İran’ın Türkiye sınırındaki Xoy kentinde meydana gelen 5.9 şiddetindeki deprem, Van’ın Başkale ilçesine bağlı 5, Saray ve Gürpınar ilçelerinde ise onlarca mahallede yıkıma ve ölümlere neden oldu. Yaşanan depremde, Özpınar (Elbis) Mahallesi'nde 8, Güvendik (Eleze) Mahallesi’nde 1, Gelenler (Qîratî) Mahallesi'nde ise 1 kişi yaşamını yitirdi. Başkale'nin 5 mahallesinde yaklaşık 400 ev ve yüzlerce ahır ise yıkıldı. 

DEPREMDEN SAATLER SONRA EKİPLER GİTTİ

Depremin ilk günü mahalle yollarının kardan kapalı olması nedeniyle yardım ekipleri saatler sonra olay yerine ulaşırken, mahalleliler saatlerce enkaz altında kalan insanları ve hayvanları kurtarmanın mücadelesini verdi. Yolların açılmasının ardından yardım ancak saatler sonra mahalleye ulaşırken, enkaz altında yaralı olarak kurtarılanlar ise uzun uğraşlar sonucu hastanelere yetiştirildi. Depremin yaşandığı saatlerde olayı duyan yurttaşların mahallelere araçlarıyla gitmesi yolu tamamen tıkarken, depremin ilk saatlerinde yaşanan karmaşa yetkililerin krizi bir kez daha yönetemediğini ortaya koydu. 

Van'da uçuruma atlayan 28 koyun öldü Van'da uçuruma atlayan 28 koyun öldü

BİRÇOK MAHALLE 2 GÜN UNUTULDU

Depremin yaşandığı gecenin sabahında ise yaşamını yitirenler toprağa verilirken, enkaz altında halen binlerce hayvan bulunuyordu. Bir gün sonra kurulan Kızılay ve AFAD'a ait çadırlar sadece Özpınar mahallesiyle sınırlı kaldı. Özpınar'ın ilk mahalle olması, hükümet yetkililerin oraya gelmesi ve 8 kişinin burada yaşamını yitirmesi tüm dikkatleri o mahalleye çekerken, depremde tamamen yıkılan Gelenler ve diğer mahallelerde yaşayanlar ise adeta kaderlerine terk edildi. Hükümet yetkililerinin uğrak yeri olan Özpınar'da kurumlar adeta seferber olurken, diğer mahallelerde yaşayan yurttaşlara ilk gün hiç çadır gitmedi. 

YÜZLERCE HAYVAN SOĞUKTAN ÖLDÜ

Depremin ikinci günü diğer mahallelere çadır ve sıcak yemek verilmeye başlandı. Özellikle hem insanların hem de hayvanların barınması için verilen çok az sayıdaki çadır ise ihtiyaçları karşılamadığı için yurttaşları isyan ettirdi. Özellikle mahallelerde binlerce hayvan enkaz altında kalırken, kalan hayvanlar için barınaklar oluşturulmadığı için yüzlerce hayvan gecenin soğuklarında dışarıda bekletildi. Yurttaşların anlatımına göre, ilk iki gece dışarıda bekletildiği için yüzlerce yeni doğan kuzu öldü. Yine anneleri enkaz altında kalan yüzlerce kuzu ise adeta açlıktan öldü. 

BAZI MAHALLELERE GÜNLER SONRA GİDİLDİ

Depremin üzerinden 3 gün geçtikten sonra mahallelerde ne insanlar ne da hayvanlar için yeteri kadar çadır kuruldu. Yapılan hasar tespit çalışmaları ise tamamlanmadı. Özellikle Kaşkol (Qaşqol) ve Böğrüpek (Xanîk) mahallelerinde yaşayan yurttaşlar, iki günü soğuk havada geçirdi. Bu mahallelerde de yine insanlar ve hayvanlar için yeteri çadır halen kurulmazken, yurttaşların tek talebi ise konteynır ve hayvanlar için büyük çadırların kurulması. 

HAYVANLARIN CESETLERİ KOKMAYA BAŞLADI

Özellikle depremin yıktığı mahallelerin temiz su, banyo ve lavabo sıkıntısı yaşanırken, enkaz altında kalan hayvanların çıkarılmaması nedeniyle mahallelerden kokular yükselmeye başladı. Her gün kokunun biraz daha arttığı mahallelerde sağlıkçılar, kısa süre içerisinde enkaz altındaki hayvan cesetlerinin çıkarılmaması durumunda bulaşıcı hastalıkların baş göstermeye başlayacağı uyarısında bulunuyor.  

HAYVANLAR HALEN DIŞIRADA BEKLETİLİYOR

Depremin üzerinden 5 gün geçmesine rağmen halen mahallelerde çadır sıkıntısı yaşanırken, birçok mahallede aileler aynı çadırda kalmak durumunda kalıyor. Yine depremin vurduğu mahallelerde yaşayan yurttaşların büyük bir bölümü ise hayvanları için halen barınacak yer bulamadı. Birçok aileye hayvanlar için verilen çadırların kendilerine yetmediğini ve küçük olduğu için hayvanların sığmadığını dile getiriyor. Yine hayvanları için yazın depoladıkları saman, yem ve arpanın enkaz altında kalması nedeniyle mahallelerde havyanlar açlıkla yüz yüze. 

HDP DIŞINDAKİ HERKESE SERBEST

Yine deprem üzerinden 5 gün geçmesine rağmen iktidarın reklam merkezine çevirmeye çalıştığı Özpınar dışındaki diğer mahallelere yardımlar ulaşmazken, özellikle Halkların Demokratik Partisi (HDP) dışındaki tüm kurum ve kuruluşların yardımlarına izin verilmesi hükümetin ayrımcı uygulamalarını da ortaya koyuyor. HDP'li belediyelerin yardım ulaşmayan mahallelere göndermek istediği kamyonlarına izin verilmeyerek geri gönderilirken, özellikle hükümete yakın dernek ve vakıfların yardımları ise AFAD'a verilmeden mahallelere rahat bir şekilde götürülüyor. 

KRİZ YÖNETİLEMİYOR

Yaşanan bunca sıkıntı hükümetin afet durumlarına hazırlıklı olmadığını bir kez daha ortaya koyarken, özellikle koordinasyon ve krizi yönetme konusunda büyük sorunlar ortaya çıkmaya devam ediyor.