Gazeteci Murat Sabuncu, iktidarın, CHP ile Demokrasi ve Emek Partisi'ni (DEM) ortak bir zemin üzerinde birleştirmek yerine, farklı noktalarda tutmaya çalıştığını söyledi. Sabuncu, muhalefet partilerinin, karşı tarafın yaşadıklarına sesini bazen daha kısık çıkardığını ve bunun ortak bir demokrasi zemini oluşturmayı zorlaştırdığını belirtti.

Sabuncu, yazısında şunları ifade etti:

"İktidar CHP ile DEM’i aslında yan yana durabilecekleri konularda ayrı saflarda-noktalarda tutmak istiyor. Şunu herkes itiraf etmeli; Muhalefetteki partiler, konulara kendi taraflarından bakarak 'ötekinin yaşadıklarına' sesini daha kısık çıkarıyor. Bazen görmezden geliyor. Ortak demokrasi zemini muhalefet için zorlaşıyor."

Yeni Anket: Erdoğan’a Olan Güven Hızla Düşüyor Yeni Anket: Erdoğan’a Olan Güven Hızla Düşüyor

Sabuncu, özellikle CHP’ye yönelik ekonomik yaptırımlar ve belediye başkanlarına yapılan operasyonların barış sürecini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti. Ayrıca, Gezi olaylarına sahip çıkan MHP'nin bugünkü tutumunu da eleştirerek, iktidarın toplumu kutuplaştıran stratejisini vurguladı.

Demokrasi ve Barış: Birbirinin İleri Aşamaları

Murat Sabuncu, demokrasi olmadan barışın sağlanamayacağına, barış sağlandıktan sonra da demokrasinin geleceğini beklemenin saf bir yaklaşım olacağına dikkat çekti. Bugün, Öcalan ile yapılan görüşmelerin bölgedeki barış için önemli bir adım olduğunu ifade eden Sabuncu, bu sürecin tüm toplum tarafından daha fazla sahiplenilmesi gerektiğini savundu.

Sabuncu'nun yazısında ayrıca, Gezi olaylarına dair yeniden açılan soruşturmalar ve DEM Parti’nin Kürtlerle tarihi barış konusundaki duruşları arasında gidip gelen bir politik atmosferin, iktidarın kendisinin de istediği bir durum olduğuna işaret edildi.

İktidarın Stratejisi ve Muhalefetin Zorluğu

İktidarın CHP ile DEM'i arasına mesafe koyarak, ortak bir zemin oluşturulmasına engel olmak istediğini belirten Sabuncu, Türkiye’nin toplumsal yapısının da bu çatışmalı süreçten nasıl etkilendiğini sorguladı. Sabuncu, CHP ve DEM’in, kendi perspektiflerinden bakarak diğer tarafın yaşadıklarını görmemeye çalıştığını ve bu durumun, demokratik bir geleceğin inşasına engel olduğunu vurguladı.

Bu yazı, Türkiye'nin toplumsal barışı ve demokrasi için kritik bir dönemeçte olduğunu ve bu süreçte tüm muhalefet partilerinin daha uyumlu ve ortak bir dil geliştirmeleri gerektiğini ifade ediyor.