Moskova Lingivistik Üniversitesi Bölgesel Problemler Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Vadim Makarenko, “Günümüzde Hırvatlar (ve genel olarak Slavlar) ve Kürtler aynı halkın çocuklarıdır” dedi.

Gen araştırmaları, Hırvatlar’ın %83’ünün DNA olarak Kürdistan kökenli olduğunu ortaya koyuyor.

Hırvatlar’ın Kürt olduğuna dair iddialar yoğunluklu olarak Rus araştırmacılar tarafından gündeme getirilse de Hırvatlar içerisinde de bu görüşü savunan çok sayıda kişi var.

Konuyla ilgili tezler, Hırvatistan’da 1797 yılında başlayan çalışmalarla ve 1991 yılında Hırvatistan’ın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından gündeme geldi.

1998 yılında Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de “Hırvatların eski İran kökenleri” başlıklı sempozyumda birçok akademisyen tarafından Hırvatlar’ın Slavlar’dan farklılığı ve İrani-Kürdi kökenleri üzerinde duruldu.

Sempozyumun “Eski Hırvat kabilelerinin soykırımı” başlıklı bölümünde M. Kac ve S. Budimir tarafından, Hırvatlar’ın diğer Slavlar’dan farklı ele alınmış ve Kürtler ile Ermeniler’e daha yakın olduğunu iddia eden biogenetik bir araştırma sunumu dahi yapılmıştı.

Günümüzde de Rus akademisyen Vadim Makarenko’nun bu konuya dair ciddi araştırmaları bulunuyor.

Bunların yanısıra Hırvatistan’a iş ya da turistik gezi için giden Kürtler, sokaktaki insan tarafından çok sıcak karşılandıklarını ve çok sayıda kişinin, “Aslen Kürt olduklarını” dile getirdiğini belirtiyor.

Öte yandan, Kürdistan ve Hırvatistan’da çok sayıda ortak yerine rastlamak mümkün. Örneğin; sadece Hakkari’de “Xırwatê” isimli 9 köy bulunuyor.

K24, Hırvatlar’ın Kürt asıllı oluşlarına dair iddiaları Kürt tarihi üzerine yaptıkları çalışmalarla bilinen isimlere sordu.

ORTAK 3 BİN KELİME

Moskova Lingivistik Üniversitesi Bölgesel Problemler Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Vadim Makarenko, “Günümüzde Hırvatlar (ve genel olarak Slavlar) ve Kürtler aynı halkın çocuklarıdır” dedi.

DSG, Şam’ın Teklifini Reddetti DSG, Şam’ın Teklifini Reddetti

Hırvatça ve Kürtçe’de ortak köklere sahip 3 bin kelimenin olduğunu belirten Prof. Dr. Makarenko şöyle devam etti:

“Bu halklar birbirlerine çok yakınlar ama bir kısmı Balkan Yarımadası'na ve daha sonra Avrupa'daki Küçük Asya ve daha önce Orta Asya topraklarına göç ettikleri için ayrıldılar. Ciddi dini savaşlar ve kuraklık (bölgenin kuraklaşması) yüzünden VII-IX yüzyılların olaylarıydı. Her iki halkın dilinde ortak köklere sahip üç bin kadar kelime var. Hırvatlar ve Kürtler’in davranışları ve festivallerinde birçok ortak özellik var. Yezidiler arasında bile Slav görünümü insanlar var.”

Prof. Dr. Makarenko, “Bu konuyla ilgili teoriyi geliştirdim ve birkaç kitap yayımladım. Ama eğer Kürtçe konuşursanız, Hırvat sözcüklerini almanız ve Kürtçe köklerle birkaç yüz kelimeye kadar yazmanız sizin için kolaydır. Ruslar ve Ukraynalılar’la karşılaştırdım ama Hırvatlar ve Sırplar Kürtler’e daha da yakın.”

1800'lü yılların sonlarında Kürt (sol) ve Hırvat (sağ) resim çizimi ve giysiler arasındaki benzerlik

ÖNEN: İKİ TEORİ VAR

Konuyla ilgili araştırmaları olan Doç. Dr. Ekrem Önen de, bu tür ciddi araştırma konularında aceleci davranmamak gerektiğini ifade etti.

