Şirnex’ın Silopiya (Silopi) ilçesinde, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Parti’sinin (DEM Parti) yaptığı Botan final mitingi sabahın erken saatlerinde büyük bir coşkuyla başladı. Mitinge DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Şirnex milletvekilleri, DEM Parti Belediye eşbaşkan adayları, Barış Anneleri Meclisi, Özgür Kadın Hareketi (TJA) ile binler katıldı.
Kontrol gerekçesiyle miting alanı önünde bekletilen yurttaşlar, uzun bir süre davul ve zurna eşliğinde halaya durdu. Polisler, sarı, kırmızı ve yeşil renkli kıyafetlerin girişini engellemeye çalışırken, yurttaşlar, bu duruma “Direne direne kazanacağız” sloganıyla tepki gösterdi. Miting alanından sık sık “Bijî Serok Apo”, “Bê Serok jiyan nabe” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları yükseldi.
Miting alanına tekerlekli sandalye ve bastonlarıyla gelen engelli ve yaşı ilerlemiş yurttaşlar ve kundaktaki bebekleriyle gelen kadınlar dikkat çekti. Saatlerin ilerlemesiyle birlikte miting alanına 7’den 70’e on binlerce kişi akın etti. Alanda toplananlar her bir ağızdan Çerxa Şoreşê marşını okudu.
DOĞAN: 31 MART’TA ONLARA CEVAP VERECEĞİZ
Mitingde konuşan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, “Seçimler yaklaştıkça Ramazan kolisi adı altında bir şeyler dağıtıyorlar. Önce halkımızı işsiz bırakıyorlar daha sonra ‘sizin çocuklarınıza iş bulacağız’ diyorlar. Onlar bizlere sadece yoksulluk, inkar, katletmeyi layık görüyorlar. 31 Mart’ta onlara cevap vereceğiz” dedi.
HATİMOĞULLARI: SÊVÊ’LERİ, TAYBET ANAYI UNUTMAYACAĞIZ
Ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları “Değerli Silopi halkı sizlerin huzurunda bir kez daha Sêvêleri, Pakizeleri, Fatmaları, Taybet Anaları, Roboski’de katledilen 33 canımızı saygıyla, minnetle anıyorum. Onları asla unutmadık ve unutmayacağız” dedi.
Silopiya Belediyesi’nin yürüttüğü belediyeciliğe değinen Hatimoğulları, “Değerli Eş Başkanlarımızın belediyecilik anlayışını en iyi Silopi halkı biliyor. Buradan bütün Türkiye ve saraydakiler de duysun diye bizlerin belediyecilik anlayışını Silopi üzerinden bir kez hatırlatmak istiyorum. Bakın DEM Parti belediyesi şunları yaptı; aylık su ücretini haneler için 9 TL’ye sabitledi. Şehir içi ulaşım öğrenciler için 25 kuruş, kadınlar için 50 kuruş. İnanın Türkiye’nin hiçbir yerinde yok. O saraydan çıkan belediyecilik anlayışında çalmak var, çırpmak var, yolsuzluk var ve hırsızlık var. Öğrencilere ve kadınlara neredeyse bedava olan yol ücreti yoktur. Ben bir Hataylı olarak, bir depremzede olarak Silopi Belediyesi’nin yardımlarımıza nasıl geldiğini, Antakya’da kurduğu aş evini, Defne’de kurduğu aş evini biliyorum. Ve ben oradaki yurttaşlarımız adına, bütün depremzedeler adına diyebilirim ki saray kılını kıpırdatmıyordu, bizleri ölüme terk etmişken enkaz altında, oralara gelip bizlere destek olan siz Silopi halkına ve belediyesine binlerce kez teşekkür ediyorum” diye belirtti.
'ŞIRNAK HALKI, HIRSIZLARA DERS VERMEYE HAZIR MI?'
Kurdistan’ın dört bir yanında AKP’nin seçim oyunlarının devam ettiğine işaret eden Hatimoğulları, “AKP’nin hileyle, hurdayla seçim kazanma faaliyetleri devam ediyor. Ama bizler bu kez hırsızların hepsini suçüstü yakalayacağız. Şırnak Merkez başta olmak üzere, Şırnak’ın birçok belediyesine bunların kayyım seçmen götürdüklerini biliyoruz. Bu kayyım seçmenlerin çoğu asker ve polisten oluşuyor. Bunları boşa düşürmenin iki yolu var. Birinci yolu bize hiç oy vermemiş değerli ailelerimizi tek tek ziyaret etmek ve onların neden DEM Parti’ye bu dönem oy vermeleri gerektiğini anlatmak. İkincisi ise, oyu Silopi'de, Cizre'de olan, Şırnak’da ya da herhangi bir belediyede, belediye için oy kullanacak olduğu halde şehir dışında olmak zorunda kalan işçi kardeşlerimiz, öğrenci kardeşlerimizi sandıklara taşımaktan geçer. Seferberlik ruhuyla biz bu seçimlerde elbette bütün belediyelerimizi alabiliriz. Onurlu Silopi halkı, onurlu Şırnak halkı, bu saray hırsızlarına sandıkta ders vermeye hazır mıyız?” diye sordu.
