Ukrayna’da 2013’te Batı’nın da desteğiyle iktidarın devrilmesi, Rusça konuşan doğu Donbas halklarının Rusya desteğiyle ayaklanıp 2014’te iki bağımsız cumhuriyet ilan etmesi ile başlayan siyasi süreç, ülkenin NATO üyeliğinin gündeme gelmesi ile devam etti ve Vladimir Putin yönetimindeki Rusya tüm bu gelişmelerin kendi iktidarı için bir tehdit olduğu gerekçesiyle birliklerini göndererek ve yoğun hava saldırılarıyla 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgal girişimi başlattı. Bu girişim bir süre sonra Ukrayna-Rusya savaşına dönüştü.
İKİ YILDA NELER OLDU?
Kiev yolundayken kuzeydeki birliklerini geri çeken Rusya, doğu ve güneydoğuya odaklandı. Ekim 2022 başında Rusya, Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporijya’yı, bu bölgeler tamamen Rus kontrolü altında olmasa da, Rusya Federasyonu’nun bir parçası olarak tanıyan ilhak kararını imzaladı. Bugün Luganks eyaletinin tamamını Donetsk’in ise üçte ikisini, Dnipro Nehri’nin doğusundaki güney Ukrayna’nın önemli bir bölümünü Rusya kontrol ediyor.
Herson’u ise Ukrayna ordusu geri aldı. Haziran 2023’te büyük bir uluslararası propaganda eşliğinde “karşı taarruz”a başlayan Ukrayna, Rusya’nın sınır şehirlerine, Moskova ve Kırım’a çeşitli büyüklükteki saldırılar düzenlemeyi başarsa da savaşın gidişatını değiştirecek bir zafer elde edemedi. Son olarak Donetsk’e bağlı Ardiyivka’nın kontrolünü ele geçiren Rusya, yine Putin’in kazanacağı seçimlere hazırlanıyor.
Ardiyivka’nın kaybedilmesi Ukrayna açısından ise geçtiğimiz mayısta Bahmut’un kaybedilmesinin ardından en büyük yenilgi olarak yorumlandı.
Bugün üçüncü yılına giren savaşın kaybedeni ise başta Ukrayna ve Rusya halkları, ayrıca savaşın dolaylı sonuçları sırtına yıkılan Avrupa halkları oldu. Putin iktidarı tüm uluslararası baskıya rağmen koltuğunu ve ülke içindeki baskı rejimini güçlendirdi, savaş karşıtı sesler susturuldu.
Savaşın önemli kazananlarından biri de ölümü ilan edilen NATO’yu diriltip güçlendiren, ABD karşısında kendi gücünü oluşturmak isteyen Avrupa devletlerini ekonomik ve siyasi olarak yeniden kendi hizasına sokan, kendi silah ve enerji tekellerine kâr rekorları kırdırtan ABD oldu. ABD’nin yanı sıra Avrupa merkezli tekeller de savaştan büyük paralar kazandı ve kazanmaya devam ediyor. Halkların payına ise ölümün yanı sıra savaş bahanesiyle daha fazla siyasi baskı, artan fiyatlar ve enflasyon, azalan ücretler ve kısıtlanan haklar düştü. Avrupa devletleri iki yıl sonra bugün “Rusya ile olası bir savaş” sopasını daha etkili kullanmanın ve savaş bütçelerini artırmanın planını yapıyor.
Balkanlardaki ve Rusya’nın komşularındaki askeri gücünü artıran ABD ve NATO, Rusya ile sınırı olan Finlandiya’yı bünyesine katmayı başardı. İsveç’in NATO üyeliği ise Macaristan’ın onayını bekliyor.
10 BİNDEN FAZLA İNSAN ÖLDÜ
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları İzleme Misyonuna göre, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle 10 bin 582 kişi öldü ve 19 bin 875 kişi yaralandı. Care International’a göre Ukrayna’da 800 bini çocuk olmak üzere 3.3 milyondan fazla insan cepheye yakın yerlerde yaşıyor.
Savaş boyunca ise 1523 sağlık tesisi, 1600 okul ve yaklaşık 400 köprü yerle bir edildi. Elektrik ve su temini gibi hayati önem taşıyan hizmetler azaldı. Ukrayna’nın savaştan en kötü etkilenen bölgelerinde yaklaşık 720 bin kişi yeterli ve güvenli barınma imkanından mahrum kaldı. Son iki yılda çatışmalar yaklaşık dört milyon insanı yerinden etti. BM insani müdahale planına göre, toplamda 14.6 milyon kişi, yani Ukrayna nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ı, 2024 yılında insani yardıma ihtiyaç duyacak.
