HABER MERKEZİ-Erciş 2. Asliye Ceza Mahkemesinde ilki görülen duruşmaya Gazeteci Erhan Akbaş ve Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinden ses ve görüntülü bilişim sistemi ( SEGBİS) aracılığı ile İdris Yılmaz tutuklu bulunduğu ceza evinden duruşmaya katıldı. Davacı kurum avukatları ve müşteki Mehmet Şirin Yaşar ise duruşmaya Katılmadı.

Hazırlanan iddianamede kayyıma hakaret etmekle suçlanan gazeteci İdris Yılmaz ve Erhan Akbaş “ Kayyım  Erciş’te Belediye Arsalarını İhale ile Satılığa Çıkardı, Erciş Belediyesinin Yeni Logosu Çalıntı Çıktı, Erciş’te Kayyım’ın Kürtçe Tabelalara karşı olan Tahammülsüzlüğü devam ediyor, Kayyım Erciş’te Kadının görünürlüğünü yok etmeye çalışıyor ve Erciş Belediyesinde işçi kıyımı sürüyor.” İsimli haberlerle alakalı savunma yaptı.

“ Biz Gazeteciyiz Suçlu Değiliz”

Yapılan kimlik tespitlerinin ardından ilk olarak savunma yapan gazeteci İdris Yılmaz “Basın Özgürdür, Gazetecilik ise suç değildir. Bununla ilgili Anayasanın 3. Maddesinde ilgili hükümler belirtilmiştir. Basının görevi  kamuoyunda tepki yaratan usulsüzlükleri eleştirmektir.Kayyımın Kürtçe olan tabelaları değiştirmesi toplumda tepki yaratmıştır değişikliğe giden kayyım neden değiştiğine dair de bir açıklama yapmamıştır buda haber değeri taşıdığı için tarafımızca haber yapılmıştır. Haberin tarafsızlık ilkesi gereği kendisinden de görüş almak için aradığımız kayyım Mehmet Şirin Yaşar cevap vermek yerine telefonlarımızı engellemiştir. Yapmış olduğumuz haberlerde hiç bir şekilde şahsına yönelik rencide edici herhangi bir hakarette bulunmadık. Yaptığı çalışmalara açıklık getirmediğinden dolayı ortaya çıkan kamuoyu tepkisini dile getirdik. Bizler gazeteciyiz suçlu değiliz” diyerek beraatini talep etti.

“ Altında imzamız olan 5 Haberin arkasındayız”

Yılmaz’ın ardından savunma yapan Gazeteci Erhan Akbaş “Bizler Gazeteciyiz yapmış olduğumuz haberlere bakıldığında tamamı kamu yararına yapılmış haberlerdir. Erciş Belediyesinin “Yeni Logosu Çalıntı Çıktı” başlıklı haberimizde “Çalıntı” dediğimiz için Kayyıma hırsızlık ithamında bulunduğumuz iddiası ile hakkımızda dava açıldı. Bu logo ilk olarak 13 Ekim 2014 tarihinde Konya’nın Cihanbeyli Belediyesi tarafından kullanılmıştır. 11 Eylül 2016 tarihinde göreve başlayan Mehmet Şirin Yaşar’ın talimatları doğrultusunda yapıldığı iddia edilen Erciş Belediyesine ait kurumsal logo olarak 8 Mayıs 2017 tarihine kadar kullanılmıştır. Farklı bir belediye’ye ait olduğunun ortaya çıkması üzerine kamu yararına olduğu için haberleştirip gündeme taşıdık. Kendisinden de görüş almak istedik fakat telefonlarımızı engellediği için ulaşamadık.”

Haberi yayınlamamızın ardından, Erciş Belediyesi hemen yeni bir logo arayışına girdi. 5 Bin TL ödüllü bir logo yarışması başlattı ve yeni logosunu oluşturdu. İlçede bir çok tabelada değişikliğe giderek belediye bütçesinden binlerce TL harcama yapan Eski Kayyım Mehmet Şirin Yaşar temsil ettiği kamu kurumunu zarara uğrattı, kurumu zarara uğrattığı için hesap vermesi gereken kişi kendisidir, biz değiliz  yaptığımız haber kamu yararına bir haberdir.

