İlk derse ek olarak Kemal Burkay'in Dersen Zimane Kurdi (Kürtçe Dil Dersleri) adlı kitabının pdf formatını da eke yerleştirdim. Bu kaynağı internetten, kitabı ilk yayınlayan Roja Nu (İsveç) yayınlarının sitesinden indirmiştim. Kullanılamayacağına dair herhangi bir uyarı da yoktu. Bu nedenle sizlerle paylaşıyorum. Her dersi izler, özellikle ileri derslerde göreceğiniz Kürtçe sözcükleri sürekli tekrar ederek basit cümleler kurmayı denerseniz, en azından bir müddet sonra çatapat bir Kürtçe konuşabileceğinize inanıyorum.

Cezaevindeki seçmenler oy kullanabilecek mi? Cezaevindeki seçmenler oy kullanabilecek mi?

Eğer pratiği geliştirici tedbirler alırsanız 5-6 ay içinde akıcı bir biçimde kitap okuyabilir, işi daha da ciddiye alır, ek kaynaklarla egitiminizi sürdürürseniz bir yıl sonra gruptaki Kürtçe dil derslerini siz devralabilirsiniz.
Selam ve saygilarimla.

Fehim Işık 


Kurdî fêr dibim-1

DENGÊN KURDΠ(Kürtçe Sesler)

Dili öğrenmek alfabe ile başlar. Kürtçe’de (Kurmanci lehçesinde) seslerin birbirine yakınlığı, birbirine yakın seslerden oluşan sözcüklerin bulunması, Kürtçe alfabedeki seslerin doğru okunmasını zorunlu kılmaktadır.

Kürtçe alfabede 31 harf vardır. (Aa, Bb, Cc, Çç, Dd, Ee, Êê, Ff, Gg, Hh, Ii, Îî, Jj, Kk, Ll, Mm, Nn, Oo, Pp, Qq, Rr, Ss, Şş, Tt, Uu, Ûû, Vv, Ww, Xx, Yy, Zz) Kürtçe’de ayrıca iki sesin birlikte söylendiği (xw) bir diftongda bulunur. Bu harflerin okunuşu şöyledir:

A a: Kürtçe’de “a” uzun okunur
Örnek: Av (su), agir (ateş),

B b: Türkçe’deki “b” gibi okunur.
Örnek: bav (baba), bar (yük), bizin (keçi), ber (taş)

C c: Türkçe’deki “c” gibi okunur.
Örnek: cam, conega (tosun), cot (çift/karasaban), car (kere), cêwî (ikiz)

Ç ç: Kürtçe’deki “ç” vurgulu ve vurgusuz olmak üzere iki varyantlıdır.

Çoğunlukla vurgulu varyantı kullanılır. Bu okunuş biçimi şöyledir: Dilin ön kısmı ön damağa (diş arkası) yapıştırılarak çıkarılır. “ç” ile ondan sonra gelen harf arasında “h” harfi varmış gibi okuyarak, “ç” harfinin vurgulu varyantını kullanabiliriz.

Örnek: çem (çhem = akarsu), çav (çhav = göz), çivîk (çhivik = kuş), çerm (çherm = deri), çêlek (çhêlek = inek), ço (çho = sopa)

Vurgusuz telaffuzu da Türkçe’deki “ç” gibidir.
Örnek: Çar (dört), çend (çend), çil (kırk), çol (kır/ çöl)

D d: Bu harf de tamamen Türkçe’deki “d” gibidir.
Örnek: dev (ağız), der (dışarı), dar (ağaç), dîl (esir), dil (kalp / yürek)

E e: Türkçe’de kullanılan “e” harfi gibi ağız hafîf açılarak çıkarılır.
Örnek: Ez (ben), erê (evet), dest (el), te (sen =çekilmiş hali)

Ê ê: Türkçe’deki “beş, yedi, dedi” kelimelerindeki “e” sesi gibi söylenir.
Kısaca bu sesin söylenişi esnasında ağız sağa ve sola kasılarak yayvan hale getirilir. Sesin çıkışı esnasında alt dudak aşağı çekilerek hava dışarı bırakılır.
Örnek: êzing (odun), êvar (akşam),  (gelir, geliyor), sêvî (yetim)

F f: Aynen Türkçe’deki “f” harfi gibi okunur.
Örnek: fîstanfind (mum), fîdan (fidan), firotin (satmak)

G g: Kürtçe alfabesinin bu harfi de Türkçe’deki “g” gibi okunur.
Örnek: ga (öküz), gul (gül), goşt (et), gotin (söz /söylemek)

H h: Kürtçe alfabenin bu harfi her zaman okunur, hiç bir zaman yutulmaz, Türkçe’deki “h” gibidir.

Örnek: hebûn (var olmak/ malik olmak), hatin (gelmek), hêlîn (kuş yuvasi), hîv-heyv (ay)

Halk arasında Hh sesinin Arapça’nın etkisiyle az da olsa okunan bir başka varyantı var, bu sadece Arap kökenli kelimelerde görülür
Örnek: HesenHecîHusên vb.

I i: Türkçe’nin “ı” sından daha kısadır.
“i” sesinin hafif çıkışıdır.
Anlaşılması için bir karşılaştırma yapalım:
Türkçe’deki “ışık” sözcüğünde geçen “ı” uzun bir sestir; oysa Kürtçe’deki “kirin” sözcüğünde geçen “i” sesi, kısa bir sestir.
Örnek: kirin (yapmak), birin (götürmek), mirin (ölmek)

Î î: Türkçe’nin “i”sinden daha uzun okunur.
Anlaşılması için bir karşılaştırma yapalım:
Türkçe’de “bir” sözcüğünde geçen “i” kısadır. Oysa Kürtçe’deki “bîr” (muhakeme gücü / şuur / kuyu) sesinde geçen “î” uzun okunur. Diğer bir deyimle, iki “ii” birlikteymiş gibi okunur
Örnek: îsot (acı biber), îsal (bu sene), bîr (muhakeme gücü / şuur / kuyu), şîr (süt)

J j: Aynen Türkçe’deki “j” gibi okunur:
Örnek: jin (kadın), jar (zayıf /güçsüz), jor (yukarı), jêr (aşağı)