Soyu çok uzun zaman önce tükenmiş insan türlerinin bizler gibi konuşup konuşamadıklarını daha önce merak etmişizdir. Son araştırmalar, Neandertallerin aslında insan konuşmasını hem algıladığını hem de insan konuşması oluşturabildiklerini gösteriyor.

2021 yılında yayımlanan çalışma, Neandertallerin dil konusundaki evrimi ve dilbilimsel kapasiteleri hakkında araştırmalar yapan uluslararası multidisipliner bir ekip tarafından yürütüldü. Çalışma, eski akrabalarımıza ait kafatası kemiklerinin dijital rekonstrüksiyonlarının analiz edilmesi suretiyle gerçekleştirildi.

Bingham Üniversitesi’nde antropoloji profesörü Rolf Quam, “Bu, kariyerim boyunca dahil olduğum en önemli çalışmalardan biri. Sonuçlar kesin nitelik taşıyor ve Neandertallerin insan konuşmasını algılayabilme ve oluşturabilme kapasitesini açık bir şekilde gösteriyor. Bu, antropolojide çetrefilli bir konu olmasıyla bilinen dilin evrimini incelemek için fosil kanıtlarına dayanan, mevcut ve sürmekte olan çok az çalışmadan birini oluşturuyor.” diyor.

Onlarca yıldır insanın evrimi üzerine yapılan çalışmalardaki temel soru, insan iletişiminin ayırt edici bir özelliği olan konuşma dilinin diğer insan türlerinde, özellikle Neandertallerde de mevcut olup olmadığıydı. Bu araştırma, bu soruyu yanıtlayabilmemizi sağlayan oldukça önemli sonuçlar çıkarmamızı sağlıyor.

Osmangazi'de küçük hayvanseverlerden can dostlarına ziyaret Osmangazi'de küçük hayvanseverlerden can dostlarına ziyaret

Ekip, hem Homo sapiens hem de Neandertallerin kulak yapılarına ait üç boyutlu sanal modelleri ve ayrıca İspanya’nın kuzeyinde yer alan arkeolojik bir alan olan Atapuerca’daki eski fosilleri oluşturmak için yüksek çözünürlüklü BT (bilgisayarlı tomografi) taramalarından yararlandı.

Modern insan kulağının (solda) ve bir Neandertal kulağının (sağda) üç boyutlu modelinin rekonstrüksiyonu. C: Mercedes Conde-Valverde

Üç boyutlu modeller tarafından oluşturulan veriler daha sonra işitsel biyomühendislik dahilinde geliştirilen yazılım tabanlı bir model aracılığıyla işlendi. Yazılım, ekip tarafından modern insan konuşma seslerinin frekans aralığıyla uyum gösteren 5 kilohertz’e (kHz) kadar işitme yeteneğine sahip olduklarının tahmin edilmesine olanak sağladı. Atapuerca’da bulunan fosillerle karşılaştırıldığında, Neandertallerin 4-5 kHz arasında bir miktar daha iyi işitme kapasitesine sahip olduğu görüldü. Bu durum, modern insanlara yakından bir benzerliği temsil ediyor.

Ekip ayrıca soyu tükenmiş insanların, bir canlının kurduğu iletişim sistemiyle ilişkili olan “kullanılan bant genişliği”ni de tespit edebildi. Örneğin daha geniş bir bant genişliği, bir türün sözlü iletişim sisteminde daha fazla sayıda kolaylıkla ayırt edilebilir akustik sinyalin kullanılabilmesini sağlıyor. Bu durum ise, canlının en kısa sürede net bir mesaj iletebilmesine olanak tanıyor. Neandertallerin, aynı zamanda modern insanlara benzeyen Atapuerca’daki atalarından daha geniş bir bant genişliğine sahip olduklarını savunuyorlar.

Çalışmanın başyazarı Mercedes Conde-Valverde, “Bu gerçekten de çalışmanın anahtarı olma niteliğini taşıyor. Benzer işitme yetenekleri ve özellikle de bant genişliği göstermeleri, Neandertallerin modern insan konuşması kadar karmaşık ve etkin bir iletişim sistemine sahip olduklarını gösteriyor.” diyor.

Quam, “Çalışmanın diğer ilginç sonuçlarından biri de Neandertal konuşmasının muhtemelen artmış ünsüz harf kullanımı içerdiğine dair öne sürülen iddiaydı. Neandertallerin konuşma kapasiteleri üzerine yapılan önceki çalışmaların çoğu, onların İngilizce konuşma dilindeki ana ünlü harfleri oluşturabilme yeteneklerine odaklanmıştı. Ancak ünsüz harflerin kullanımı, ses ile oluşturulan sinyale daha fazla bilgi dahil etmenin bir yolu olduğundan ve ayrıca insan konuşmasını ve dilini neredeyse diğer tüm primatların iletişim modellerinden ayırdığından dolayı yapılan bu vurgunun yanlış olduğunu düşünüyoruz. Çalışmamızın bu durumu ele alması, araştırmanın gerçekten ilginç bir yönü ve fosil atalarımızın dilbilimsel kapasitelerine ilişkin yeni bir öneri olma özelliği taşıyor.” diyor.

Neandertallerin iletişim kapasitesine ilişkin anlayışımızdaki bu gelişme, taştan yapılmış alet teknolojisindeki değişiklikler, ateşin kullanılması ve olası sembolik uygulamalar da dahil olmak üzere davranış kalıplarının ne kadar karmaşık olduğunu gösteren diğer arkeolojik çalışmalarla örtüşüyor.

Çalışmanın diğer yazarlarından Ignacio Martinez, “Bu sonuçlar özellikle memnuniyet verici. Bu soru üzerinde bir asırdan fazla süren araştırmalardan sonra, Neandertallerin konuşma kapasiteleri hakkında kesin bir yanıt verdiğimize inanıyoruz.” diyor.(Arkeofili)