“ Çalıntı olduğu ortaya çıkarsa suç olmaktan çıkar”

Erciş Belediyesi Logo’nun çalıntı olmadığını tamamı ile onlara özgün bir logo olduğunu iddia etmiş. Logonun detaylarına bakıldığında buğday başağındaki yapsak sayısının 33 olduğu bunun anlamının ise Cihanbeyli Belediyesinin toplam köy ve mahalle sayısından oluştuduğu, diğer detaylarında ise logoda bulunan Tuz Gölü, Filamingo ve Cihanbeyli’nin C’si aynı zamanda Hilali temsilen oluşturulduğu 2014 yılında yayınlanan bir haberde basına yansımıştır. Bu logo tamamen farklı bir belediyeye aittir yani zaten haberimiz sonrası çalıntı olmadığını iddia eden Erciş Belediyesi logoyu kullanmaktan vazgeçmiştır. Buda haberimizin ne kadar doğru ve yerinde olduğunun bir kanıtıdır dolayısıyla bu başlığımız suç olmaktan çıkmıştır.

“Kayyım toplumu bilgilendirmedi”

Eski Kayyım Mehmet Şirin Yaşar göreve başladığında ilk icraat olarak Belediye bünyesinde olan Kadın Politikalar Müdürlüğünü kapatarak çalışanlarının işine son verdi,  sonrasında Kadın Zabıtaları işten çıkarttı, Helin Şen isimli Çocuk Kreşini,Erbane, Gitar,Tiyatro gibi çalışmaların yapıldığı kültür merkezini ve kadınlara ait atölyeleri kapattı.Yaptığı bu uygulamalara dair de toplumu bilgilendirmedi haberimizde bu konuları kaleme aldık gündeme taşıdık  ama iddianameye baktığımızda dosyaya kayyım döneminde yapılan çalışmalar ile alakalı bir katalog sokuşturulmuş ve savcılık tarafından kadının görünürlüğünün yok edilmediği iddia edilmiştir. Haberimiz bu kadar açık ve ortada iken kayyımın propaganda kataloğu ne alaka dosyada onuda anlamış değiliz.

“ İddia makamı İddianameyi çarpıtarak hazırlamıştır ”

Zilan Katliamı'nın üzerinden 94 yıl geçti Zilan Katliamı'nın üzerinden 94 yıl geçti

"Erciş'te Kayyım'ın Kürtçe Tabelalara Karşı Olan Tahamülsüzülüğü Devam Ediyor" başlıklı Haberimizde diğer 3 haber başlığında olduğu gibi iddianame Müşteki’nin şikayet dilekçesinde ki çarpık ifadelerden oluşturuğu dolayısıyla tamamen çarpıtılmış bir iddianameye dönüştüğü açıktır.

Haberimizin içeriğine bakıldığında Kürtçe olan ancak Erciş Belediyesi tarafından kayyım döneminde değiştirilen 3 Tabelanın haberi olmasına rağmen iddia makamı olan Savcı haberin içeriğine bakmadan müştekinin şikayet dilekçesindeki ilgili bölümü kopyalayıp iddianameye koyması son derece üzücüdür.

"Şaredariya Erdişe-Erciş Belediyesi", "3 dilde yazılan barış bağları" ve "Seyrangeha Emrah u Selvi-Emrah ile Selvi Çay Bahçesi" tabelaları iken iddia makamı haber içeriğinde olmayan ve Van 2.İdare Mahkemesinin değiştirilmesi yönünde 2014 yılında karar verdiği "Ahmede Xane" parkının "Ebubekir Çiftçi" olarak değiştirilmesi ve "Zilan Caddesi"nin "Zeylan Caddesi" olarak değiştirilmesi kararınına değinerek müvekkillerin mahkeme kararları olmasına rağmen değiştirilen tabelalara ilişkin haber yaptıklarını iddia etmiştir.

İddianame içeriğinde belirtilen ve dosya arasında bulunan Van 2.İdare Mahkemesinin kararı içeriği ile haber içeriğinin aynı olmadığı açık bir şekilde ortadadır.

Buda iddianameyi hazırlayan Savcı’nın bu haber içeriklerini araştırmadan şikayet dilekçesi ile yetinerek iddianame hazırladığını açıkça göstermektedir. İddia makamı bununla yetinmemiş birinin tahamülsüzlük ettiğini söylemenin Hakaret olduğunu iddia etmiş olması akıl ile izanı mümkün değildir.

“Savcı’nın Diğer bir yandan Erciş ilçesinde ki toplumun yarısının kürt olduğu dolayısıyla Kayyımın saygınlığının zedelendiğini iddia ederken, vatandaşa olan saygınlığın onların dillerine olan saygınlıktan geçtiğinin de vurgulanması elzemdir.” Diyen Erhan Akbaş beraatini talep etti.

Yapılan savunmaların ardından Mahkeme Hakimi duruşmaya katılmayan Müşteki Mehmet Şirin Yaşar’ın beyanlarının da alınması için duruşmayı 14 Kasım 2018 tarihine erteledi.