Van'da, 14 yaşında ve zihinsel engelli olan bir kız çocuğu, kanama tedavisi için gittiği 68 yaşındaki Ö.B. adlı kişinin cinsel istismarına maruz kaldı. Olay, çocuğun 3 yıl sonra gittiği doktorda verilen raporlarla ortaya çıktı. Çocuğu istismara maruz kalan baba, olayı öğrendikten sonra ailenin yaşadıklarını ve verdikleri hukuk mücadelesini anlattı.
'İSTİSMARI DOKTORDAN ÖĞRENDİK’
Olayı 3 yıl sonra hastanede öğrendiğini belirten baba, “Kızımın tedavisi için Van’da birçok hastaneye gittik; ama bir çözüm bulamadık. Doktorlar en son sevkimizi İstanbul’a yaptı. Biz de İstanbul’a hastaneye gittik. Doktor bazı testler için bana yazı getirdi ve imzalamamı istedi. Ben de kağıdı imzaladım ve kadın doğum uzmanı bir doktor da gerekli tetkikleri yaptıktan sonra kızımın istismara uğradığını söyledi. Doktor bana ‘kızınız istismara uğramış, bundan haberiniz var mı?’ diye sordu. Ben de 'yok' dedim. O an yıkıldım. Kızım doktorlara, Ö.B tarafından istismara maruz bırakıldığını anlatmış. Doktorlar, Ö.B.’nin ismini zikredince inanmak istemedim. Çünkü yaşlı başlı biriydi ve sürekli halimize üzüldüğünü söylüyordu. Doktorlar o esnada şikayetçi olup olmayacağımı sordu. Ben de olacağımı söyledim şikayetçi oldum. Süreç böyle başladı" diye konuştu.
'KIZIMIN PSİKOLOJİSİ İYİ DEĞİL'
Kızının psikolojik sorunlar yaşadığını belirten baba, “Psikolojik durumu çok kötü. Şimdiye kadar 5 kere intihara kalkıştı. Annesi ve ablası sayesinde her defasında kurtuldu. Birkaç kez çatıya çıktı ve birkaç kez de ilaç içip intihara kalkıştı. Geceleri sürekli kabus görerek uykusundan uyanıyor. Durup dururken titriyor. Sürekli bağırıp çağırıyor ve yaşamak istemediğini söylüyor. Biz de ailece, ‘Kızım senin bir suçun yok ki, sakin ol, zaten adam cezasını çekecek' diyoruz. Kızım da, ‘Bundan sonraki yaşamım ne olacak?’ sorularını soruyor ve sürekli bir endişe içerisinde" dedi.
'ÇOCUKLARINIZA SAHİP ÇIKIN’
Baba, çocuğunun hep yanında olduğunu dile getirerek, “Bu aşamada çocuğu dışlamak yerine çocuğa daha da sahip çıkmamız gerekir. Bu konuda herkese çağrım, çocuğuna sahip çıksın. Çocukları istismara uğradı diye onlara işkence çektirmesinler. Çocuğumuzun bir suçu bir günahı yok ki. Aileler, din tüccarı, din istismarı, tıp istismarı kişilere inanmasınlar. Biz kandık, hiç olmazsa başkaları bu sahtekarlara kanmasın. Bu tür insanlara kesinlikle inanmasınlar. Yine tekrar ediyorum, aileler büyük bir travma yaşamış çocuklarına destek olsunlar, işkence yaşatmasınlar” dedi.
‘KİMSE ÇOCUĞUNU SUÇLAMASIN’
Baba, ailelere şöyle seslendi: “Hepimizin çocuğu ve kızı var. Çocuğumuz sokağa çıkıyor ve ne yaşayacağını bilmiyoruz. Bu tarz olaylar, hepimizin başına gelebilir. Hiç kimse çocuğunu suçlamasın veya istismar vakasını bir ‘namus davası’ yapıp üstünü kapatmasın. Çocuğun bir suçu ve günahı yok. Suçluların gereken cezayı almaları için de mücadele etsin.”
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Duyarlı çevrelerden dayanışma beklediklerini ifade eden baba, şöyle devam etti: “YAKA-KOOP, bize manevi anlamda destek oldu. Ama biz daha fazla dayanışma ve destek bekliyoruz. Böyle bir olay hepimizin başına gelebilir. Dolayısıyla herkesten dayanışma bekliyoruz. Bu davada bizi yalnız bırakmasınlar. Aile olarak çok zor günler geçiriyoruz ve manevi desteğe çok ihtiyacımız var. Ailece psikolojimiz alt üst oldu. Çocuğumu muayenesi, kontrolleri, psikolog, psikiyatri süreçleri devam ediyor. Sürekli bunlarla uğraşıyorum ve çalışamıyorum. Dolayısıyla duyarlı insanlardan maddi ve manevi destek bekliyorum.”
‘İDAM DEĞİL, MÜEBBET İSTİYORUZ'
İstismara çözüm için gündeme getirilen idam cezasına ilişkin de baba, bu tür cezalar yerine istismar suçunu işleyenlere en üst sınırdan ceza verilmesinin caydırıcı olabileceğini söyledi. İdam tartışmalarını inandırıcı bulmadığını belirten baba, “İstismarda bulunan şahıslara işledikleri suçtan dolayı müebbet hapis cezası verilirse caydırıcı olur ve istismar olaylarında bir azalma olur. Benim kızım istismara uğradı hiç olmazsa başkasının kızı veya çocuğu istismara uğramasın. Dolayısıyla idam değil en üst sınırdan hapis cezası istiyoruz” dedi. (Mezopotamya ajansı)