Önen, “Slavlar ile Ruslar’dan eski tarih üzerine çalışan birçok arkadaşım var. Rusya’da iki ayrı teori var. Bu teoriler A.T Fomenko û Vadim Makarenko’ya ait. Kürtler tarihte sadece hayvancılık değil kereste ve tahta yapımıyla da uğraşmışlardır. Onlar Hırvatlar’ın yakın doğudan Avrupa’ya göç ettiğini söylüyor” dedi.

Doç. Dr. Önen, daha sonra şunları söyledi:

“Fomenko ise tam tersine Slavlar’ın tarihte Avrupa’da yaşadıkları sorunlardan dolayı Avrupa’nın yakın doğusuna bölgeye göç ettiklerini iddia ediyor. Bunlar Kürtçe ile Rusça arasında birçok ortak kelimenin olduğunu söylüyorlar ki bu, doğrudur. Ben Kürtçe ve Rusça’yı iyi biliyorum; yüzlerce hatta binlerce ortak kelime var.”

Doç. Dr. Ekrem Önen, “Benim Hırvat dostlarım da var. Bu konuyla da ilgileniyorum. Onlar kendilerini Slav olarak kabul ediyorlar. İddia edildiği gibi görmüyorlar. Bunlar ciddi konular” dedi. 

YILDIRIM: DİL KANIT DEĞİL

Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadri Yıldırım, “Elimde bu konuyla ilgili yapılmış özel bir çalışma yok. Hırvatların Kürt olduğuna pek ihtimal vermiyorum. Benim şimdiye kadar baktığım yazılı kaynakların hiçbirinde böyle birşeyin geçtiğine rastlamadım. Ama yine de kesin konuşmak yerine özel olarak bu konunun üzerinde durmak gerekiyor” dedi.

Diller arasındaki benzerlikleri doğal bir durum olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları ekledi:

“Kürtçe ile Hırvatça arasında benzerliklerin olmasına gelince, aynı aileye mensup diller arasında yakınlık olabilir. Kürtçe ile İngilizce arasında da yakınlık var. Hint-Avrupa dil grubuna ait diller arasında benzerlikler var. Bu farklı bir olay.”

YÜKSEL: TİMUR’DAN KAÇTILAR

Araştırmacı - yazar Müfid Yüksel de, Kürtler ile Hırvatlar arasında tarihsel bir bağ varsa bunun delillendirilmesi gerektiğini söyledi.

Yüksel, “Kürtler ile Hırvatlar arasında iddia edildiği gibi tarihsel manada bir bağ olabilir ama bunun delillendirilmesi lazım. Izady’nin Kürtler kitabında yer alan, Hristiyan Kürtler’in bir kısmının Balkanlar tarafına, bir kısmının da Lazkiye taraflarına göç ettiği iddiası da doğru değil” dedi.

Kürtler’in Timur zamanında nasıl Rumeli’ye gittiğine dair belge sundum mesela. Timur’un zulmünden kaçan Kürtler Rumeli’ye gitmiştir. Dil benzerliğine gelince, Kürtçe ile Abhazca ve Diğer Kafkas dilleri arasında da benzerlik var. Fransızca ile Kürtçe arasında da benzerlikler var. Ama iddia varsa delillendirmek lazım.

Balkanlardaki Kürtlerin, Bingöl’deki Kürtleşmiş Arnavutların mezar taşlarını gördük. Bunlar önemli şeyler” diye konuşuyor.

Hırvat göç haritası

BARAN: TEZ HIRVATLAR’A AİT

Yazar İbrahim Halil Baran da, Hırvatlar’ın Kürt kökenli olduklarına dair sözkonusu tezi 300 yıla yakın bir zamandır savunduğunu ifade etti.

Baran konuyla ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi:

“Hırvatlar, kendi aşiret ve yer isimlerinden, dillerindeki Kürtçe kelimelerden ve mitolojilerindeki Kürdistani öğelerden yola çıkarak bu sonuca vardılar. Ben de Kürt tarihi çalışmalarımda sadece Hırvatlar’ın değil, neredeyse tüm Balkan halklarının, Arnavut, Boşnak, Sırp ve Bulgarların Kürtler ile ilişkili olduklarına, Kürdistan kökenli olduklarına dair birçok bilgi ve bulguya denk geldim.”

