İmralı tecridine karşı başlatılan açlık grevi eylemlerine 1 Mart itibariyle dahil olan Kanun Hükmünde Kararname'yle (KHK) kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Ziya Ataman, daha fazla can kaybı yaşanmaması için sessizliğe son verilmesi çağrısı yaptı.
11 Nisan 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunan gazeteci Ataman'ın gönderdiği mektup şöyle: "En büyük yara en büyük silahın açtığı yara değildir. En büyük yara, yanında bir bir eriyip giderken, bir talep uğruna, dahası haklı bir talep uğruna, buna sağır, dilsiz ve kör olunmasıdır. Tedavisi varken zamana yaymayla, hatta hiçbir teşhise bakılmaksızın reçete yazılmasına benzetirim ben durumu. Bu yüzden sessizliğe bürünmüş bu atmosfere karşı bedenini dört ayı aşkın süredir açlığa yatıran Hakkari Milletvekili Sayın Leyla Güven'in talebine karşılık 1 Mart'tan itibaren cezaevlerindeki tüm tutuklular gibi biz de bu sessizliğin bozulması için, daha çok canın yanmaması için bu greve girmiş olduk.
'AHLAKİ DURUŞUMUZU SERGİLEDİK'
Ağırlaştırılmış bir tecrit ve bu tecrit ile insan hayatının hiçe sayıldığı son 3-4 yılda oluşan olaylara bakıldığında pekala makul bir taleptir tecridin kaldırılması. Binlerce insanın bu talep doğrultusunda bedenini açlığa yatırmasının sebebi de bir cana uygulanan mutlak bir tecrittir. Bu talebin ve insan hakkının iç ve dış kamuoyunda sessizlikle karşılanmasını kabul etmediğimizi ve vicdani olarak bu sessizliği bozmayı bir görev saydığımızı göstermek amacıyla bizler de ahlaki duruşumuzu sergiledik.
Daha ciddi durumlar oluşmadan en kısa zamanda bu talebin karşılanması ile açlık grevlerinin son bulacağı aşikardır. Sadece kulak verilmesini ve sonrasında öngörülen tahribatlar gerçekleşmeden bu talebin karşılanacağını umuyorum."
Mezopotamya Ajansı