Geçen hafta kuruluşunu ilan eden Van Kent Konseyi, Yargıtay’ın Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a yönelik kararı sonrası geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirdi. Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Neslihan Şedal, Abdullah Zeydan, milletvekilleri, DEM Parti, DBP il eşbaşkanları, kentin tüm demokratik kurumları, birçok siyasi parti temsilcisi, odalar, dernekler, iş insanları, sivil toplum örgütü temsilcileri, belediye eşbaşkanları, meclis üyeleri, muhtarlar ve bireylerin de bulunduğu 500 kişinin katılımıyla yapılan toplantı, kentteki bir otelde gerçekleşti.
‘FAŞİZM KURUMSALLAŞTIRILIYOR’
Toplantının açılış konuşmasına yapan Kent Konseyi Eşbaşkanı Fikret Doğan, “Yıllardan beridir sinsi bir şekilde başladılar ve bugün faşizm toplumu alıştıra alıştıra kurumsallaşıyor. Burada faşizmin değil demokrasinin kurumsallaşması lazım. Hiçbir irade, halkın iradesinin üzerinde değildir. Burası toplumsal kesimler için netlik yeridir. Hiç dilimizden düşürmediğimiz ‘geleceğimizi birlikte kuralım’ diyenler için netleşme yeridir. Biat etmenin bir sınırı yoktur. Biat ettikçe daha fazlasını isteyecekler. Hepimiz Allah ve halkımız huzurunda şahidiz ki kayyım zihniyeti bu kente bir şey yapmadı. Yargısal kumpaslarla kayyımları tekrar bu kente getirmek istiyorlar. Biz, hep birlikte buna karşı çıkacağız” dedi.
‘VAN TARİH YAZDI, YAZMAYA DEVAM EDECEK’
Ardından konuşan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, “Kentimizi, kentimizin dinamikleriyle yöneteceğimizi söylemiştir. Toplumsal aklı bir araya getirerek kenti yönetmek istiyoruz. Söz konusu halkımızın geleceği ise kentin tüm zenginliklerini bir araya getirebiliriz. 10 yıldır bir kayyım gaspı ile karşı karşıyayız ve çok ağır bir tahribat var. Günübirlik sıkıntılar, adaletsizlikler yaşayabiliriz ama bu birlikteliğimiz her şeyin üstesinden gelebiliriz. Bizim yaşadığımız süreç tarihi bir süreçtir. Bugün savunacağımız şey, yarın çocuklarımızın geleceği olacak. Kayyımlara karşı Van halkı adaleti savundu ve savunmaya devam ediyor. Van halkı bir tarih yazıldı ve bu tarihi seçim başarısı hiçbir yerde yoktur. Bizler, halkımızın bu fedakarlığı ile onur duyuyoruz. Halkımız üzerine düşen her şeyi yaptı. Biz ne yaparsak yapalım onların fedakarlığının karşılığını veremeyiz. Kayyım rejimi, Kürt halkının varlığını ortadan kaldırmaya dönük bir rejimdir. Sanki bu halkın onuru yokmuş gibi ellerini kollarını sallayarak bu halkın iradesine çökmeye çalışıyorlar. Soruyoruz; kim bunu kabul eder. İnsan olan bunu kabul etmez” diye konuştu.
‘KAYYIMLARLA, YÜZYILLIK İMHA KONSEPTİ YÜRÜTÜLÜYOR’
Son olarak konuşan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şedal, “Yerel demokrasinin yerleşmesi için ortak akılla hareket edeceğimizi söyledik ve bunun gereğini yapıyoruz. Halkın dilini, kültürünü tanımıyor, kadın, gençleri ve halkı tanımayan bir iktidar var. Yüzyıldır Kürt halkına karşı bir imha politikası sürdürülüyor. Sürekli, tutuklama, gözaltı, katliam ve iradesinin yok sayıldı. Bugün de yüzyıldır sürdürülen kirli politikaları kayyımlarla devam ettirmek istiyorlar. Vicdan ve adalet karşısında bunlar yenilecekler. Bugün kentin ihtiyacı kayyım atama değil, kentte yaşanan yoksulluk, göç ve diğer sorunlarının çözümüdür. Biz, el ele vererek bu haksızlık ve hukuksuzluğa karşı birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Kayyımlar, ekonomik tahribatın yanında toplum üzerinde çok ağır özel savaş politikaları yürütüldü ve bu gün geçtikçe derinleştirildi. Bunun karşısında durmak hepimizin görevidir. Bizim ittifakımızı ve gücümüzü birleştirerek bu kirli politikalara karşı çıkmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘DARBEVARİ UYGULAMALARDAN VAZGEÇİN’
Açıklamaların ardından tüm katılımcılar adına bir deklarasyon yayınlandı. Seçim süreç, mazbata gaspı ve sonrasında yaşananların hatırlatıldığı deklarasyonda, “Van halkının seçtiği Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan görevinin başındadır. Halkımızın seçimle belirlediği belediye yönetimlerine yönelik anti demokratik, hukuk dışı, darbevari uygulamaları, hukuk dışı kayyım girişimlerini kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Tüm kesimlerin, anti-demokratik bu girişimlerin açığa çıkaracağı ağır toplumsal risklerin farkında olması, gerekli hukuki ve demokratik süreçlerin hızlıca işletilmesi halkın yararınadır. Van halkının; kurumları, demokratik kitle örgütleri, STK’leri, Sendikaları ve bir bütün olarak temsilcileri ve öncüleri olarak, özelde ilimizde genelde ise ülkemizde yaşanan ve yaşatılmaya çalışılan anti-demokratik ve kaotik ortamların son bulmasını, ülkemizin ekonomik, sosyal, siyasal vb. tüm konularda insan hak ve özgürlüklerine kavuşması gerektiğini söylüyoruz” ifadelerine yer verildi.
‘BELEDİYE EŞBAŞKANLARIMIZIN YANINDAYIZ’
Deklarasyonun sonunda ise “Halkımız, gençlerimiz ve çocuklarımızın geleceği için insan onuruna yakışır yaşam ve hizmet üretilmesi gerekir. Kentin seçilmiş iradesiyle, demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bir yaklaşımla, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik şartına uygun bir belediyecilik anlayışıyla yaşanabilir bir kent kurulması hepimizin sorumluluğundadır. Birlikte bu sorumluluğun gereğini yerine getireceğiz. Halkın gerçek iradesiyle seçilmiş bütün eşbaşkanlarımız ve meclis üyelerimizin yanında olduğumuzu beyan eder ve deklere ederiz” denildi.
Toplantı katılımcıların konuşmalarıyla sona erdi.