Baran, “Bu halklar da yakın döneme kadar bizim gibi aşiret yapılanmalarını korumuşlardı ve her bir aşiret ismine Kürt aşiretleri içinde de rastlanması; örneğin Bulgaristan’daki yerleşim ve ırmak isimlerinin çoğunun Kürtçe oluşu bir tesadüf değil” dedi ve şunları ekledi:

“Son yıllarda yapılan DNA çalışmaları Balkan halkları, Hırvatlar ve Kürtler arasındaki akrabalığı net olarak ortaya koydu. Kürtler kendi arasında DNA olarak %76 oranında yakın akrabalar ve sahip oldukları haplogrouplar ile Hırvatlar’ın DNA haplogrupları birbiriyle örtüşüyor. Hırvatlar’ın %83’ünün DNA olarak Kürdistan kökenli olduğu görülüyor. R1a, R1b, I ve J2 haplogruplarının tümü Kürtler’le aynı. Bu muazzam bir durum.”

Hırvatlardaki DNA gruplarının göç yolları ve tarihlerinin de bilimsel veri olarak mevcut bulunduğunu ifade eden İbrahim Halil Baran, şöyle devam etti:

“25.000 yıldır bu göçlerin olduğu görülüyor. Son göçler 2000 yıl önce olmuş. Daha ilginci hangi aşiretlerle akraba olduklarını dahi biliyoruz. Örneğin Hırvatlar büyük oranda Alan, Bextiyarî, Bilbasî, Domanî, Demenan, Berzencî ve daha çok Dersim merkezli Zaza aşiretleriyle yakın akrabalar. Bu bilgi dilde neden Kürtçe’nin Goranî lehçesine benzediklerini de açıklıyor. Yine çok yakın akrabaları Urfa-Kobani hattında.”

Baran, daha sonra şunları söyledi:

“Hırvatlar kendisini eski Kürt aşireti Xara-Vatya’ya dayandırıyor. Bu aşiretin tarihsel kaynaklardaki yeri Hakkari’nin güneyinde görülüyor. Sümerce’de “Savaşçı aile” demek. “Xar/Har” kelimesi modern Kürtçe’de bile hala “kavgacı, savaşçı” anlamlarına geliyor. “Vat” kelimesi yine Aramice’de aile-hane demek olan “bayt-beyt” kelimesinin ilk hallerinden biri. Modern Kürtçe’de “mal-bat” olarak yaşıyor. Kürtler de Ermeniler de Hırvatlara Xirwat diyor.

Kürdistan’da hem göç yollarında hem de DNA akrabalıklarının olduğu yerlerde bu isimle hem Kürt aşiretleri hem de Kürt yerleşim birimleri mevcut. Hakkari’de Xirwate adıyla çok eski köyler mevcut. Pinyaniş-Dostkî bölgesindeler. Dersim-Muş arasındaki aşiretlerin isimleri hala Xwêtya - Xwêtyî, Urfa Hilvan’da Xwêyî olmuşlar. Halfeti-Birecik arasındaki aşiretlerden olan Xertawî aşireti ise ilginç bir şekilde hem haplogroup olarak Hırvatlar’la aynı, hem de tipolojik olarak çok benzerler.”

Hırvatistan'ın başkenti Zagreb

HIRVAT AKADEMİSYEN NE DEDİ?

Konuyla ilgili çalışmalar yapan Hırvat akademisyen Ante Skegro da, “Hırvat dilinin Hint-Avrupa dil grubunun bir  kolu olan Slavca‘ya bağlı olduğunu ifade ederek, “Hırvatlar her ne kadar bugün Slav bir dili konuşuyorlarsa da, aslen Slav değiller. Süreç içinde yavaş yavaş asıl dillerini unuttular” dedi..

