Dünya Sağlık Örgütü, M çiçeği virüsü sebebiyle 'küresel acil durum' ilan etti Dünya Sağlık Örgütü, M çiçeği virüsü sebebiyle 'küresel acil durum' ilan etti

DHA'da yer alan habere göre,Mardin’de resmi kayıtlarda 1998’de öldüğünü 2002 yılında öğrendikten sonra hayatta olduğunu ispatlamak için 2012 yılına kadar mücadele veren Şeyhmus Bağış, geçen 14 yıldaki mağduriyetinin giderilmesini istedi.

Kuzey Irak’a yük taşıyan araçlarda şoförlük yaparken, 2002’de pasaport süresini uzatmak için gerekli olan TC kimlik numarasını öğrenmek amacıyla nüfus müdürlüğüne giden Bağış, nüfus kayıtlarına göre 1998’de öldüğünü öğrendi. Bağış’ın, ölmediğini ispatlamak için verdiği mücadele 2012 yılında sonuç verdi. 10 yıl içerisinde birçok olumsuzluk yaşayan Bağış, pasaport ve ehliyetine konulduğu için TIR şoförlüğünü yapamaz hale geldi ve ailesinin geçimini sağlayamadı.

ENİ KİMLİKLERDE DE SORUN ÇIKTI

Yaşadığını ispat etmek için mahkemeye başvuran Bağış’a mahkeme, ‘yaşadığını ispatlayamıyorsun’ diyerek davayı kapattı. Bu arada hatasını anlayan nüfus idaresi Şeyhmus Bağış’a yeni bir kimlik düzenledi. Ancak jandarmanın trafikte yaptığı kontrolde Şeyhmus Bağış’ın, yeni kimliğine göre kayıtlarda asker kaçağı göründüğü anlaşıldı. Yaşadıklarına inanamayan Bağış, “Meğer o kimlik benimle aynı adı taşıyan ama 4 gün arayla doğan başka bir kardeşim varmış gibi düzenlenmiş” dedi. Yapılan hatanın düzeltilmesi için gittiği nüfus idaresinde Şeyhmus Bağış’a üçüncü kez kimlik düzenlendi. Fakat üçüncü kimlik de sorunu çözmedi. Bağış, “Bana verilen kimliklerde T.C. kimlik numaraları ve doğum tarihleri birbirinden ayrı. Bu kimliklere göre ya ölüyüm, ya da asker kaçağıyım. Bu yüzden çocuklarıma kimlik çıkartamadım” diye konuştu.

“YEŞİL KART ÇIKARAMADIM, EŞİMİ KAYBETTİM”

Bu süre içerisinde çocuklarının okula gitmek yerine tarlada çalışmak zorunda kaldığını ifade eden Bağış, 10 yıllık mücadele sonunda mahkeme kararıyla yaşadığını sonunda ispatlayabildi. Bu süreçte yeşil kart çıkaramadığı için hasta olan eşi Tenzile Bağış’ın tedavisini yaptıramadığını anlatan Bağış, “Eşim hastalandığında valiliğe başvurdum ancak bana yeşil kart verilmedi. O zaman benimle ilgili haberler çıktıktan sonra eşimin tedavi masraflarını Mardin Valiliği üstlendi. O süreçte eşimin tedavisi için kısa süre önce alınan solunum cihazının ücretini ödeme taahhüdü vermesine rağmen Mardin Valiliği Yeşil Kart Bürosu eşim vefat ettikten sonra ‘Ölü birine yardım yapılmaz’ diye bin 620 liralık faturayı ödemekten vazgeçti” dedi.

“ÖLMEDİM BURADAYIM”

Yaşadığını ispatlama sürecinde elinden pasaport ve ehliyeti alındığı için nakliyecilik yaptığı işini kaybettiğini anlatan Bağış, “O zaman pasaportuma ve ehliyetime el konulduğu için iş yapamaz hale geldim. Bendeki bir kimlikte ölü sayıldığım, diğer kimliklerde ise asker kaçağı olduğum için iş başvurularımdan her sefer olumsuz cevap aldım. Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na tam 14 dilekçe verdim, ama ölü veya asker kaçağı olduğum gerekçesiyle bana yardımda bulunmadılar. Başıma gelenlerin hesabını kim verecek? Benim kimliğim olmayınca yeni doğan çocuklarıma kimlik çıkartamadığım için okula gönderemedim. Onların eğitimi ve geleceklerinin hesabını kim verecek? Ben devlet büyüklerine sesleniyorum. Ben Şeyhmus Bağış. Ölmedim, buradayım. 10 yıllık mücadeleden sonra asıl kimliğime kavuştum. Lütfen mağduriyetimi giderin” diye konuştu. Şimdi de evinin çöktüğünden bahseden Bağış, yetkililere başvurduğunu ve zararını karşılamak için sadece 3 bin 500 lira verdiklerini ifade etti. (DHA)