Van’ın Erciş ilçesinde18 Kasım 2016 tarihinde polislerin “içeride teröristler var” iddiasıyla ateşe verdiği evde yanarak can veren Hediye Ataman’ın (43) tutuklu eşi Ahmet Ataman, hakkında açılan davanın 9 Nisan 2018'de görülen duruşmasında toplam 18 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Verilen kararı Erzurum Bölge İstinaf Mahkemesi'ne taşıyan avukatların yaptığı itiraz Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6'ncı Ceza Dairesi tarafından reddedildi.
KARAR DURUŞMASI GÖRÜLDÜ
Hem Ataman’ın avukatı hem de Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı, bunun üzerine istinafın kararını Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi, Ataman'ın “Devletin birliği ve ülke bütünlüğünün bozmak" iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanmasına karar verdi. Yeniden yapılan yargılamanın 8’inci duruşması Van 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde karar duruşması görüldü.
HEM EŞİ KATLEDİLDİ HEM EVİ YAKILDI
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada Ahmet Ataman tutuklu bulunduğu Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlandı. Savcılık mütalaasına karşı savunma yapan Ataman, evinde yapılan baskında eşini polislerin katlettiğini, evinin ateşe verildiğini ve olayda herhangi bir polisin yaralanmadığını belirterek, dosyada kendisine dair tek bir somut delilin olmadığını söyledi.
Avukatların savunması ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti Ataman’a “güvenlik görevlilerine karşı kasten öldürmeye teşebbüs ve devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma” suçlamasıyla müebbet hapis cezası verdi.
OLAYA HAKKINDA
Van’ın Erciş ilçesine bağlı Çelebibağı Mahallesi’nde, 18 Kasım 2016 tarihinde gece saat 02.00 sularında Ahmet Ataman’ın evine asker ve polisler tarafından baskın düzenlendi. Ateşe verilen evde, Ataman'ın eşi Hediye Ataman yaşamını yitirdi. Ertesi gün hükümete yakın yayın organları, olayı “Van’da sıcak çatışma, 1 PKK’lı öldürüldü", "Polisin teslim ol çağrısına karşılık verilmesi üzerine çatışma çıktı" şeklinde servis etti. Eşinin yardım çığlıklarına karşın yangına müdahale etmek isteyen Ataman’ın eşi Ahmet Ataman ve yakınları Halit Ataman, Ömer Ataman, Suphi Ataman ile Kamuran Yiğit ise sonradan darp edilerek gözaltına alındı.
Olaya ilişkin konuşan görgü tanıkları, sabah saatlerinde kepçelerle yıkılan evden Ataman’ın yanmış cenazesinin çıkarıldığını, evde iddia edildiği gibi örgüt üyelerinin bulunmadığını, Hediye Ataman'ın 17 yıldır evli olduğunu ve evde hiçbir çatışmanın çıkmadığını vurgulamıştı.
Ataman ailesi avukatları ise, “Yaşam hakkının ihlal edilmesi” üzerinden Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyursunda bulundu. Savcılık, iki hafta sonra "takipsizlik" kararı verdi.
Olaydan sonra Ahmet Ataman, Taner Ergün ve Zehra Hezer hakkında "Örgüt üyesi olmak", "Örgüte yardım etmek" ve "Tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirilmesi" iddialarıyla dava açıldı. Mahkeme, Ahmet Ataman ve Taner Ergün'e "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 10 yıl, "Tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirilmesi" suçundan 8 yıl 4 ay hapis olmak üzere toplam 18 yıl 4 ay hapis cezası ve 833 gün adli para cezası verdi. Mahkeme, Zehra Hezer hakkında ise, "Örgüte üye olmaksızın bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek" iddiasıyla 3 yıl 1 ay hapis cezası verdi.
Ahmet Ataman hakkında verilen 18 yıl 4 ay hapis cezasını az bulan Yargıtay, ağırlaştırılmış müebbet istedi.