UKRAYNA’YI SAVAŞTA TUTMAK İÇİN MİLYARLAR HARCANDI
Savaş cephesinde durum büyük değişiklikler olmadan devam ederken, ABD ve Avrupa’nın Ukrayna’yı daha ne kadar destekleyecekleri, kasım ayındaki başkanlık seçimlerini Donald Trump’ın kazanması durumunda neler olacağı tartışılıyor. ABD, Rusya ile savaşa zorladığı ve herhangi bir müzakereyi engellediği bu süreçte Ukrayna’ya insani, mali ve askeri destek adı altında on milyarlarca dolar yardım gönderdi. 60 milyar dolar yeni yardım da Temsilciler Meclisi kararını bekliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre ABD bugüne kadar Ukrayna’ya 75 milyar dolar askeri, mali ve insani yardım sağladı. Avrupa ülkeleri 107 milyar dolar yardım sağladı. 54 milyar avro daha yolda. İngiltere de ABD ve Almanya ile birlikte Ukrayna’nın önde gelen mali ve askeri kaynaklarından biri. Şubat 2022’den bu yana Ukrayna’ya 7.1 milyar sterlini askeri yardım olmak üzere toplamda yaklaşık 12 milyar sterlin destek taahhüdünde bulunuldu. 12 Ocak 2024 tarihinde 2024/25 mali yılları için 2.5 milyar sterlin daha fon sağlanacağını duyurdu. Birleşik Krallık tanklar, hava savunma sistemleri ve uzun menzilli hassas saldırı füzeleri de dahil olmak üzere hem ölümcül hem de ölümcül olmayan silahlar sağlıyor. Ayrıca Ukraynalı askerleri eğitiyor. Şu ana kadar 30 binden fazla Ukraynalı personel eğitildi ve 2024 ortasına kadar 10 bin personelin daha eğitilmesi hedefleniyor.
RUSYA-AVRUPA-NATO SAVAŞI SENARYOLARI KONUŞULUYOR
“ABD mali desteğini çekerse Avrupa Ukrayna’yı finanse etmeye devam edebilir mi?” Bu sorunun bir nedeni olası yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’yı bu konuda yalnız bırakacağını açıklamış olması olsa da Trump’ın dışında da ABD’nin Ukrayna savaşından istediğini aldığı, bundan sonraki yüklerini Avrupa’ya yıkacağı yorumları da var. Bu tartışmalar ise dönüp dolaşıp Avrupa’nın daha fazla silahlanması gerektiği sonucuna bağlanmış durumda. Almanya şimdiden 100 milyar avro özel fonu bunun için ayırdı. NATO’nun 18 üyesi silahlanma harcamalarını GSYİH’lerinin yüzde 2’sine yükseltti.
Son NATO dışişleri bakanları toplantısı ve Münih Güvenlik Konferansında da “Rusya ile olası savaş” senaryoları eşliğinde Avrupa’nın daha fazla silahlanması tartışması yürütüldü. Avrupalı siyasetçiler ya da askeri yetkililerden sık sık “savaşa hazırlanma” açıklamaları gelir oldu.
Ayrıca 24 Ocak’ta NATO, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana ölçek ve süre bakımından en büyük manevrası olan “Steadfast Defender 2024” tatbikatına başladı. Altı ay sürecek tatbikat başta Finlandiya, Estonya, Letonya, Litvanya, Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Almanya, Yunanistan, Norveç, İsveç ve Birleşik Krallık olmak üzere 31 NATO üyesi ülke ve İsveç’ten 90 binden fazla askerin yanı sıra, 50’den fazla deniz varlığı, 1100 muharebe aracı ve çeşitli hava savaş araçlarıyla gerçekleştiriliyor. Tatbikat olası bir NATO-Rusya savaşını baz alıyor.
SAVAŞTAN PARA KAZANANLAR: ENERJİ VE SİLAH TEKELLERİ
Ukrayna savaşı sırasında dünyanın en büyük petrol şirketleri 281 milyar dolar kazandı. Sektördeki en büyük beş şirket fiyat artışları sayesinde tüm rekorları kırdı. Global Witness’a göre BP, Shell, Chevron, ExxonMobil ve TotalEnergie, iki yıl önce savaşın başlamasından bu yana 281 milyar dolar (yaklaşık 260 milyar avro) kâr elde etti. Global Witness’ın kıdemli Fosil Yakıt Araştırmacısı Patrick Galey, Guardian’da yer alan açıklamasında, “Cephede ne olursa olsun, Ukrayna’daki savaşın asıl kazananlarının büyük fosil yakıt şirketleri olduğunu gösteriyor” dedi.
Silah tekelleri için de benzer bir tablo var. ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre ABD’de devletin ya da özel şirketlerin diğer ülkelere silah satışları yüzde 56 artarak 2023’ü rekorla kapattı. Toplam silah satışı 238 milyar doları buldu. Raytheon, Lockheed Martin ve Noerthrop Grumman savaştan kazançlı çıkan ABD’li silah şirketleri oldu. Örneğin Lockheed Martin, geçtiğimiz nisan ayında ABD’nin Ukrayna’ya çok sayıda gönderdiği “güdümlü çoklu fırlatma roket sistemleri” için ABD ordusuyla 4.8 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. Ya da Raytheon da orduya sattığı “Ukrayna için altı adet ulusal gelişmiş karadan havaya füze sistemi bataryası” için 1.2 milyar dolar kazandı.
İngiliz BAE Systems şirketi de Şubat 2022’den bu yana iki kattan fazla değer kazandı. Şirket, 2024 yılında satışların yüzde 10 ila yüzde 12 arasında artmasını beklediğini açıkladı. Bunda sadece Ukrayna savaşının değil İsrail’in yine ABD ve AB desteğiyle dört aydır sürdürdüğü, Lübnan’dan Kızıldeniz’e kadar etki eden Gazze Katliamlarının da etkisi var.