GENÇLERE SESLENDİ
Gençlere seslenen Hatimoğulları, “Sevgili gençler, Kürt halkının ve bütün halkların umudu sizsiniz. Sandık hırsızlarına, AKP’nin yalan dolan hilelerine karşı bizler örgütlenerek, sandık güvenliğini maksimum düzeyde sağlamalıyız. Kürt halkının iradesini tanımayarak atadığı kaymakam ve valilerle bizleri yönetmeye kalkarak en büyük hırsızlığı zaten yapıyor. Aynı zamanda belediyelerin kasalarını boşalttılar, aynı zamanda hizmet yapmamakta ısrar ettiler. Bizler bu anlayışı, bu kayyımcı zihniyeti, bu zalimleri sandığa gömecek miyiz” dedi.
'ERDOĞAN, AMED’DE KURDİSTAN SAVAŞINI ANLATIYOR'
Erdoğan’ın dün Amed’de yaptığı konuşamaya değinen Hatimoğulları, “Seçim propagandası olarak Amed’e gitmiş, Irak’ta yaptıkları savaş zirvesini anlatıyor. Kürt halkını nasıl katledeceklerini anlatıyor, sınır ötesi operasyonları anlatıyor ve Kürde diyor ki; ben sana savaş vaat ediyorum ama sen bana oy vermiyorsun. Bu derce aklını yitirmiş. Bunlarda sınır tanımayan Kürt düşmanlığı had safhada devam ediyor. Sınıra sıfır bir noktadayız. Bir kez daha diyoruz ki savaşa geçit vermeyeceğiz. Bizler onurlu bir barış için mücadele ettik. Kürt halkı da onurlu bir barış için mücadele ediyor” diye belirtti.
Erdoğan’ın “DEM Parti halkın iradesine ipotek koyuyormuş” sözlerine Hatipoğulları, “Hadi oradan Erdoğan” diyerek, tepki gösterdi.
Hatimoğulları, sözlerine şöyle devam etti: “DEM Parti şu güzelim ağacıyla, köklerini Anadolu ve Mezopotamya topraklarından devrimcilerin, yurtseverlerin mücadelesinden almış bir partidir. DEM Parti kendi rengiyle her halkın temsil edildiği bir partidir. DEM Parti Kürdün, Türk’ün, Arap’ın, Lazın, Çerkezin partisidir. Bizler kimsenin iradesine ipotek koymayız. Biz de, adalet özgürlük ve eşitlik var. Ama AKP’de tek adam rejimi var. Milyonlarca Kürt’ün iradesine kayyım atamak ipotek değil de nedir? Kobani kumpas davasında arkadaşlarımızı yargılamak, siyasi iradeye ipotek değil de nedir? Buradan bu davada yargılanan ve şimdi Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayımız olan sevgili Gültan Kışanak’a, Figen Yüksekdağ’a, Sabahat Tuncel’e, Ayla Akat’a ve sevgili Selahattin Demirtaş’a selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebini görmezden gelmek, İmralı tecridini sürdürmek, halkın iradesine ipotek koymak değil de nedir Erdoğan? Buradan tecrit kalksın diyoruz hep beraber.
JİTEM İTTİFAKI
AKP-MHP ittifakı, Kurdistan belediyelerini nasıl alırız diye bakanlar, hırsızlar halkın iradesine ipotek koymuyor da ne yapıyorlar? Eşbaşkanlık sistemimize saldıranlar, kadınların katledilmesine göz yumanlar, yasaları onlar için açanlar, İstanbul Sözleşmesi’ni lağvedenler, ipotek koymuyor da ne yapıyor? Başta Kurdistan olmak üzere, Türkiye’nin dört bir yanında 50 milyona yakın insan açlık ve yoksulluk sınırında yaşıyor. Halk aç ve susuz. Erdoğan, sen halkın ekmeğine ipotek koydun ve bu halk adil bir ekonomi için mücadele etmeye devam edecek.
Cezaevinde açlık grevinde bulunan siyasi rehinelere, adalet nöbetindeki analarımıza, buradan taleplerine hep beraber ortak olduğumuzu, tecridin ortadan kaldırılmasını ve Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesini istediğimizi bir kez daha belirtiyoruz.
ÇALINACAK KAPI İMARLI’DIR
Savaş zirveleri için birçok bakanını gönderen, Kurdistan’a müdahale etmeye çalışanlara izin vermeyeceğimizi belirtmek isterim. Kapı kapı savaş için dolaşacağınıza İmralı kapısını açın, barış ve diyaloğun yolu oradan geçer. Milyonlarca Kürt barış ve diyalog talep ediyor. Kapı çalacaksanız o kapı İmralı kapısıdır. Savaş biterse silaha, tanka topa, SİHA’ya, İHA’ya verilen paralarla Silopi’de, Kürdistan’da, Çukurova’da, Karadeniz’de yüzlerce hastane, yüzlerce fabrika yapılabilir. Türkiye halklarının ihtiyacı savaş ve çatışma değil, barış, yatırım ve kalkınmadır.
Bizler demokratik bir cumhuriyeti inşa edeceğiz. İkinci yüzyılda barışın sesini yükselteceğiz. Ortadoğu'ya ve Ankara’ya sınırın sıfır noktasından barış mesajı veriyoruz. Onurlu bir barış istiyoruz. Kürt sorunu çözülsün istiyoruz. 31 Mart seçimlerinde bu alanda, bu meydanda DEM ağacının altında DEM’li çaylarımızı içerek zaferimizi kutlayacağız.”
Konuşmaların ardından sanatçılar Xecê ve Arhat sahne aldı. Halk, sanatçıların seslendirdiği şarkılarla halk halaya durdu.
Mezopotamya Ajansı