Haber: İdris YILMAZ
Van ve ilçelerinde 23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen deprem sonrası depremzelerden gittikleri hastanelerde tedavi ve ilaçlardan alınan yüzde 20'lik katkı payı alınmamaya başlanmıştı. Uygulamanın ne zamana kadar süreceği hakkında yetkililer tarafından şuana kadar bir açıklama yapılmaz iken, depremin en fazla vurduğu yerlerden biri olan Erciş'te hastanelere giderek muayene olan ve ilaç yazdıran yurttaşlar, ilaç almak için başvurdukları eczanelerde kötü haberle karşılaştı. Depremden sonra kendilerinden alınmayan ilaç katkı paylarının toplu olarak tahsil edilmek istendiğini gören yurttaşlar, uygulamaya isyan etti. Devletin borçlandırma sistemi ile karşı karşıya kalan yurttaşlar, daha önce de elektrik ve su faturaların alınmayacağı sözüne rağmen yüklü miktarda faturalarla karşı karşıya kalmışlardı. Söz konusu uygulama nedeniyle yurttaşlarla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren eczaneci İbrahim Zülfikar, deprem yaralarını halen saramayan yurttaşların uygulama nedeniyle ilaç alamadan eczaneden ayrılmak zorunda kaldığını ifade etti. Söz konusu durumun yeniden ele alınarak düzeltilmesi gerektiğini ifade eden Zülfikar, "Bu borçlanma sistemi bizi halkla karşı karşıya getiriyor. Deprem yaralarını daha saramayan bu yurttaşlara bu kadar borç yüklemek, doğru bir uygulama değil. Bu durumda biz yurttaşın hakaretine maruz kalıyoruz. Zor durumdayız, yetkililerin bu durumu derhal düzeltmesini istiyoruz" dedi.
'Bu uygulama ile vatandaş cezalandırılıyor'
Uygulamaya tepki gösteren başka bir eczacı Faruk Bilici ise, "Muayene ve ilaç yüzdelerinin biriktirilerek alınması zaten depremde ekonomisi çöken yurttaşları çıkmaza sokuyor. Acil hastası olan bile bu durum karşısında ilaç alamıyor. Diyaliz hastaları ilaç alamıyor" şeklinde konuştu. Bu uygulamanın yurttaşları mağdur ettiğini ve kendilerinin de zor durumda kaldıklarını ifade eden Bilici, uygulama ile vatandaşların cezalandırıldığını dile getirdi.
'Başbakan bizi kandırdı'
Deprem esnasında Başbakan Erdoğan tarafından verilen hiçbir sözün yerine getirilmediğini söyleyen Mahmut Yarar isimli yurttaş, depremden bu yana Erciş'te hiç bir iyileştirmenin yapılmadığını, aksine yurttaşların cezalandırıldığını söyledi. "Erciş halkı acısı ile baş başa bırakıldı" diyen Yarar, " Önce elektirk faturası alınmayacak denildi, hayatımızın en yüksek elektrik faturasını ödedik. Şimdi de aynı uygulamayı ilaç ve sağlık üzerinde yapıyorlar. İnsan biraz sözünün eri olur, nedir bu aç gözlü politikalar? Benim hastam var, ilaç almaya geldim, ilaç verilmiyor. Gelsinler araştırsınlar adıma kayıtlı arazi, arsa, ev ne varsa söz veriyorum başbakana hibe edeceğim” diyerek uygulamaya isyan etti.
'İnsan hayatı bu kadar ucuz olamaz'
Biriken borçları ödeyemedikleri için ilaç alamadıklarını belirten Nazlı Çetin de, 65 yaşında olduğunu, depremde eşi ve ailesi ile birlikte malvarlığını da kaybetiğini belirtek, bu şekilde cezalandırılmalarının zoruna gittiğini ifade etti. Çetin, "Varımı yoğumu depremde yitirdim, ailemin çoğu yok oldu. Bugüne kadar yaralarımızın sarılmasına yönelik devlet hiçbir adım atmadı. Depremden sonra gönderdikleri elektirk parası ve verdikleri konutlarda borçlandırma, TOKİ’de ortak gider adı altında yapılan sömürülere göz yumduk. Bari sağlık ihtiyaçlarımız üzerinden rant elde etmesinler” diye konuştu.