Van’da BDP'li tutsak milletvekillerinin tahliye taleplerinin reddi ve hasta tutsakların olumsuz koşullarının sürmesini protesto etmek amacıyla kitle Feqiye Teyran parkında bir araya geldi. Sanat sokağına doğru yürüyüşe geçen kitle sık sık, “Ey halk uyuma, iradene sahip çık", "Biji Serok Apo" ve "Hasta tutsaklar onurumuzdur" sloganları attı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, tutsak vekillerin fotoğraflarını taşıyan kitle PKK bayrakları, “Hasta tutsaklara özgürlük” ve 433 hasta tutuklunun isminin yazılı olduğu pankart açtı.
BDP Van İl Eşbaşkanı Musa İtah, Van TUYAD-DER Başkanı Ahmet Aygün, Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Sabri Abi, BDP Van İl Eşbaşkan Yardımcısı Azim Yacan, Barış Anaları İnisiyatifi, STÖ temsilcileri ve yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüş ardından Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yapıldı.
Açıklamayı TUYAD-DER Başkanı Ahmet Aygün yaptı. 17 hasta tutsağın rapor beklerken cezaevlerinde yaşamını yitirdiğini belirten Aygün, “Hala 163'ü ağır hasta olmak üzere 544 hasta tutsak zindanlarda tutuluyor” dedi.
Türkiye’de cezalara uygulanan infaz rejiminin insani olmadığına dikkat çeken Aygün, 2000 yılından sonra F Tipi tabutluklara geçişle birlikte tecrit sisteminin etkisi ile tutsakların da sistematik olarak çürümeye terkedildiğini söledi.
F Tipi cezaevlerinde tecride dayalı koşulların tutsakların ruh ve beden bütünlüklerini ciddi anlamda tehdit ettiğine dikkat çeken Aygün şunları söyledi: ”Bu zindanlardaki ağır tecrit koşulları bir çok tutsağın ağır hastalıklara yakalanmasına neden olmuştur. Ölüm sınırına gelen bu hasta tutsaklara Adli Tıp süreci, sevkler, sürgünler ve yargı sürecindeki engeller onları bilinçli bir şekilde ölüme göndermektedir. Bu zulüm politikaları sadece tutsakları değil, aileleri de mağdur etmektedir. Bugün artık Adli Tıp Kurumu Raporları da geçerliliğini yitirmiştir. Çünkü ölüm sınırına gelmiş olan hasta tutsaklar bu kez de kolluğun 'Toplum güvenliği için tehlikeli' beyanına takılmaktadır. Yani hasta tutsakların serbest bırakılması polis, jandarma ya da JİTEM’in vereceği karara bırakılmıştır."
Bu noktada 'paralel devlet, paralel yargı' algısının daha da güçlendiğini ifade eden Aygün "Gever'in orta yerinde 3 Kürdün katledilmesi, halk iradesiyle seçilmiş BDP milletvekillerinin tahliyelerinin rededilmesi, halen güncelliğini korumaktadır. İşte bu noktada hasta tutsaklara dayatılan bu anti demokratik uygulamaya karşı çeşitli sivil kuruluşların yaptığı tüm girişimlere karşın hiçbir gelişme sağlanmamıştır. Cezaevlerinde yaşanan bu insanlık suçları hükümetin gerçek demokrasi yüzüdür. Bundan böyle hasta tutsaklar serbest bırakılıncaya kadar alanlarda olacağız ve bu alanları terk etmeyeceğiz" dedi.
Aygün'ün ardından söz alan BDP Van İl Eşbaşkanı Musa İtah, bugüne kadar çeteci hukuk mantığını koruyan AKP'nin şimdi çeteci hukuk mantığıyla karşı karşıya geldiğini belirterek, "Eğer bu ülkede ayrımcı ve çeteci bir hukuk anlayışıyla hareket ederseniz işte o çeteci hukuk gün gelir sizi de vurur. Başından beri söylüyoruz. Adalet herkese lazım. Amed’de ayrı, İstanbul'da ayrı bir hukuk işletirseniz o hukuksuzluk böyle sizide vurur. Bunu yıllardır söylüyoruz. Buradan bir kez daha hükümete sesleniyoruz. Adil bir yargı, adil bir anayasa yaparak herkesi kucaklayın" şeklinde konuştu.
Açıklamanın ardından kitle dağıldı.
Kaynak : ANF