Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Gezi Parkı davasında 18 yıl hapis cezası verilen Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Can Atalay’a hakkında 'hak ihlali' kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından ilk kez konuştu.

Türkiye Adalet Akademisi tarafından düzenlenen “Akademi Söyleşileri” kapsamında hâkim ve savcı adayları ile bir araya gelen Zühtü Arslan,“Cumhuriyet’in 100. Yılında Anayasa Yargısı” başlıklı bir konuşma yaptı.

Arslan, konuşmasında hukuk ve yargının fonksiyonu ile Anayasa Mahkemesinin Türk yargı düzenindeki işlevi konuları üzerinde durdu. Yargı ve hukukun temel fonksiyonunun bireyin hak ve özgürlüklerini güvence altına almak olduğunu belirten Arslan, bütün yargı düzenlerinin ortak paydasının hukuk devleti olduğunu vurguladı. Arslan, adaleti tesis etmeyen devletlerin uzun süre var olamayacağını ifade ederek, her şeyi yerli yerine koymak suretiyle adaleti tecelli ettirmenin hâkim ve savcıların görevi olduğunu dile getirdi.

'VİCDAN ESERET, AKIL VESAYET KABUL ETMEZ'

Yüksekova ve Cizre belediyelerinden Kürtçe tabelalar Yüksekova ve Cizre belediyelerinden Kürtçe tabelalar

Hâkim ve savcı adaylarına mesleki anlamda tavsiyelerde bulunan Arslan, vicdanın esaret, aklın ise vesayet kabul etmeyeceğini vurgulayarak, “Uzaktan kumandalı yargı da yargıç da olmaz” ifadelerini kullandı.

Gücün sınırlandırılması ihtiyacının "anayasa yargısı" kavramını ortaya çıkardığına değinen Arslan, anayasa yargısının ve Türk Anayasa Mahkemesinin tarihî gelişimi hakkında bilgiler vererek, Anayasa Mahkemesinin son on yılda bireysel başvuru ile birlikte hak eksenli paradigmayı benimsediğinin altını çizdi.

Arslan, konuşmasının ardından soruları cevaplayarak hâkim ve savcı adaylarına meslek hayatlarında başarılar diledi.