Savcının mütalaasına sanık avukatları kapsamlı bir savunma vermek için süre talebinde bulunarak uzun tutukluluk süresi ve tahliyeye ilişkin savunma yaptı. Müdafi avukatlarından Necmettin Çoruh, müvekkili üzerine iddia makamının hazırladığı dosya kapsamında hiçbir somut delilin olmadığını belirterek, müvekkilinin sadece telefon görüşmeleri, gizli tanık beyanları ve komşusunun cenaze törenine katılmaktan dolayı yargılandığını dile getirdi. Çoruh, müvekkili Necla Çoruh'un telefon görüşmelerinde "Kürdistan" dediğinden dolayı yargılandığını belirterek, 1927 tarihinde dahi Atatürk'ün meclis başkanı olduğu dönemde yazışmalarında ve konuşmalarında "Kürdistan" dediğini hatırlatarak, PKK'nin çıkışıyla kimsenin "Kürdistan" ismini kullanmadığını ve kullananların "Örgüt üyesi" olarak yargılandığını ifade etti. Aynı şekilde müvekkilinin bayram mesajı olarak çevresine toplu olarak gönderdiği "Cejna te pîroz be (Bayramın kutlu olsun)" mesajlarının dahi iddianameye konulduğuna dikkat çeken Çoruh, bunun iddianamenin içeriğinin ne kadar boş olduğunu gösterdiğini ifade etti. Çoruh, tüm bunların ve uzun tutukluluk süresinin göz önünde bulundurularak müvekkili ve diğer tüm sanıkların beraatını, mahkeme heyeti aksi kanaatte ise tahliye edilmesini talep etti.
'Tutukluluk hallerinin devamına…'
Tahliyelere ilişkin yapılan savunmaların ardından sanıklar da bir sonraki celse savunma yapacaklarını belirtti. Telekonferans yöntemiyle duruşmaya müdahil olan sanıklar ise kendilerini dahi iyi ifade edebilmek için bir sonraki duruşmaya yerinde katılmak istediklerini dile getirdi. Ara karar için duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, aranın ardından tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 9 Ocak 2014 tarihine erteledi.