CHP lideri Özgür Özel, kendi adaylarını çıkaran DEM Parti’yi hedef aldı ve “DEM de iktidara kaybettirme stratejisinden vazgeçti” iddiasında bulundu.
Özel, “CHP seçimli bir kurultaya gitti ve yeni bir süreç başlattık. Şimdi yine seçimlere gidiyoruz. Şimdi seçmen yeniden bir denge kurulacak mı? Kuracağımızı gördüler ve bin bir tedbir aldılar. Recep Tayyip Erdoğan ittifakına sarıldı. Millet İttifakı bileşenleri gayretlerimize rağmen ittifaktan çekti. O gün HDP bugünkü DEM de iktidara kaybettirme stratejisinden vazgeçti. Adaylarını çıkardılar” dedi.
TELE1 yayınına katılan Özgür Özel, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“MHP’de yönetim değişecekti ama yargı eliyle o kongre iptal edildi. Bahçeli de onun diyet borcu olarak anayasa değişikliğine geçit verdi. Toplum sözleşmesi çiğnenerek toplum sözleşmesi yapıldı. Daha sonra bir baskın seçimle tek adam rejimi işgallik kazandı. Büyük bir kaybetmişlik duygusu vardı ama seçmen sandıkta dengeyi yerelden kurdu. CHP bir anda 11 büyükşehir yöneten bir parti oldu. Bu siyasete bir denge getirdi. Ve biz böyle genel seçime gittik. Kazanmamız gereken bir seçimi kaybettik. Recep Tayyip Erdoğan’ın hedefinin ne olduğunu biliyorduk. Ama hedefi çok daha ilerideydi 2019 yerel seçimi bunu engelledi. Seçmen yine umutsuzdu ama CHP seçimli bir kurultaya gitti ve yeni bir süreç başlattık. Şimdi yine seçimlere gidiyoruz. Şimdi seçmen yeniden bir denge kurulacak mı? Kuracağımızı gördüler ve bin bir tedbir aldılar. Recep Tayyip Erdoğan ittifakına sarıldı. Millet İttifakı bileşenleri gayretlerimize rağmen ittifaktan çekti. O gün HDP bugünkü DEM de iktidara kaybettirme stratejisinden vazgeçti. Adaylarını çıkardılar.
Şu andaki trend lehimize görünüyor. Erdoğan kaybettiğini gördüğü anda bir hamle yapabilir. Zam yapacağım’ derse ‘Yap’ deriz, ‘Meclis’i aç’ derse ‘Aç’ deriz. Sonuçta emeklinin cebine girecek her para bizi memnun eder. Ama ben şu an böyle bir ihtimal görmüyorum açıkçası.
ERDOĞAN’IN ‘BU SON SEÇİMİM’ AÇIKLAMASI
Bizim durduğumuz yer belli. Recep Tayyip Erdoğan seçim kazanmak için gün oluyor Abdullah Öcalan’dan mektup okutuyor, gün oluyor Osman Öcalan’a kamera gönderiyor, gün oluyor MHP’ye gün oluyor HÜDA PAR’a gidiyor. Her şeyi yapıyor. Ondan sonra bana ‘Zübük’ diyor. Arkadaşlar ‘TDK sözlüğü yollayalım’ dedi, ben ‘Ayna yollayalım, Zübük kimmiş görsün’ dedim. Bugün söyledikleri çaresizliğini gösteriyor. Benle kavga etmek için can atıyor. Kimlik siyaseti ve kendini en rahat hissettiği konularda. Ben o kavgayı göze alıyorum ama emekli maaşları, çiftçiler üzerinden kavga ediyorum. Böyle olunca sinirleri bozuluyor. ‘Bu son seçimim’ dedi, bu ayrı bir şey. Onu konuşmak istiyor. Ben yoksulluğu, zamları konuşmak istiyorum. 2018’de, 2019’da, 2023’te de ‘Son seçimim’ dedi. Bu açıklamasının ‘Biliyorum yoksulsun ama bu son seçimim’ diye düşüncesiyle söylemiş olabilir.
‘ŞİMDİ CHP Mİ DEM’LENİYOR, ONLAR MI?’
2023’teki kullanışlı propagandasını kaybetmek istemiyor. Montaj videoları 14 Mayıs seçimine kadar hoyratça kullandılar. Bu yalan seçmenin bir kısmında iş gördü. İktidar medyasına maruz kalan seçmenler buna inandı. CHP bundan zarar gördü ve bunu devam ettirmek istiyor. Buna izin vermeyeceğiz. O ekonomide zam, zam, zam yapıyor. Bunlar konuşulmasın diye DEM, DEM, DEM diyor. Ben zammı dem vurmak istiyorum o DEM’e zam koymak istiyor. Biz bu oyuna da gelmeyiz. Kongremiz bitti, DEM Eş Genel Başkanları ayrı ayrı aradı, bir eş genel başkan ‘Yüz yüze de görüşmek isteriz’ dedi. Sonra baktık ki onların kurultayları bizden önce olmuş, ziyaretlerine gittim ve basın açıklaması yaptım. CHP her partiyle bayramlaşabilen tek parti. AKP ve MHP, DEM Parti ile bayramlaşmıyor. Peki Meclis’te ne oluyor. Sarılıyorlar. Dışarıda sahtekarlık yapıyorlar. Biri ‘İçeride bayramlaşmıyoruz’ desin, el sıkışıyorlar, sarılıyorlar, öpüşüyorlar. Ki bunlar benim gördüklerim, arkada ne oluyor bilmiyorum. Şimdi CHP mi DEM’leniyor, onlar mı?
Bizim ne İYİ Parti ne de diğer partilerle varılmış bir anlaşmamız yok. İYİ Parti ile denedik olmadı. Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Saadet Partisi ile temaslarımız oldu. Temel Karamollaoğlu ile ‘Yerel örgütlere yetki verelim’ dedik. Belli yerlerde ufak temaslar var ama olması gerekenin yüzde 1’ini geçmez.”