Skegro görüşlerini şöyle dile getirdi:

“Hırvatlar’ın günümüzde Slavca konuştuğu kabul ediliyor. Bu tezi ileri süren Hırvat araştırmacılar, İran ve bugünkü Kürdistan bölgesinden Balkanlar’a geldiklerini, dillerinin İran ve Kürt dillerine yakın olduğunu söylüyor. Konuyla ilgili Josip Mikoczy-Blumenthal tarafından 1797 yılında yapılmış araştırmalar var. 1918 yılında Yugoslavya kurulunca o çalışma yok edildi. 1991’de Hırvatistan bağımsızlığını ilan ettiğinden beri bu konuyla ilgili iddialar yine dile getirilmeye başlandı.”

WIKIPEDIA’DA HIRVATLAR

Hırvatların etnogenetik kökeni bilinmemekle birlikte buna ilişkin birçok teori vardır. Bunlardan Slav ve İranlı teorileri en sık ortaya atılan teorilerdir. En çok kabul edilen görüş Kavimler Göçü'yle birlikte Beyaz Hırvatların, Beyaz Hırvatistan'dan göçtüklerini ileri süren Slav teorisidir.

Buna karşın diğer teori ise Yunanca yazılan Tanais Tabletleri'ndeki Χορούαθ, Χοροάθος ve Χορόαθος (Khoroúathos, Khoroáthos ve Khoróathos) sözcüklerine dayanarak ortaya atılan, bu sözcüklerin İranlı kökene sahip Hırvatlar olduğunu ileri süren görüştür.

KRUAT, KURD VE KURD

Bazı araştırmacılar Hırvatlar’ın isminin zamanla değişimini Kürtler üzerinden Kruat, Kurd ve Kurt kavramlarıyla kıyaslar.

Dr. M. Rac ve Dr. S. Budimir tarafından “Hırvatlar’ın Antropolojisi” adıyla yapılan çalışmada bu halkın 3/4’nün tipoloji olarak diğer Slav halklarından daha fazla Kürtler ile Ermeniler’e yakın olduğunu belirtir.

Rac ve Budimir, çalışmada ayrıca Hırvatlar’ın günlük yaşamlarında kullandıkları birçok şeyin Avrupa ülkelerinden çok Doğu Asyalı atalarına benzediğini örneklerle kıyaslar.

IZADY NE DİYOR?

Kürt araştırmaları konusunda bir otorite olan Mehrdad R. Izady, “Kürtler” isimli eserinde Kürt Hristiyanlar’ın göçünün Hristiyanlık’ın ilk dönemlerinde başladığını ve göç edenlerin şehirlerde hakim olan Hristiyan inancından dolayı Lübnan’ın Baalbek, Suriye’nin Lazkiye’ye bölgesine göç ettiğini söylüyor.

Izady, Hristiyan Kürtler’in İslam fetihleri döneminde Bizans toprakları içerisinde yer alan Tarsus ve Antakya’ya, Bizans sınırları daraldıkça da Batı Anadolu ve Avrupa’ya doğru gittiklerini iddia ediyor. Aynı şekilde Izady, Zelani Kürtleri’nin Güney Karadeniz’den kuzeye oradan da batıya doğru göç ettikleri bilgisine yer verir.

ARYENİK KÖKENLER

Prof. M. Lovric, “Hırvatların Kökeni” isimli kitabında Hırvatlar’ın Aryenik kökenlerine ilişkin eski belgeleri sıraladıktan sonra, İran’ın bugünkü Kürdistan Eyaleti olan bölgede 6-4. Yüzyıllarda Harauvatya ismi ile bir Pers eyaletinin olduğunu söyler.

Lovric, iki Yunan yazıtında Karadeniz kıyılarındaki Hırvatların, tarihi belgelerde Horouathos, Horoathoi, Aryan Horites olarak geçtiğini ifade ediyor.

Yaygın görüş, Hırvatlar’ın Anadolu üzerinden Karadeniz kıyılarına ve oradan da Balkanlar’a ve Adriyatik denizinin doğu kıyılarına kademeli şekilde göç ettiği yönündedir.

MİTTANİLER VE HURRİLER

Konuya ilişkin yapılan en detaylı araştırma Dr. M. N. Curic’e aittir. Curic, 190 Hırvat kabilelerinin Ortaçağ’a kadar kullandıkları isimlerini mercek altına alır. Curic, 190 kabile isminin çoğunun Mitani-Hurrilere ilişkin çivi yazısıyla yazılmış tabletlerdeki isimlerle benzer ya da aynısı olduğunu tespit ederek, yakın tarihli çok sayıda Hırvat soyadının da benzer nitelikler arz ettiğini ekler.

