en temel amacıdır. Gezmiş, Türkiye'nin emperyalist güçler tarafından sömürülmesine ve içerdeki egemen elit sınıfların işbirliğine karşı mücadele etmiştir.
- Gezmiş ve arkadaşları, işçi sınıfı, köylüler ve devrimci gençlik gibi ezilen kesimlerin birleşerek toplumsal devrim yapması gerektiğine inanıyordu. Bu devrimle, kapitalist yapının yıkılması ve yerine halkçı bir sosyalist düzenin kurulması gerektiği savunulmuştur.
2. Antiemperyalizm ve Bağımsızlık
- Gezmiş, özellikle Amerikan emperyalizmine karşı büyük bir düşmanlık besliyordu. 1960'larda Türkiye'deki ABD üslerinin varlığını, Amerikan müdahalesini ve Vietnam Savaşı'nı güçlü bir şekilde eleştirmiştir.
- Gezmiş, Türkiye’nin bağımsızlığını savunmuş ve dış müdahale, özellikle de Amerikan emperyalizmine karşı çıkmıştır. Onun mücadelesi, sadece Türkiye içindeki eşitsizliğe karşı değil, aynı zamanda dış güçlerin Türkiye üzerindeki etkisine karşı da bir direnişti.
3. Halkın Egemenliği ve Adalet
- Gezmiş, halkın egemenliğini savunmuş ve toplumsal eşitsizliklere karşı adil bir toplum düzeni oluşturmayı amaçlamıştır. Bu adalet, sadece ekonomik eşitsizlikleri değil, aynı zamanda sosyal haklar, eğitim, sağlık gibi temel insan haklarının tüm halk için eşit bir şekilde sağlanmasını da kapsıyordu.
- Halkın çıkarlarını savunurken, işçi sınıfının, köylülerin, öğrencilerin ve diğer alt sınıfların öncülüğünde bir devrim yapmayı hedeflemiştir.
4. Silahlı Direniş ve Devrimci Gençlik Hareketi
- Silahlı mücadele Deniz Gezmiş ve THKO’nun en önemli stratejisiydi. Gezmiş, sadece siyasi mücadeleyi değil, silahlı direnişi de bir araç olarak kullanıyordu. Silahlı eylemler, devletin baskıcı ve otoriter yapısına karşı bir başkaldırıydı.
- Ayrıca Gezmiş, devrimci gençlik hareketine büyük önem vermiştir. Gençlerin toplumdaki değişim için kritik bir rol oynayacağına inanıyordu. Bu yüzden, özellikle üniversite öğrencilerini ve genç işçileri devrimci mücadelede örgütlemeye çalışmıştır.
5. Sosyal Adalet ve Eşitlik
- Gezmiş, sosyalist devrim anlayışında eşitlik ve adalet ilkelerini savunmuş, toplumsal sınıf farklarının ortadan kalkmasını istemiştir. Kadın hakları, azınlık hakları ve ekonomik eşitsizlik gibi toplumsal sorunlara dikkat çekmiştir.
- Halkçı bir yaklaşım benimseyerek, halkın sesini duyurmak ve ezilen kesimlerin haklarını savunmak için mücadele etmiştir.
6. Halkın Bilinçlenmesi ve Devrimci Örgütlenme
- Gezmiş, halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini savunuyordu. O, insanların toplumsal sorunların farkında olması gerektiğini ve bunun ancak eğitim ve öğretim yoluyla mümkün olacağına inanıyordu. Halkın bilinçlenmesi, devrimci mücadelenin temellerini atıyordu.
- Devrimci örgütlenmeyi önemseyen Gezmiş, kitlelerin harekete geçirilmesi gerektiğini savunmuş, devrimci eylemlerin toplumsal bir taban bulması için halkla iç içe çalışmayı hedeflemiştir.
7. Faşizm ve Otoriter Yönetimlere Karşı Durmak
- Gezmiş, dönemin faşist eğilimli yönetimlerine karşı da mücadele etmiştir. 1970’lerin başındaki dönemde Türkiye’deki hükümetin uyguladığı baskıcı ve otoriter politikalara karşı çıkmış, özellikle politik tutuklamalar ve işkencelere karşı direnişi savunmuştur.
- Bu, özgürlük ve demokrasi mücadelesi anlamına geliyordu; o, sadece işçi sınıfının değil, bütün halkların özgürlük hakkını savunmuştur.
Sonuç olarak:
Deniz Gezmiş'in amacı, kapitalist düzene karşı halkın devrimci mücadelesini örgütlemek, sosyalist bir toplum kurmak, emperyalizme karşı bağımsızlık ve halkın özgürlüğünü savunmak üzerineydi. O, bir toplumcu devrim ile, hem sosyal eşitsizliği ortadan kaldırmak hem de baskıcı rejimlere karşı halkı özgürleştirmek için mücadele etmiştir. Bu mücadelesi, Türkiye'nin en önemli devrimci simgelerinden birini yaratmış ve onun fikirleri, birçok sol hareket için hala ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.