Kürt siyasetçi Leyla Zana, Riha’nın (Urfa) Sêwereg (Siverek) ilçesinde Hayriye Mahallesi’nde bulunan Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) Seçim Bürosu önünde halk buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya, Sêwereg Barış Anneleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem milletvekili Çağlar Demirel, DEM Parti Parti Meclis (PM) üyesi Cemile Turhallı Balsak, DEM Parti Riha Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı adayı Celaleddin Erkmen, DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu, DEM Parti Sêwereg Belediye Eşbaşkan adayları Yıldız Çetiner ile Ali Dursak’ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Leyla Zana ve beraberindeki heyet, Sêwereg girişinde davul ve zurna ve halaylar eşliğinde karşılandı. Ardından konvoy eşliğinde DEM Parti seçim bürosu önüne gelen heyet, yol boyu yoğun ilgi ile karşılandı. Heyet, daha sonra seçim bürosu önüne geçti. Kitle sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Bîjî Serok Apo” sloganları attı.
'SAYIN ÖCALAN’SIZ BARIŞ MÜMKÜN DEĞİLDİR'
DEM Parti Sêwereg Belediye Eşbaşkan adayları Yıldız Çetiner ile Ali Dursak, DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu’nun selamlamasıyla başlayan halk buluşmasında konuşan DEM Parti Riha Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Celaladdin Erkmen, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekti. Erkmen “Sayın Öcalan’sız barış mümkün değildir. Mutlaka kazanacağız” dedi.
'SÊWEREG SİYASETİN BEŞİĞİDİR'
Halk buluşmasında konuşan Kürt siyasetçi Leyla Zana ise halkı selamlayarak, “Sêwereg halkı, sizinle ilk defa bu şekilde bir araya geliyoruz. Sêwereg siyasetin, sanatın, bilimin beşiğidir. Çocuklar bu toprakların nasıl büyük şahsiyetler doğurduğunu bilsinler. Bunlardan bazıları Faik Bucak’tır, Necmettin Büyükkaya’dır. Yılmaz Güney sinemada bize örnek oldu. Bir diğeri Kürt edebiyatını okullarda okutan Mehmet Uzun’dur. Hürmetle, minnetle kıymetli emekleriyle onları anıyoruz. Toplumu aydınlatan sizler de aydınlıkta olun. Bir diğeri de siyaset yürüten İbrahim Ayhan’dı. Bazı ölümler vardır ki çok zamansızdır. Takdir-i Allah onu bizden erken aldı. Bu büyük emeklerle buraya kadar gelindi. Bunları iyi korumak gerekiyor” dedi. Zana’nın konuşması sık sık “Şehid namirin” sloganlarıyla bölündü.
İnsanlığın başlangıcından bu yana 5 bin yıldır yaşamın kadın emeğiyle örüldüğünü ifade eden Zana, “Bir yandan tarımla uğraşıyor kadınlar, bir yandan hayvancılık. Bir yandan çocuk bakıyor, bir yandan da yemek yapıyor. O nedenle ‘jin, jiyan, azadî’ diyoruz. Büyük hedefimiz yeni bir yaşam inşa etmek. Modern ve çağa uygun yeni bir yaşam inşa etmek istiyoruz” dedi.
Kürt ulusal birliğine vurgu yapan Zana, “Şimdiye kadar kardeşler arasında birliktelik yoktu. Ancak bu Kürtlerin suçu değildi. O nedenle birlikteliği inşa etmek gerekiyor. Şu anda tüm partiler reklamlarını Kürtçe yapıyor. Allah o kadar kavim yarattı ki herkes birbirinden farklı. Kültürleri, dilleri, yaşamları farklıdır. Kürtlere kimlik, dil, tarih gerekmiyor diyorlar. Biz onurumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Kürtlere ‘Bizim gibi davranacaksınız’ diyorlar. Ancak Kürtler bunu kabul etmiyor” diye belirtti. Zana, son olarak halka DEM Parti etrafında birleşme çağrısı yaptı.
Konuşmaların ardından buluşma alkış, slogan ve zılgıtlarla son buldu.
