Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Yaşamını yitiren gazeteci Celal Başlangıç’ı anarak konuşmasına başlayan Doğan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) gündemlerine değindi. Doğan, 1 Mayıs mitinginde bir kentin abluka altına alındığını, 1 Mayıs’a katılan onlarca kişinin gözaltına alınıp tutuklandığına işaret etti.
CURNÊ REŞ SEÇİMLERİ
Doğan, Riha'nı Curnê Reş (Hilvan) ilçesinde 2 Haziran'da yeniden seçim yapılacağını hatırlatarak, "2 gün önce seçimin startını verdik. Seçimlerin demokratik ve adil koşullarda gerçekleştiğini söyleyenlere Hilvan’daki süreci hatırlatmak isterim. 31 Mart gecesi, Hilvan ilçesinde önce oy pusulaları yakıldı. Ardından sandık görevlileri darp edildi. Öyle ki Hilvan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında tutuklanan 7 kişiden biri de AKP’nin ilçe seçim kurulu üyesiydi. Tüm bunlara rağmen yakılan oy pusulalarına, darp edilen sandık görevlilerine bir süre veri akışı da durmuştu. DEM Parti, 521 oy farkla Hilvan’da seçimleri kazandı. Ama kazandığımız bir seçim tekrarlanıyor. Hilvan DEM Parti’den şimdi de kumpasla alınmak isteniyor. Tüm Hilvanlıları gasp edilmek istenen haklarına ve iradelerine en güçlü şekilde 521 oy farkını arttırarak; 2 Haziran’da sahip çıkmaları çağrısı yapıyoruz" diye konuştu.
BÊRECÛK SALDIRISI
Bêrecûk (Birecik) ilçesinde parti binasında dönük gerçekleşen saldırılara dikkati çeken Doğan, "Bu arada Hilvan’daki hak gaspına seyirci kalanlar, Birecik ilçe binamıza yönelik silahlı saldırı karşısında da suskunluklarını koruyorlar. Birecik’te yaşanması muhtemel olayların sorumlusu başta da söylediğim gibi tüm bu yaşananlara göz yumanlar, seyirci kalanlar, seç çıkarmayanlar ve ortak olanlardır" dedi.
ANAYASA TARTIŞMALARI
Doğan, şöyle devam etti: "Bir yandan da anayasa tartışmaları sürüyor. Onlarca yıldır sivil anayasa, demokratik bir anayasa, yeni bir anayasa için mücadele veren bir parti geleneğinden bahsediyoruz. Peki anayasanın yalnızca sivil olması yeterli mi? Hayır değil. Aynı zamanda yeni ve demokratik olması gerekir. Anayasanın toplumsal bir sözleşme niteliği taşıyabilmesi gerekir. Toplumsal bir uzlaşmaya dayanması ve toplumsal bir sözleşme niteliği taşıyabilmesi için yeni ve demokratik bir sivil anayasanın kullanılacak yol ve yöntemler partimiz tarafından çok önemseniyor.
KOBANÊ DAVASI KARARI ÖNEMLİ OLACAK
Anayasanın gerçekten yeni olması için eskiden tamamen vazgeçtiğini göstermesi gerekir. Bunun en önemli göstergelerinden biri de 16 Mayıs’ta görülecek Kobanê Kumpas Davası. O halde 16 Mayıs günü görülecek Kobanê Kumpas Davası kararı önemli olacak. Bir kez daha kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıyoruz.
Siyasette normalleşme ve yumuşama tartışmaları MYK’mizin gündemlerinden biriydi. Türkiye’de yaşayan ezilen halkları, farklı kimlikleri, dilleri ve inançları dışta tutarak gerçek ve sahici bir normalleşme ya da yumuşama olamaz."