Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, kendisi ile eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş arasında yapılan benzerlik karşısında sert tepki gösterdi. Özdağ, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Terör örgütü ile açık ya da kapalı her türlü iş birliğini yapanlarla beni ve Zafer Partisini kimse aynı hukuki noktada görmez ve göremez" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla başlatılan soruşturma sonucu tutuklanan Özdağ, tutukluluğuna ilişkin açıklamalarında, Zafer Partisi'nin politikaları nedeniyle hiçbir güvenlik gücünün ya da yurttaşın zarar görmediğini belirtti. Özdağ, "Benim ve Zafer Partimizin politikaları nedeniyle ne Mehmetçiklerimizin burnu kanadı, ne polislerimizin tırnakları kırıldı, ne de yurttaşlarımız yaralandı. Amacım güçlü, zengin ve demokratik bir Türkiye için çalışmaktır" diyerek, partisinin ve kendisinin terör örgütleriyle hiçbir bağlantısı olmadığını vurguladı.

İmamoğlu'na "Satılmış Büyükcanayakın" Sözleri Nedeniyle Jet Soruşturma İmamoğlu'na "Satılmış Büyükcanayakın" Sözleri Nedeniyle Jet Soruşturma

Ümit Özdağ-2

"Hiçbir Bağlantımız Yok"

Özdağ, açıklamalarında özellikle, Türkiye Cumhuriyeti'ni bölmek isteyen terör örgütleriyle iş birliği yapanlarla aynı hukuki durumdaymış gibi gösterilmelerinin kabul edilemez olduğunu belirtti. "Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek ve topraklarımızın bir kısmında Kürdistan kurmak isteyen terör örgütü ile iş birliği yapanlarla hiçbir şekilde aynı hukuki konumda değiliz" diyerek, Zafer Partisi'nin ve kendi mücadelesinin tamamen demokratik bir çizgide olduğunu söyledi.

Ümüt Özdağ

Sürecin Hukuki Açıdan Yanıltıcı Olduğunu Savundu

Özdağ, tutukluluğunun hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu ve Türkiye’deki herhangi bir siyasetçinin tutukluluğuyla benzerliği bulunmadığını ifade etti. "Zafer Partisi Genel Başkanı olarak Silivri Cezaevi’nde hukukun en temel ilkelerine aykırı olarak tutukluyum ve bunun başka hiçbir siyasetçinin tutukluluğuyla bir benzerliği yoktur" dedi.

Ümir Özdağ

Yüksek Yargıdan Tepkiler Geldiğini Belirtti

Özdağ, AKP’ye yakın bazı yazarların kendisinin tutuklanmasıyla ilgili olumsuz görüş bildirdiklerini ve bunun kendisini sevindirdiğini söyledi. Ayrıca, yüksek yargı ve adli idari yargıdan ciddi tepkiler aldığını belirterek, "Arayıp selam söyleyen o kadar çok hakim, savcı var ki şaşırırsınız" ifadelerini kullandı. Özdağ, "Herkes benim Abdullah Öcalan için rehin alındığımı biliyor" şeklinde bir değerlendirme yaptı.

U M I T O Z D A G 1

Yeni Anayasa Öncesinde "Korkutma Politikası" Eleştirisi

Özdağ, Gezi davası kapsamında tutuklanan Ayşe Barım'ın durumuna da değindi. Yeni anayasa süreci öncesinde, toplumu korkutarak baskı altına alma amacının güdüldüğünü söyleyen Özdağ, şok doktrini uygulandığını belirtti: "Yeni anayasa öncesinde şok doktrini uyarınca toplumu sarsmak, korkutarak baskı altına almak istiyorlar. ‘Yeniden toplumsal muhalefet için sokağa çıkmayın, 12 sene sonra bile olsa tepenize bineriz’ mesajı veriliyor" dedi.

"Yeni Devlet Projesi" ve Geleceğe Dair Mesaj

Özdağ, Türkiye’nin geçirdiği süreçle ilgili olarak, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum, İhsan Arslan ve Hüseyin Yayman’ın açıklamalarını örnek göstererek "Yeni devlet" yapılanmasına dair ciddi bir süreçten geçildiğini ifade etti. "AKP eski MYK üyesi Ayhan Ogan, ‘Yeni devlet kuracağız’ dediğinde boşuna konuşmuyordu. Böyle bir süreçten geçiyoruz" diyerek, bu sürecin önemine dikkat çekti.

"Türkiye Cumhuriyeti İçin Silivri’de Kalmaya Hazırım"

Özdağ, 63 yaşında olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin milli, üniter, laik devlet yapısının korunması için Silivri’de ne kadar kalması gerekiyorsa o kadar kalmaya hazır olduğunu belirtti. "Ben 63 yaşındayım, önümde çok uzun yıllar yok. Türkiye Cumhuriyeti’nin milli, üniter, laik devlet yapısının muhafazası için Silivri’de ne kadar kalmam gerekiyorsa kalmaya hazırım" dedi.