Erciş’te uyuşturucu operasyonu: 1 kişi gözaltına alındı Erciş’te uyuşturucu operasyonu: 1 kişi gözaltına alındı

AKP-MHP iktidarı İstanbul Sözleşmesi’ni hedef gösterip, sözleşmeden çıkmayı planlarken, kadın katliamları, şiddet ve şüpheli kadın ölümleri artıyor. Kadınları korumaya yönelik ise herhangi adım atılmıyor. Hükümetin politikaları, cezasızlık ve toplumsal baskılar İpek Er’in yaşadığı gibi kadınları intihara sürüklerken, birçok şüpheli ölüm ise kayıtlara “intihar” olarak geçiyor. 

Şüpheli ölümlerin arttığı yerlerden biri de Van’ın Erciş ilçesi. Kurban Bayramı öncesi N. H şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. N.H’ın hamile ve 3 çocuğu olduğu öğrenildi. Yine 20 Ağustos günü Gölağzı Mahallesi'nde yaşayan ve hamile olan P. A (37) da evin önünde bulunan tandır evinde şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. İki kadının da “intihar” ettiği iddia edildi. 

'EVDEN KAVGA SESLERİ YÜKSELİYORMUŞ'

İki kadının ailelerine giderek görüşen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Erciş İlçe Eşbaşkanı Sarya Bilici, “Her iki kadın da hamile. Hamile bir kadın neden canına kıysın? Bu sorgulanmıyor” dedi.Bilici, “Ailelerden birinde ısrarla ‘biz bilmiyoruz, devlet bilir’ sözleriyle karşı karşıya kaldık. Ama komşularından sorguladığımızda olay anından önce evin içinden kavga seslerinin yükseldiği belirtiliyor. Bu da kadının evdeki birinden şiddet gördüğünü doğruluyor. Hiçbir ölüm sıradan bir durum değildir. Şüpheli ölümlere ‘intihar’ denilerek suç örtülemez” diye belirtti. 

'ALTERNATİF BULAMAYAN KADIN İNTİHARA SÜRÜKLENİYOR'

Kadına yönelik şiddetin “aile meselesidir” denilerek üzerinin örtünmek istendiğini vurgulayan Bilici, şöyle devam etti: “Aynı şekilde bir kadın şiddete maruz kaldığında öleceğini dahi bilse bunu ailesine dahi anlatmıyor. Çünkü anlattıktan sonra bunun aileler arasında bir tartışma, kavga sebebi olmasını istemiyor. Anlatsa dahi ailelerin, toplumun kendisine inanmayacağını biliyor. Ben Ercişliyim buradan dahi yola çıktığım zaman bölgede tüm kadınların yaşadığı ortak bir sorun var. Bunu iddia ediyorum evli olan her kadın boşandıktan sonra bir alternatifinin olacağını bilse kesinlikle evli kalmaz. Kadınların hiçbir alternatifi yok. Karşı karşıya kaldıkları şiddeti karşısında çoğu kadın intiharı bir kaçış noktası, kurtulma, çözüm olarak görüyor."

'KAYYIM KADINLARI EV İÇİ ŞİDDETE MAHKUM ETTİ'

İlçelerinde ikinci kez yaşanan kayyım atamalarının da yaşananlarda etkisi olduğunu, nedeninin ise kadınlar için tüm alternatiflerin ortadan kaldırılması olduğunu belirtti. Bilici, “Her iki dönemde de partimiz ile birlikte iki kadın belediye eşbaşkanımızın yerine erkek kayyım atanarak yürütülen kadın çalışmaları, hazırlanan kadın projeleri iptal edildi.  Daha önce belediye sadece su, yol arızalarıyla uğraşırken eşbaşkanlarımız iradesi ile yaşam merkezleri, şiddetle mücadele birimleri, şiddet mağduru kadınların danışabileceği mekanizmalar oluşturulmuştu. Fakat kayyımların atanmasıyla birlikte kadın yine evine gönderilerek şiddete mahkum edildi” şeklinde konuştu.

'TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİNİ KABUL ETMİYORUZ'

Kadın belediye eşbaşkanlarının seçildikleri yerlerde kadınlara cesaret verdiğine dikkat çeken Bilici, toplumsal cinsiyet rollerini kabul etmeyip bununla mücadele ettiklerini söyledi. Bilici, “Örneğin eşbaşkanımızla gittiğimiz, katıldığımız törende erkekler ayrı, kadınlar ayrı yerlerde oturuyorlardı. Parti olarak gittiğimizde orada bulunan erkekler ya da yönetimde belirlenen erkekler bizi kadın olduğumuz için kadınların yanına yönlendiriyordu. Eşbaşkanlarımız bunu kabul etmiyordu, erkeklerin yanında oturuyor sohbetimizi bu şekilde geliştiriyorduk. İlçe örgütü olarak da bizler bir kadın partisiyiz ve gittiğimiz her yerde toplumsal cinsiyet rollerinin dayatılmasını kabul etmiyoruz. Bununla mücadele ediyoruz” dedi.

'YAN YANA DURDUKÇA GÜÇLENİRİZ'

Artan şiddete karşı kadınların birlikte mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Bilici, “Evet belediyelerimize kayyımlar atanmış, mücadele alanlarımız daraltılıyor olabilir. Ama bizler yan yana durdukça daha çok güçleneceğiz. Ercişli kadınlara sesleniyorum! Bizler HDP Kadın Meclisimizle bulunduğumuz her alanda şiddete karşı omuz omuza duracağız. Hiçbir kadın yalnız değildir. Birbirimize dokunursak güçleniriz” çağrısında bulundu.