Söz konusu mezar, MÖ 332 ila MS 395 yılları arasındaki Greko-Roma dönemine tarihleniyor ve erkek, kadın ve çocuklara ait toplam 35 kişinin kalıntılarına ev sahipliği yapıyor.
Arkeologlar ilk olarak dört mumyanın olduğu küçük bir oda keşfetti. Daha sonra katran içeren vazolar da dahil olmak üzere, cenaze ticaretinde kullanılan eşyaların bulunduğu bir odada 31 tane daha mumya ortaya çıkartıldı.
Arkeologlar, katran içeren vazolar da dahil olmak üzere, cenaze ticaretinde kullanılan eşyaların bulunduğu bir odada 31 tane daha bulmadan önce, dört mumya ile dolu küçük bir oda keşfettiler. Bu odada ayrıca palmiye odunundan ve ketenden yapılmış bir sedye de bulundu.
Çok sayıdaki küçük çocuğun kalıntısı, odanın bir tarafındaki oyuğa yerleştirilmişti. Mumyalardan anne ve çocuğu olduğuna inanılan ikisi iyi korunmuş ancak diğerleri ağır hasar görmüştü.
Arkeofili’nde yer alan habere göre, tabut parçaları üzerindeki hiyeroglifler, mezarın sahibi olan kişinin adını ortaya çıkardı: Tjit.
Mezarda ortaya çıkartılan diğer eserler arasında, süslü maskeler, heykeller ve papirüsten yapılmış mumya örtüsü bulunuyor.
Asvan’ın belli başlı simge yapılarından biri olan Ağa Han Mozolesi’ne yakın 300 mezarın haritalandırıldığı kazı çalışmaları, Mısır Eski Eserler Bakanlığı ile Milano Üniversitesi arasında gerçekleştirilen ortak bir çalışmanın sonucuydu.
Mısırbilimci Patrizia Piacentini, “Bu çok önemli bir keşif, çünkü Asvan tarihine eksik olan bir şey ekledik.” diyor.
“İkinci ve üçüncü binyıllara dayanan mezarlar ve nekropolleri biliyorduk, ancak Firavun döneminin son bölümünde yaşayan insanların nerede olduklarını bilmiyorduk. Mısır’ın güney sınırındaki Asvan aynı zamanda çok önemli bir ticaret şehriydi.”
Kumla kaplı bir alanda bulunan mezar, antik dönemde yağmalanmıştı.
Mumyalar, demir kapılarla kapanmış ve üç ‘gardiyan’ tarafından izlenen mezara geri yerleştirilmeden önce bir anatomopatoloji uzmanı tarafından incelenecek.