Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2006 yılındaki eylemler sırasında 8 yaşındaki Enes Ata ve 14 yaşındaki Mahsum Mızrak’ın gaz fişekleriyle öldürülmesi davasında yargılanan üç polis hakkında verilen beraat kararını ‘hukuka uygun’ buldu.
Mızrak ailesinin avukatı Barış Yavuz ‘dosyada cezasızlığın ilmik ilmik örüldüğünü’ belirterek, Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını söyledi.
ERDOĞAN HAKINDAKİ SUÇ DUYURUSU REDDEDİLDİ
Mahsum Mızrak ailesinin avukatı Barış Yavuz, Yargıtay kararını ve dava sürecini değerlendirdi. Yavuz, Avrupa Birliği’ne uyum süreci ve demokratikleşmenin konuşulduğu süreçte, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 28 Mart olayları sırasında söylediği, “Kadın da olsa çocuk da olsa gereği yapılacaktır” sözleri ardından ölümlerin başladığını söyledi.
Mızrak ve Ata davasında “azmettirici olduğu” gerekçesiyle Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ettiklerini, ancak bunun mahkemece reddedildiğini hatırlattı.
‘DELİLLERİ YOK ETTİLER’
Yavuz, yargılamaya ilişkin şunları söyledi: “Bu dava, devletin bu cezasızlık olgusunu bile ve isteye nasıl sonuna kadar götürdüğünün göstergesidir. Çünkü bizler ne zaman bir ip ucuna ne zaman bir delile ulaşsak bunun karşısında muhakkak bir argüman geliştirdiler. Mahsun Mızrak’ın, Enes Ata’nın ölüme sebep olan çekirdeğin hangi silahtan atıldığın tespit etme imkanına kavuştuğumuz anda emanetteki delili de yok ettiler. En sonunda yerel mahkeme delil yetersizliğinden sanık hakkında beraat kararı verdi. Bunu istinaf ve Yargıtay da onayladı.”
AİHM, ‘YAŞAM HAKKI İHLALİ’ KARARI VERMİŞTİ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nin (AİHM) Mahsum Mızrak’ın yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verdiğini hatırlatan Yavuz, “Ne yerel mahkeme ne istinaf ne de Yargıtay kararlarında AİHM’in ihlal kararından bahsedildi. AİHM’in bu kararı iç hukukta yokmuş gibi davranıldı ve ona göre hüküm verildi. Bu dosya kapatıldı. Cezasızlık kültürü kendisini böyle gösteriyor. Bu davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız” diye belirtti.