Erzincan'ın Licik (İliç) ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat tarihinde meydana gelen göçükle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 8 kişi, jandarmadaki ifade işlemlerinin ardından dün adliyeye sevk edildi.
Savcılıkça sorgulanan J.R.G, A.C, H.Ü, M.B, Ş.D, S.D, M.T ve A.R.K. ardından Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Erzincan Valiliği tarafından yapılan açıklamada, zanlılardan altın madeni ocağını işleten şirketin Kanadalı yöneticisi J.R.G'nin de aralarında bulunduğu 6'sı tutuklandı, 2 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
5 GÜNDÜR ULAŞILAMADI
Öte yandan arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü maden sahasında toprak altında kalan Şaban Yılmaz, Abdurrahman Şahin, Hüseyin Kara, Mehmet Kazar, Fahrettin Keklik, Adnan Keklik, Uğur Yıldız, Kenan Öz ve Ramazan Çimen isimli işçilere aradan 5 gün geçmesine rağmen henüz ulaşılamadı.
Facianın yaşandığı altın madeninin lisansı iptal edildi:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Erzîngan'ın Licik (İliç) ilçesinde facianın meydana geldiği Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'a ait Çöpler Altın Madeni'nde çevre izin ve lisans belgesinin iptal edildiğini açıkladı. Bakanlık, 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasına konu maden ocağının lisans şartlarının ortadan kalktığının tespit edilmesi üzerine çevre izin ve lisans belgesinin iptal edildiğini vurguladı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Toprak kayması sonucu akan malzemenin, geçici olarak depolanacağı alan belirlenmiştir. Geçirimsizliğin sağlanması amacıyla yapılan çalışmalar, Bakanlığımız gözetiminde devam etmekte olup mevcut alanda sızdırmazlık şartlarının sağlanmasının ardından, bölgeye akan malzemenin hazırlanan bu alana kaldırılmasına başlanacaktır" denildi.
‘ANALİZ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR’
Açıklamanın devamı şöyle: "Bakanlığımız, bölgedeki yüzeysel sular ve yer altı suları ile toprak kirliliği kapsamında çevresel izleme çalışmalarını aralıksız olarak sürdürmektedir. Bölgedeki hava kalitesi de aynı şekilde sürekli izlenmektedir. Şimdiye kadar tamamlanan analiz sonuçlarına göre; yüzeysel sular ile yer altı sularında ve hava kalitesinde olumsuz bir durum tespit edilmemiş olup analiz çalışmalarına Mobil Su ve Atıksu Analiz Laboratuvarı, Çevre Referans Laboratuvarı ve Yetkili Çevre Laboratuvarlarında devam edilmektedir. Konuyla ilgili tüm birimlerimiz sahada çalışmalarına devam etmekte olup süreci hassasiyetle takip etmekteyiz."
İstanbul Üniversitesi’nden Licik raporu:
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü akademisyenleri, Erzîngan'ın Licik (İliç) ilçesinde Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen faciayla ilgili hazırlanan ön inceleme raporunu yayımladı. Yayımlanan raporda, yaklaşık 112 metrelik yığın yüksekliğine sahip alanda 20 milyon 160 bin metreküplük bir kütlenin kaydığının değerlendirildiği belirtildi. Raporda, kazı yöntemleri ile üretilen malzemenin kırma eleme tesisinde boyutlandırılarak yığın haline getirildiği ve içerisindeki altın cevherini elde etmek amacıyla siyanür kullanılarak altın kazanımı gerçekleştirildiği aktarıldı.
‘SÜREKLİ GÖZLEM VE DENETİM ÖLÇÜMÜ ZORUNLULUK’
Bütün kritik güvenlik katsayısı sınırlarında çalışılan işlerde olduğu gibi madencilik çalışmalarında da sürekli gözlem ve denetim ölçümlerinin yapılmasının zorunluluk olduğu belirtilen raporda, bu büyüklükteki bir yığının stabil olarak kalabilmesi için de maden mühendisliği disiplinine sıkı sıkıya bağlı kalınmasının, çevre koşullarının da dikkate alınarak konunun uzmanı kişilerce düzenli olarak takip edilmesinin öneminin vurgulandı.
Denetimin ve sürekli gözlem halinin aksatılmaması gerektiği belirtilen raporda, "2021 yılı uydu görüntüleri dikkate alınarak yapılan ilk incelemelere göre, ocak içerisinde 14 adet basamaktan oluşan bir liç yığınının olduğu ve basamak yüksekliğinin 8 metre olduğu düşünüldüğünde, yaklaşık 112 metrelik bir yığın yüksekliğine ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Bu da akmanın gerçekleştiği alanda çıkarılan ve liç işlemine tabi tutulan malzemenin yaklaşık 177 bin metrekarelik bir alanı etkilediği ve yaklaşık 20 milyon 160 bin metreküp hacimlik bir kütlenin kayarak ve akarak yaşanan sorunun meydana geldiğini göstermektedir. Kayma ve akma yaşanan bölge, yakında bulunan Fırat Nehri ve üzerinde bulunan HES barajına yakın olup, kayma sonrası akma da bu yöne doğru gerçekleşmiştir. Sahanın bulunduğu bölgede irili ufaklı fayların olduğu da anlaşılmaktadır” ifadelerine yer verildi.
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Raporun devamında şu ifadeler yer aldı: "Olası bir sabit hızlı deformasyon başlangıcında, zaman geçirmeksizin oluşan çekme çatlaklarının kapatılarak su girişinin önlenmesi, yüzey drenajı için kanalların oluşturulması, genel şev açısına uygun basamaklar oluşturulması, yığın şevlerinin üzerinde ve etrafında tepecik ve çukurların oluşumlarının engellenmesi gibi önlemler, bu tür riskli yığın ve atık şevlerinde ivedilikle alınması gereken önlemlerdir.”