Yazara göre, kitap okumak artık bir lüks, zaman gerektiriyor. Zamanın bu kadar değerli olduğu bir dünyaya iyi bir kitap sığdırmak bir yazar için gerçek başarıdır. Bu yüzden kısa ve akıcı. Bir otobüs yolculuğunda okunup bitirilecek cinsten.
Kitabın sonsözünü yazan Hikmet Efe’den romana dair bir paragraf: “Bir insanı adım adım karanlık bir dünyanın sınırlarına sürükleyip oradan sonsuz bir derinliğe iten koşulları aslında hep birlikte, toplum olarak biz hazırlarız! Çünkü yaşam insana, ancak başkalarının ona kendisi olma fırsatını verdiği müddetçe bir anlam ifade eder. Kimsenin kimseye anlayış göstermek zorunda olmak istemediği bir dünya gerçekliği karşısında epilepsi nöbeti geçiren bir epilepsi hastasının kendine geldiğinde hissettiği mahcubiyet duygusu, masumiyetin ta kendisidir.”
Düşülke Yayınları’nın Cep Kitaplar serisinin ilk kitabı olan “Ve Bir Gün”, okuru uzun soluklu hiç bitmeyen bir hikayenin içine çekerek yalnız bir adamın iç dünyasının sınırlarını gösteriyor.
ARKA KAPAKArka kapak yazısı:
“…O an sesler sanki yer altından geliyormuş gibi boğuk ve uzaktı. Bir anda uzayda yüzen bir kaplumbağa gibi hafiflediğini hissetti. Artık sesler de giderek uzaklaşmıştı. Görüntüler bulanıklaştı. Elleri ve ayakları boşluktaydı. Ciğerlerine çekip geri bıraktığı nefesini hissediyor ve kalp atışlarını duyuyordu sadece. Yeryüzünün tüm maddi gerçekliği bir halı gibi kaymıştı ayaklarının altından. Artık nerede olduğunun bir önemi kalmamıştı. Uzayda yüzen bir kaplumbağa için yer çekiminin ve trafik kurallarının bir anlamı yoktur. Nezaket icabı yapılan tüm incelikler uzayda başıboş dolaşıyordu. Birkaç sönmüş yıldız da vardı. Etrafında da eski sevgililer için yazılmış ucuz aşk şiirleri geziyordu harfler halinde. Sönmüş yıldızın etrafında döndükçe farklı kelimeler oluşturuyordu harfler. Anlamlı anlamsız cümleler ortaya çıkıyordu.”
“Halil Emrah Macit, bu ilk kısa romanında gerçeküstücü bir dil kullanıyor; ameliyat masasında bu kez şemsiye yerine Eylül’ün zor anları var.”
Sabri Gürses