Tecrit politikalarını protesto etmek amacıyla HDP İpekyolu İlçe binası önünde yapılan basın açıklamasına HDP Van İl Eş Başkanları Yadişen Karabulak, Ümit Dede, DBP Van İl Eş Başkanları Ayla Tarhan, Ökkeş Kawa, HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, HDP Van Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayları Bedia Özgökçe, Mustafa Avcı, İlçe Belediye Eş Başkanları, TJA Aktivistleri, Barış Anneleri ve DTK temsilcileri ile halk katıldı.
Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 87’nci gününe, farklı cezaevlerinde ise 281 tutuklunun girdiği eylem ise 49’uncu gününe girdi. Açlık grevine ilişkin HDP'nin öncülüğünde birçok kurum temsilcisinin de katıldığı basın açıklaması yapıldı. HDP İpekyolu ilçe binası önünde “Leyla Güven’in talebi talebimizdir” pankartı açan kitle, yürüyüşle eylemine son verdi.
'TECRİT HALKLARIN GELECEĞİNE YÖNELİKTİR'
Burada bir açıklama yapan Van Milletvekili Muazzez Orhan, tüm halklar ve inançlarla bir arada eşit ve özgür bir ülkede kardeşçe yaşamak için uğraştıklarını söyledi. Orhan, “Ancak görüyoruz ki ülkeyi yöneten faşizan zihniyet, tek dil, tek bayrak, tek inanç üzerinden tekçiliği bu ülkede hakim kılmaya çalışıyor. Biz tek değil, çok renkliyiz ve bunda ısrar etmeye devam edeceğiz. Bu tekçiliği dayatan, barışı, kardeşliği ve demokrasiyi yok etmeye çalışan zihniyetin Kürt Halk Önderi sayın Abdullah Öcalan üzerinde yürüttüğü ağırlaştırmış mutlak tecrit maalesef halen devam ediyor. Bu tecrit Türkiye halklarının geleceğine, birlikteliğine, kardeşliğine ve yaşamına uygulanan bir tecrittir" diye belirtti.
'TECRİT KALKMALIDIR'
Tecrit kalkmadığı takdirde ölümlerin artacağı uyarısında bulunan Orhan, “Tecrit kalmazsa ülkenin ekonomisi düzelmeyecek, komşu ülkelerle asla barış sağlanamayacak, yüzyıllardır bu topraklarda birlikte yaşayan haklar asla bir birlerine kardeş gözüyle bakamayacak ve el ele tutuşamayacaktır. Bizler diyoruz ki; bu tecrit hepimizin üzerinden uygulanan ve ülkeyi karanlığa sürükleyen bir tecrittir. Bu tecrit kaldırılarak barışın yolu açılmalıdır” dedi.
HÜKÜMETE ÇAĞRI: VAZGEÇİN
87 gündür grevinde olan Güven’e ve cezaevlerindeki tutukluların eylemine ses verilmesi gerektiğini belirten Orhan, “Buralarda ölümle sonuçlanacak her can kaybı, bu ülkeyi daha karanlık süreçlere götürecek, çıkılmaz sonuçlar yaratacaktır. Leyla Güven kendi şahısı için her hangi bir talepte bulunmuyor aksine Türkiye halklarının barışı, kardeşçe ve özgürce yaşamasına dikkat çekiyor. Daha fazla ölümün olmaması için bu sese ses verilmesi gerekiyor. Buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz; bu yanlıştan vazgeçin, birlikte yaşamın ve kardeşliğini önünü açın” diye konuştu.
AÇIKLAMANIN ARDINDAN YÜRÜYÜŞ
Açıklamanın ardından HDP il binasına yürümek isteyen kitle polisler tarafından engellenmeye çalışıldı. Engellemelere rağmen kitle Cumhuriyet Caddesi üzerinden, “Leyla Güven onurumuzdur”, “Leyla Güven’e ses ver”, “Bijî berxwedana zindanan” ve “Bijî berxwedana Leyla Güven” sloganlarıyla il binasına yürüdü.
Yürüyüş zılgıtlar ve alkışlarla son buldu.