Prof. Dr. B. Gusic de ayrıntılı benzer çalışmasında Kasici, Kasazi, Kasogi, Kassegi, Cassitti gibi kabile isimlerini sıralayarak Aryeni bir halk olan “Kassit” ismiyle benzerlik kurar. Hırvatça’nın eski lehçeleri üzerine yapılan araştırmalarda da kelimelerin yüzde 49’nunun Silavca, yüzde 19’nun Pre-Slavca ve Kürtçe, Farsça, Peştuca gibi İrani dil ailesine ait olduğu tespit edilmiştir.

Çalışmaların ortaklaştığı diğer bir husus ise Hırvat isminin eski İran ve Afganistan’da Sarasvati, Harahvaiti ve Haruavati, Ermenistan ve Kürdistan’da ise Hurrwuhê ve Hurravat (Hurri), Karadeniz’de Horouathos olarak ifade edildiği, Ortaçağ’da Harvati ve Horvati, günümüze ise Hrvati ve Hırvatistan olarak şekillendiği yönündedir.

Prof. M. Lovric, iki Yunan yazıtında Karadeniz kıyılarındaki Hırvatların, tarihi belgelerde Horouathos, Horoathoi, Aryan Horites olarak geçtiğini ifade ediyor.

ZAGREB’DE KÜLTÜR FESTİVALİ

Son yıllarda Hırvatistan’nın başkenti Zagreb’te düzenlenen Uluslararası Kültür Festivali’ne Kürtler de katılıyor. 2015 yılında Zagreb’de Erbil Folklor grubu sahne almış ve büyük beğeni toplamıştı.

RAKAMLARLA HIRVATİSTAN

Hırvatistan Cumhuriyeti, Avrupa'da Orta Avrupa, Balkanlar ve Akdeniz'in kesişme noktasında bulunan üniter demokratik bir parlamenter cumhuriyet. Başkenti aynı zamanda en büyük kenti Zagreb olan devlet, başkentin dışında 20 idari bölgeye bölünmüştür.

Hırvatistan kıtasal alanı ve binden fazla adasıyla 56.594 km²'lik bir yüzölçümüne sahiptir. Ülkenin 4,29 milyonluk nüfusunun büyük çoğunluğu Hırvat ve en Hıristiyan Katolik.

8 Ekim 1991'de bağımsız olan Hırvatistan, bağımsızlığın üzerine 4 yıl boyunca süren bir savaş geçirdi.

Hırvatistan bugün oldukça yüksek hayat standartları, ortalama ömür, okur-yazarlık oranları ve homojen gelir dağılımı oranlarıyla Orta Avrupa ülkeleri arasında yüksek eğitim, sağlık, yaşam kalitesi ve ekonomik dinamizm standartlarına sahip.

Hırvatistan Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, NATO, Dünya Ticaret Örgütü ve CEFTA üyesi olup Akdeniz Birliği'nin kurucu üyelerindendir. 1 Temmuz 2013 tarihinden itibaren ise Avrupa Birliği üyesi olmuştur.

Ülke ekonomisinin büyük bölümü hizmet sektörüne dayalıyken sanayi ve tarım diğer büyük sektörlerdir. Dünya'nın en çok tercih edilen 18’inci turistik ülkesi olan Hırvatistan, özellikle yaz ayları boyunca turizm sektöründen büyük gelir elde eder

Avrupa Birliği ülkenin en önemli ticaret ortağıdır.

*Hırvat genetik mirası: Y-kromozomu hikaye - Ejderha Primoraç Damir Marjanoviç, Pavao Rudan (2011 Sağlık yayını Haziran'ait Tıp National Institutes ABD Ulusal Kütüphanesi)

*Kürt genetik mirası: Ivan Nasidze, D. adresi için beş M. Öztürk, N. Bendukidze, ve Mark Stoneking. "Kürt gruplar halinde mtDNA ve Y-kromozomu varyasyonu." İnsan Genetiği Sayı Annals: 69: 4 (2005 Temmuz) KAYNAK:K24