Gazze’de İsrail’in öldürdüğü Filistinlilerin sayısı 25 bini geçti. Saldırıların durmasına karşı çıkan ABD yönetimi kendi kontrolünde “ordusuz bir Filistin devleti” kurulması ve Arap ülkelerinin “İsrail’le normalleşme” sürecinin tamamlanması için girişimlerini sürdürürken, Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları da Belçika’nın başkenti Brüksel’de “İki devletli çözüm” gündemiyle toplanacak.
AB’li bakanlar İsrail, Filistin, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan dışişleri bakanları ve Arap Birliği Genel Sekreteri ile de görüşecek. Toplantıda, “iki devletli çözüm” için uluslararası barış konferansı düzenlenmesine yönelik hazırlıklar da ele alınacak.
Ancak bu planlarda Filistinli direniş örgütlerinin katılımı yok. Ne ABD ne de AB, Filistin halkı içinde desteğini kaybeden ve bu yüzden 15 yıldır seçim yapmayan, bugün Mahmud Abbas liderliğindeki “Filistin yönetimi” ile planlarını hayata geçirmek istiyor.
"İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM" TURLARI
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ocak başında Lübnan ve Suudi Arabistan’a ziyaretlerde bulunmuş, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken da yine geçtiğimiz haftalarda 4. Ortadoğu turuna çıkarak Filistin için kendi çözümlerini Arap liderlerle görüşmüştü. Liderlerin “Filistin devleti kurulması” karşılığında İsrail ile ilişkileri “normalleştirmeyi” kabul ettikleri açıklanmıştı.
BIDEN İLE NETANYAHU TELEFONDA GÖRÜŞTÜ
Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden, yaklaşık bir ay aradan sonra İsraiI Başbakanı Benyamin Netanyahu ile yaptığı telefon konuşmasında bağımsız bir Filistin devleti kurulmasına yönelik olası çözümler hakkındaki görüşlerini yinelerken, “Ordusu olmayan” bir Filistin devleti fikrini de olası seçenekler arasında gösterdi.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, görüşmede İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, rehinelerin durumu ve bölgeye insani yardım gönderilmesi ele alındı. Ulusal Güvenlik Danışmanı John Kirby basına yaptığı açıklamada, Biden’ın bu çağrıyı (iki devletli çözüm) “uzun süredir” yapmayı planladığını söyledi. Kirby, bu çağrının Netanyahu’nun perşembe günü İsrail’in güvenliğini garanti etmeyen Filistin devletine karşı oldukları yolundaki açıklamasına yanıt olmadığını söyledi.
İsrail’in yanında durmaya devam ettiklerini vurgulayan Kirby, “Her konuda aynı fikirde olmak zorunda değiliz. İyi dostlar bu tür samimi tartışmalar yapabilir” dedi.
NETANYAHU YİNE REDDETTİ
Görüşme sonrası İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada ise, “Başbakan Netanyahu, Hamas yok edildikten sonra İsrail’in Gazze’de güvenliği sağlaması gerektiği yönündeki politikasını, Başkan Biden ile yaptığı konuşmada bir kez daha vurguladı. Bu güvenlik gerekçesi, Filistin’in egemenliği talebi ile çelişiyor” denildi.
Netanyahu, Şeria Nehri’nin (Ürdün Nehri) batısındaki tüm toprakların İsrail’in güvenlik kontrolünde olması gerektiğini savunuyor.
7 Ekim öncesi iktidarı sallantıda olan ve her hafta yüz binlerce İsraillinin protesto ettiği Netanyahu hükümeti, bütün varlığını Gazze’de kazanacağı olası bir “zafer”e bağlamış durumda. Ancak üç aydan fazla bir süredir saldırmasına ve bölgeyi yerle bir etmesine rağmen Filistin direnişini geriletebilmiş değil.
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM NEYDİ?
İki devletli çözüm anlaşmasının taslağı, İsrail ve Yaser Arafat’ın El Fetih örgütü liderliğindeki Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ), Norveç’in aracılık ettiği müzakerelerin ardından 1993 yılında iki devletin karşılıklı olarak birbirini tanımasını kabul etmesinden sonra oluşturuldu. “Oslo süreci” hiçbir zaman nihayete erdirilmedi. Toprak anlaşmaları, Filistin yönetiminin İsrail’in 1967’deki 6 Gün Savaşı’nda ele geçirip işgal ettiği topraklarda bir yönetim kurmasını sağladı. Ancak İsrail Batı Şeria’yı kontrol etmeye ve yerleşim yerleri açarak ve Filistinlilerin evlerine, tarlalarına el koyarak işgalini sürdürürken, Gazze’yi de tam bir abluka altında tutarak kontrol etmeye devam etti. 1948’de İsrail’in kurulmasıyla göçe zorlanan Filistinli mültecilerin geri dönüşü de sağlanmadı.
2000 yılında Camp David’de dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın ev sahipliğinde yapılan zirvede İsrail Başbakanı Ehud Barak ve Filistin Yönetimi Başkanı Yaser Arafat bir araya geldi. Ancak sonuç alınmadı.
Bugün Filistin direnişini oluşturan siyasi örgütler şu an için “iki devletli çözümü” desteklemiyor. İsrail işgalinin tamamen sona erdirilmesi çağrısı yapıyor.
Bu arada ABD, “Filistin devletini” henüz kendisi bile tanımıyor.