Türkiye’de her gün ortalama 4 kadın erkekler tarafından katledilirken, kadına yönelik fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddet artarak devam ediyor. Kadına yönelik şiddet AKP döneminde yüzde bin 400 oranında artarken, çözüm bulmak bir yana kadın kazanımları olan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun dahi iptal edilmeye çalışılıyor. Bölgede ise Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) belediyelerde eşbaşkanlık sistemiyle oluşturduğu kadın temsiliyeti ve kadın kurumları kayyımlar tarafından gasp ediliyor.  

Kadınlar kayyım atamalarına tepki gösterirken, Özalp Belediyesi Kadın Politikalar Müdürü Sosyolog Neslihan Şedal, kayyımın da bir şiddet olduğuna dikkat çekti. 

‘Erkeği koruyan devlet aklıyla karşı karşıyayız’ 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne girerken, yine şiddetin tırmandırıldığı bir dönem yaşandığına işaret eden Neslihan, ulus-devletin inşasıyla birlikte kadına yönelik her türlü şiddetin politik ve sistemsel olarak kurumsallaştığını söyledi. Neslihan, “Bu politikayı çözmek ve bu sorunun özüne inmek için tarihsel süreci çözümlemek bütün kadınların sorumluluğundadır. Şiddet sistemsel olarak ilerliyor. Çünkü erkek egemenlikli sistem denildiği zaman, bunun aynı zamanda paralelinde devlet vardır. Çünkü yasalarla erkeği koruyan bir devlet mantığıyla karşı karşıyayız” diye konuştu. 

‘Dijital şiddet çok yaygınlaştı’ 

Şiddetin birçok boyutunun olduğunu kaydeden Neslihan, şiddetin çeşitlerini şu sözlerle özetledi: “Kadını ekonomiden koparan, üretimini engelleyen her türlü tutumu, ‘ekonomik şiddet’ olarak tanımlıyoruz. Kadına karşı her türlü cinsel şiddeti, saldırıyı, söylemi, ‘cinsel şiddet’ olarak tanımlıyoruz. Erken yaşta evliliği cinsel şiddet olarak tanımlıyoruz. Kadını sosyal yaşamdan koparan, küçümseyen, aşağılayan her türlü söylemi de ‘psikolojik şiddet’ olarak tanımlıyoruz. Yine şiddetin farklı boyutları var, Örneğin sosyal medya hesaplarını ele geçirme, bunun şifrelerini öğrenme ve yönelimi de ‘dijital şiddet’ olarak nitelendiriyoruz. Dijital şiddet son dönemlerde en çok uygulanan ve hiçbir şekilde önüne geçilemeyecek bir şiddet çeşidi olarak karşımıza çıkıyor. Bunu da sistemden ayrı olarak ele alamayız.” 

‘Eşbaşkanlık kadın mücadelesini kurumsallaştırmayı hedefliyor’ 

Erkek aklını destekleyen politikalara vurgu yaparken eşbaşkanlık sistemine karşı saldırılara dikkat çeken Neslihan, eşbaşkanlık sisteminin şiddete karşı mücadelede, kadın ekonomisini geliştirme, eğitim, araştırma ve geliştirme alanında ciddi çalışmalar ortaya koyduğunu hatırlattı. Eşbaşkanlık sisteminin kadına her türlü yönelime karşı mücadeleyi kurumsallaştırmayı hedeflediğini aktaran Neslihan, bu nedenle de eşbaşkanlığın çok önemli bir kazanım olduğunu vurguladı. Eşbaşkanlığın ayrıca halk tarafından karşılık bulduğunu hatta halkın talebi doğrultusunda geliştirildiğini ifade eden Neslihan, “Eşbaşkanlık sistemiyle birlikte kadınlar politikaya daha fazla atılmaya başladı, bu sistemle birlikte kadın yönetimlerde yerini alabildi” ifadelerini kullandı.  

‘Kişisel bilgileri ifşa edilen kadınlar, şiddet gördüğü mekana geri döndü’

HDP’li belediyelerdeki kadın kazanımlarının kayyımın hedefinde olduğunu ifade eden Neslihan, “Kadın politikalar müdürlüklerinin açılması, daire başkanlıklarının açılması, bu müdürlükler ve daire başkanlıklarına bağlı kadın dayanışma merkezleri, yaşam merkezlerinin açılması kadınlar tarafından çok ciddi bir ilgi gördü. Fakat ikinci defa kayyım atanması, kadına yönelik şiddetin sistemsel olarak önünün açıldığının bir göstergesidir. Daire başkanlıkları, kadın müdürlükleri bünyesinde oluşturulan ekonomi birimlerinin bölgede kadına yönelik kooperatifler, eğitim ve araştırma alanlarının atölyelerle birlikte yaygınlaştırılması, kadına yönelik şiddete karşı projelerin oluşturulması gibi ciddi çalışmalar yapıldı. Ancak kayyım atamalarıyla birlikte kadına yönelik şiddetle mücadele kurumlarının kapatılması, şiddet birimine başvurucularının özel bilgilerinin ifşa edilmesi, yine kadının şiddet gördüğü mekana dönmek zorunda bırakılması durumları yaşandı. Dolayısıyla kayyıma karşı bölgede ciddi bir güvensizlik oluştu” dedi. 

‘Kayyımlar kadını bütün alanların dışına itilerek kendini var ediyor’

Van’da görkemli Newroz kutlaması: Öcalan’ın çağrısına vurgu yapıldı Van’da görkemli Newroz kutlaması: Öcalan’ın çağrısına vurgu yapıldı

Son olarak kayyımların yerel yönetimlerde kadını yaşamın dışına itmeye çalıştığını söyleyen Neslihan, Van yerelinde yaşananlara dair şunları söyledi: “Van’da cinsiyet eşitsizliği, klasik ve geleneksel bir yaklaşımla kadının değerlendirildiği, dolayısıyla hem eğitsel hem sosyal hem kültürel birçok alandan mahrum bırakıldığını çok rahat gözlemleyebileceğimiz bir gerçeklikti. Dolayısıyla yerel yönetimin en büyük iddiası kadın projeleriydi. Yerelde bütün yaşam alanlarını kadınların hizmetine sunmak gibi bir iddiası vardı. Her alanda kadının rengini ortaya çıkaran projeler ortaya koyuyordu. Kayyım atamalarıyla birlikte sosyal, kültürel, ekonomik olarak kadının yine mahrum bırakıldığı bir durumla karşı karşıya kaldık. Kadına yönelik şiddet bütün kurumların koordineli olarak çalışma gereği iken, kayyım atamaları ile yerel yönetimler kadını bütün alanların dışına bırakarak kendini var ediyor.”