CURNÊ REŞ
Daha sonra heyet, Curnê Reş’e (Hilvan) geçti. Leyla Zana ve beraberindeki heyet, Curnê Reş girişinde davul ve zurna eşliğinde karşılandı. Ardından konvoy eşliğinde DEM Parti Curnê Reş seçim bürosu önüne gelen Zana ve beraberindeki heyet yol boyu yoğun ilgi ile karşılandı.
DEM Parti Curnê Reş Belediye Eşbaşkan adayları Garip Yeşil ve Serhan Paydaş’ın halkı selamlamasıyla başlayan halk buluşmasında konuşan DEM Parti Riha Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Celaladdin Erkmen, AKP ve kayyım politikalarının kentte yarattığı tahribata dikkat çekti. Halkı irade olarak görmeyenlerin meşru olmadığını ifade eden Erkmen, “Biz klasik belediyecilik yapmayacağız. Madde bağımlılığı, kadın katliamları, açlık, yoksulluk, tarım sorunu gibi sorunlara çözüm arıyacağız. Bu sorunlar bizim de sorunumuz. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için açlık grevinde olan tutsakların sorunu bizim de sorunumuz” dedi.
AMED ZİNDANINI VE ÖLÜM ORUÇLARINI HATIRLATTI
Ardından konuşan Leyla Zana, halkı selamlayarak, “Curnê Reş’e ilk geldiğimde Mehmet Emin Yavuz arkadaşın evine gelmiştim. Sene 1988’de Amed Zindanında tek kelime Kürtçe konuşmamız yasaktı. ‘Türkçe konuş çok konuş’ diyorlardı. Kürtçe konuşma bakış. Bu dili bize Allah verdi. Nasıl konuşmayalım? O dönemde ölüm orucu eylemleri başladı. Bizler de Kürt kadınları olarak ölüm orucuna başladık. Dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ve Başbakan Turgut Özal, ‘Herkes diliyle konuşabilir’ dedi ve ölüm orucu sona erdi. Ardından kısa bir süre sonra değerli yoldaşımız Mehmet Emin Yavuz’un ölüm orucunda yaşamını yitirdiğini öğrendik. Bizler de yönümüzü memleketi Curnê Reş’e çevirdik. İlk gelişim o zamandı. Tarihi hatırlayacağız. Yıllardır binlerce yoldaşımız cezaevinde. Eşsiz bir direniş sergiliyorlar. 40 yıldır bir direniş söz konusu yeni bir yaşamın tohumu burada atıldı. Ve o tohum şimdi milyonlar oldu. Her halkın onurlu bir yaşam talebi var” sözlerine yer verdi.
Geçmişte ve bugünde CHP’nin yüz yıla yakındır bu halkın emeklerini, duygularını ve tüm değerlerini sadece kendisi için kullanmak istediğinin altını çizen Zana, “Burada değerli şahsiyetler yetiştirdiniz. Bunlardan biri de Celal Paydaş’tı. CHP şimdi ‘İstanbul’da Kürtler bize neden oy vermiyor’ diyor. Yüz yıldır Kürt halkı bilinçlendi, örgütlendi, güç haline geldi ve bu iradeyi artık kendisi için kullanmak istiyor. Biz kimsenin uşağı değiliz. ‘Oyunu bana ver ama görünmez ol.’ Ama biz hayalet değiliz ki. Bizi aptal yerine koyuyorlar. Biz aptal bir halk değiliz, biz kadim bir halkız. Bu coğrafyanın en gelişmiş duygu ve düşüncelerine sahip olan kadim bir halkız” ifadelerini kullandı.
'KİMLİĞİMİZ VE VARLIĞIMIZ İÇİN'
“Bizi yok sayamazsın” diyen Zana, “Senin her şeye hakkın var ama bizim bir oy kullanmaya bile hakkımız yok. Bunu ne vicdan ne de ahlak kabul eder. O nedenle DEM bizim DEM’imiz diyoruz. Oyumuza sahip çıkalım. Sayın Öcalan’ın felsefesiyle bu halk özgürleşiyor. Biz özgür yaşamak istiyoruz. Tüm halklarla birlikte özgürce, kendi kimliğimizle yaşamak istiyoruz. O nedenle yüksek bir sesle barışa, demokrasiye, özgürlüğe sahip çakacağız. 31 Mart’ta onlar üzülse de, sevinse de Kürtler kazanacak. Oyunuz sadece belediyeler için değildir kimliğiniz ve varlığınız içindir” diye belirtti.
