AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin İmralı’da bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı ‘Örgütünün silah bıraktığını tek taraflı ilan et’ çağrısına itiraz etti.

Ensarioğlu, ‘Türkiye’ye karşı silah bırakma adımı atması gereken ve bunu fiilen gerçekleştirebilecek olan Kandil’dir.’ dedi.

Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşmasıyla başlayan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Bahçeli’nin açıklamalarıyla devam eden “yeni süreç”le ilgili Serbestiyet’in sorularını yanıtlayan Galip Ensarioğlu, yeni sürecin hedefinin yeni anayasa olduğunu ise ‘PKK, Türkiye’deki silahlı varlığına son verirse siyasete alan açmış olur. DEM Parti’nin de yeni anayasa sürecine daha rahat karşılık verebileceği bir ortam doğar.’ sözleri ile ifade etti.

Galip Ensarioğlu şunları söyledi:

PKK, Türkiye’deki silahlı varlığına son verirse bu yeni bir kurgu olabilir. Yeni bir şey kurgulanabilir.

Ama bu PKK, Türkiye’deki silahlı varlığına son verirse olabilir. Aksi takdirde zaten hiçbir siyasi böyle bir süreci göze alamaz.

(Bahçeli’nin Öcalan’a, “Terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin” çağrısı)

Ben esas bu adımı Öcalan’dan değil Kandil’den bekliyorum. Türkiye’ye karşı silah bırakma adımı atması gereken ve bunu fiilen gerçekleştirebilecek olan Kandil’dir.

İmamoğlu’nun yarın görülecek davasında savcı izne çıktı İmamoğlu’nun yarın görülecek davasında savcı izne çıktı

Öcalan’ın demesinin elbette bir anlamı olur.

Ama bunu gerçekleştirebilecek olan Kandil. Kandil’in kendisini yönlendiren güçler tarafından Irak’ta, Suriye’de üstlendiği görevler var. Türkiye’ye karşı silah bırakmayla ilgili adım atacak yer Kandil.

Önceliğimiz PKK’nin Türkiye’deki silahlı varlığına son vermesi. Diğer yandan yeni anayasa süreci var. DEM Parti’nin böyle bir süreçte inisiyatif alabilmesi de bununla bağlantılı.

PKK, silahı bırakmazsa yeni anayasa sorunları çözmeyecek miyiz? Tabii ki çözeceğiz. Türkiye, var olan sorunlarının tümünü yeni anayasada çözebilir.

Ama PKK, Türkiye’deki silahlı varlığına son verirse siyasete alan açmış olur. DEM Parti’nin de yeni anayasa sürecine daha rahat karşılık verebileceği bir ortam doğar.

Demirtaş’ın bir süredir farklı çıkışları var ama bunlar Kandil’de bir karşılığa dönüşmüyor. Hatta Kandil’den de Demirtaş’a tam tersi çıkışlar geliyor.

Demirtaş’ın çıkışları yer yer Kandil’i zorluyor olabilir. Ama nihai karar verici Kandil’dir. DEM de Kandil’den tamamen bağımsız davranamaz. O yüzden bir şekilde Demirtaş, Kandil, Öcalan ve DEM dörtgeni arasında bir ikna süreci lazım. Çatışarak değil birbirlerini ikna süreciyle halledebilirler belki de.

PKK’nin önceki süreci sonlandırmasının nedeni de Suriye’deki pozisyonla alakalaydı. Suriye’de böyle bir imkân elde etmişken ben niye silahlı varlığıma son vereyim demişti.