Tarih 13 Temmuz 1930’u gösterdiğinde, Kürt tarihinin en büyük katliamlarından biri yaşandı. Van'ın Erciş ilçesi Zilan Deresi (Geliyê Zilan) bölgesinde, 44 köy ateşe verilerek, binlerce insan katledildi. 1926'da Biroyê Haskê Teli'nin (İbrahim Ağa) Ağrı Dağı’nda devlete başkaldırmasıyla cereyan eden katliamın tanıklarından Osman İleri, aşiret ağalarının ihanetini unutmadığını söyleyerek, birlik çağrısında bulundu.
44 KÖY YAKILDI
1926'da, Biroyê Haskê Teli'nin Ağrı Dağı’nda devlete başkaldırmasıyla birlikte Lübnan'da kurulan Xoybun örgütü, 1929'da isyana dahil olur. Xoybun, dağınık şekilde savaşan isyancıları toparlaması için Berzenci aşiretine mensup Seyid Resul'ü Zilan Deresi'ne (Geliyê Zilan) gönderir. Seyid Resul, beraberindeki 400 kişilik grupla Erciş'i kuşatır. Uzun süren çatışmalar neticesinde geri çekilen isyancılar, İran'a geçer. Bunun üzerine Erciş'te yüzbaşı olarak görev yapan Derviş Bey, müfrezesini alarak Zilan Deresi’ni ablukaya alır. Giriş ve çıkışları askerlerce tutulan Zilan bölgesinde bulunan 44 köy ateşe verilir.
BİNLERCE KİŞİ KATLEDİLDİ
Köylerin ateşe verilmesinin ardından binlerce kişi, toplu bir şekilde makineli tüfeklerle taranıp öldürülür, sağ kalanlar da sürgün edilir. Köylülerin hayvanlarına ve diğer malvarlıklarına ise el konulur. Cenazelerin altında sağ çıkan ya da kaçıp hayatını kurtaran köylüler, uzun süre kaçak yaşamak zorunda kalır. Zilan Katliamı'nda öldürülenlerin sayısı 15 bin olarak belirtilse de, dönemin tanıkları ve kimi farklı kaynaklar gerçek sayının 40 binden fazla olduğunu ifade eder.
CUMHURİYET GAZETESİ: DERE AĞZINA KADAR CESET DOLMUŞTUR
O dönem katliamı savunan Cumhuriyet Gazetesi, tarihe not düşen bir manşet atar. Kürt tarihinde en büyük katliamlardan biri olan Zilan Katliamı için gazete, 16 Temmuz 1930 tarihinde insanların cansız bedenini gösteren bir fotoğrafla olayı şöyle anlatır: "Ağrı Dağı tepelerinde tayyarelerimiz şakiler üzerine çok şiddetli bombardıman ediyorlar. Ağrı Dağı daimi olarak infilak ve ateş içinde inlemektedir. Türk’ün demir kartalları asilerin hesabını temizlemektedir. Zilan Deresi ağzına kadar ceset dolmuştur."
CENAZELER HAYVANLARA YEM OLDU
Katliamdan sağ kurtulan az sayıda tanıktan biri olan 107 yaşındaki Osman İleri, Erciş’e bağlı Doluca (Exs) Mahallesi’nde yaşıyor. Yaşından ötürü bazı olayları hatırlamakta güçlük çeken ancak Zilan’da yaşananlar hala hafızasında canlı olan İleri, katliama dair tanıklığını şöyle anlattı: “Katliam esnasında Kaniya Pûçê yaylasındaydım. Çevredeki tüm köylerdeki insanları toplayıp Cebeli’de öldürdüler. Bekira bölgesindeki köylerde de insanları toplayıp Newale Fêde’nin oraya götürüp katlettiler. Kimse cenazeleri alamadı. Cenazeleri kurtlar, çakalalar, tilkiler yedi.”
Üst üste yığılan cenazelerin altında sağ kurtulanların olduğunu söyleyen İleri, “Kurtulan insanlar günlerce aç, susuz bir şekilde hayata tutunmaya çalıştı. Biz de kurtulduktan sonra Erciş’e gitmeye çalıştık. Daha sonra Koçköprü köyüne giderek orada kaldık. Sürgün edilenler oldu. Farklı farklı illere gönderildiler. Yıllar sonra döndüğümüzde her yerin yıkılmış olduğunu gördük” dedi.
UNUTULMAYAN İHANET
Yaşadığı katliamla birlikte Kürdün Kürde ihanetini unutmadığını belirten İleri, “O zaman Kürt aşiret ağalarının halka ihaneti oldu. Yüzyıldır ihanet devam ediyor. Artık Kürtler birbirine ihanet etmesin. Kürtler, bir olun birlik olun” diyerek çağrıda bulundu.
KATLİAM DEVAM EDİYOR
91 yıl önce yaşanan katliamın izleri hala sürerken, ekolojik kıyımlarla katliam politikası günümüzde devam ediyor. Endemik bitki örtüsü ve doğal zenginliğiyle göz kamaştıran Zilan’da altın madenciliği için Koza Madencilik tarafından keşif çalışmalarına dikkat çeken Çevre Aktivisti Zeynel Abidin Çelebi, çalışmaların “doğa katliamı” olduğunu söyledi.
YAĞMA, TALAN, İŞGAL
Altın madeni çalışmalarının Zilan Deresi Şahbazar Köyü Acıbulak yaylasının üst kısmında yapıldığını dile getiren Çelebi, altın arama faaliyetlerinin devam etmesi durumunda bölgedeki maden sularıyla birlikte birçok kaynak suyunun artık “zehir” olarak akacağını vurguladı. Zilan doğasının sürekli yağma, talan ve işgal altında olduğuna dikkat çeken Çelebi, Zilan bölgesinde bilinçli bir tahribatın yapıldığını ifade etti.
MA / Cemil Uğur