HEWAG
Kürt siyasetçi Leyla Zana, Riha’nın (Urfa) Hewag (Bozova) ilçesinde Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) Seçim Bürosu önünde halk buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya, Hewag Barış Anneleri, HDP eski milletvekili Çağlar Demirel, DEM Parti Parti Meclisi (PM) üyesi Cemile Turhallı Balsak, DEM Parti Riha Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı adayı Celaleddin Erkmen, DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu, DEM Parti Hewag Belediye Eşbaşkan adayları Aygül Kapıkayalı ile İsmail Yıldız ‘ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.Leyla Zana ve beraberindeki heyet DEM Parti Hewag seçim bürosu önünde çiçeklerle karşılandı. Yüzlerce yurttaşın katıldığı halk buluşmasında kitle sık sık “Jin, jiyan, azadî” sloganı attı.
'BİR GÜN EĞLENDİYSEK 29 GÜN YAS TUTTUK'
Halk buluşmasında konuşan Zana, “Sizleri güneşin sıcaklığı ile selamlıyorum. Bugün her bir annenin yüzüne baktım. Annelerin yüzüne baktığımda, yılların hüznünü gördüm. Bu sadece bugünün değil on yılların hüznü. Bugün Sêwereg ve Curnêreş’te geçmiş yıllardan, 80’lerde bahsettim. Keşke anne ve babalarımız, büyüklerimiz bu ağır yükü bizim omuzlarımıza bırakmasaydı. Bizde diyoruz ki, bu yükü gençlerin ve çocukların omuzlarına bırakmayalım. Tek derdimiz bu. Ne belediye ne de vekillik. Bir kardeşi aç bıraktılar birini ödüllendirdiler. Bırakmadılar birlikte yaşasınlar. Biz kıskanç bir millet değiliz ama onların kirli politikaları bizi bu şekilde göstermek istiyor. Bizi tarihsiz, kültürsüz ve dilsiz bırakmaya çalıştılar. Bir gün eğlendiysek 29 gün yas tuttuk” dedi.
‘SİZE NE BURCUMUZ VAR'
“Bu bina sizin evinizdir” diyen Zana, şöyle devam etti: “Çünkü sizin emeğiniz bu binayı bu hale getirdi. Bu DEM’e koltuk ve şahsi çıkarlarla bakmayın. İstanbul’da diyorlar ki, ‘oyunuzu bize verin.’ Neden verelim? Size ne burcumuz var. Onların bize burcu var. Bin yıldır bizim emeğimizi çaldılar. Bizim onlara borcumuz yok. Ne yaptılar bize. Yaptıkları, Kürt dilini küçümsemek yok saymak. Kimliğimizi yok saymak. Ne hakla irademizi istiyorlar? Biz kendimizi ve bütün halkları düşüneceğiz ama egemenleri düşünmeyeceğiz. Onlar bizi düşünsün. Neden biz onları düşünelim.”
‘İRADENİZE SAHİP ÇIKIN'
Zana, “Cumhuriyet kurulduğunda, demişler ki bırakmayalım Kürt’ün karnı doysun. Karınları doyarsa beyinleri çalışır. ‘Bırakmayalım birlik olsunlar.’ Ben 40 yıldır bu siyasetteyim. Hiçbir zaman oyunuzu bize verin demedim. İradenize sahip çıkın diyorum. İradeniz, diliniz kimliğiniz ve tarihinizdir. Bırakmayın birliğinizi bozsunlar. Biz diyoruz ki, DEM başarı, birlik ve sizin zamanınızdır. Diyorlar ki ‘bugün de bizim hizmetimizde olun’ biz de diyoruz ki işinize bakın. Kürtler artık uyanmış. Bunlara oy vermez. İstanbul’da en fazla nüfusa sahip olan Kürtlerdir. Hepsi de mecburiyetten gitmiş. Ama şimdi herkes Kürtler İstanbul’da kime oy verecek, ne yapacak diye bekliyor. Kuvvetinizi görüyor musunuz? İstanbul’daki Kürtlere diyoruz ki, kendinize oy verin. Diyoruz ki artık DEM bizim demimizdir” şeklinde konuştu.
Zana konuşmasının ardından anneler ile kucaklaştı. Buluşma alkışlar ve sloganlar eşliğinde son buldu.