Yerel seçimlerin yapıldığı 31 Mart tarihinde Wan’da 14 belediyenin tamamını alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan hakkında memnu haklarını geri alma girişimine karşı tarihi bir direnişle karşılaştı. Direniş sonucu YSK tarafından verilen kararının ardından dün mazbatalarını Barış Anneleri Meclisi üyeleri, tutsak yakınları ve kadınlarla birlikte alan Neslihan ve Abdullah, 8 yıldır kayyımla yönetilen Büyükşehir belediye binasına ilk adımı attı. Burada da mahalleli kalabalık bir grup tarafından alkış, zılgıt ve çiçeklerle karşılanan Eşbaşkanlar göreve ilk olarak belediyenin kapılarını gerçek sahipleri olan halka açarak işe koyuldu.
‘Büyük bir direnişi zaferle sonuçlandırdık’
Yoğun ilgi ile karşılanan belediye eş başkanlardan Neslihan, duygularını jinnews'e anlattı.
Neslihan, “Wan adına büyük bir direnişin zafere dönüştüğü bir süreci beraber yaşadık. 14’te 14 yaparak dünyada eşine az rastlanır bir tarih yazıldı. Seçim süreci boyunca bizler emeğin bu şekilde sonuçlanacağını biliyorduk. Gittiğimiz bütün buluşmalarda bu atmosfer kendini gösteriyordu. Seçimleri belediyelerimizi alıp büyük bir zaferle sonuçlandırdık” dedi.
‘YSK’nin kararı ile yeniden bir direnmeye dönüştü’
Neslihan, “Elde ettiğimiz zaferin hemen ardından YSK’nın Eşbaşkan Abdullah Zeydan’ın memnu haklarını geri alındığına dair bir girişimi oldu. Bunun üzerine her zaman dediğimiz gibi kadınlarla, gençlerle, toplumun tüm dinamikleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, 14’te 14 zaferinin oluşması YSK’nın aldığı kararla yeniden bir direniş ve mücadele etme durumuna dönüştü. Halk iki gün boyunca demokratik hakkını kullanarak YSK’nın almış olduğu karara karşı direnerek tepkisini koydu. Bu direniş ile YSK’nın kararını yeniden gözden geçirip hukukun üstünlüğü, hak üstünlüğü diye ifade ettiğimiz bu mücadeleye dönüşecek bir kararını verecek bir duruma dönüştü. Yeniden bu toplumda demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü ve hukukun üstünlüğü tesisine dönüşme umudunu da güçlendirdiğini ifade etmek gerekir” dedi.
‘Yeniden kazanılmış bir mücadele olarak tanımlıyoruz’
Mücadelelerinin bu topraklarda eşitlik, adalet, özgürlük ve demokratik bir yaşam yürütebilmek amacıyla verildiğini anımsatan Neslihan, “Hem yerel yönetimler süreci, hem bu mücadeleyi yürüttüğümüz süre içerisinde temel hedefimizin de yerel yönetimler paradigmamızın demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü yaşam perspektifiyle mücadelemizi ördüğümüzü ifade etmek gerekiyor. Şimdi bizler önceki süreci 14’te 14 olarak tanımlarken, bu sefer ilk seçimlerde 14 olan belediyemi almıştık bu mücadeleyle birlikte bir defa da bütün belediyelerimizi yeniden elde etmiş olduk ve bunu 15’te 15 olarak tanımlıyoruz. 14 değil, 15 olarak tanımlıyoruz, yeniden kazanılmış bir mücadele olarak görüyoruz” sözlerini kullandı.
‘Toplumun tüm dinamikleriyle kentimizi yöneteceğiz’
Verilen mücadelenin sadece Wan ile alakalı olmadığını söyleyen Neslihan, sözlerine şöyle devam etti: “Bunu çok aşan, kapsayıcı bir mücadelenin, eşitlikçi, adaletli ve özgür bir toplumu inşa etmenin umudunu yeşerttiği ve önümüzdeki süreci de etkileyeceği mesajını veren bir mücadeleydi. Dolayısıyla çok büyük kazandık. Bu kazanımı elde etmemizi sağlayan herkese, siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, gençlere kadınlara, annelere, toplumun bütün dinamiklerine buradan bir kez daha teşekkür etmek gerekiyor. Tam da bizler toplumun dinamikleriyle kentimizi yöneteceğimizi ifade etmiştik.”
‘Gece gündüz çalışma zamanı’
Kayyımın kentin hiçbir sorununu çözmediğine dikkat çeken Neslihan, “Toplumun ihtiyaçlarını karşılamayan bu politikalara karşı bütün sorunları önümüze koyacağımızı, yeniden kentimizi yaşanılır bir kent yapacağımızı, bu kenti ekolojik, kadın, kültür kentinin yanı sıra engelsiz bir kent yapacağımızı söylüyoruz. Bizler için gece gündüz çalışma zamanı. Bu, halk çok şeyi hak ediyor. Bu konuda da bizler sözümüzü veriyoruz. Gece gündüz çalışarak Wan’ın hak ettiği değere ulaşması için elimizden geleni yapacağımızı buradan bir kez daha söylüyoruz” dedi.