TİP’ten milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen Gezi tutuklusu Can Atalay’ın durumu Anayasa Mahkemesi’nin kararları sonrası arapsaçına döndü. Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay’ın tutukluluğuna ilişkin iki kez verdiği hak ihlali kararına ne yerel mahkeme ne de Yargıtay uydu. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında tarihte ilk kez yetki krizi yaşandı ve Anayasa Mahkemesi yok sayıldı. Üstüne Meclis, Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesine karar verdi. Yüksek mahkeme yine devreye girdi ve kararın anayasaya aykırı olduğuna hükmetti. Şimdi bu kararın ardından Meclis, Can Atalay konusunda olağanüstü toplanacak.
16 Ağustos cuma günü toplanması beklenen Meclis’te, Can Atalay’ın tahliye edilerek yemin edeceği yönünde iddialar ortaya çıktı. Ancak iktidara yakın Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, “Can Atalay’ın Meclis kararı ile tahliye edilip, yemin ederek görevine başlaması beklenmiyor. Başından beri bu işlerin bir iklim meselesi olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Normalleşme süreci devam etseydi bugün farklı şeyleri konuşuyor olurduk” dedi.
“Bazı haber siteleri Can Atalay’ın tahliye edileceği ve 16 Ağustos’ta Meclis’te yemin ederek, görevine başlayacağını yazdı. Peki öyle mi olacak? Öyle olmayacak. Ne olacağını anlatayım” diyen Selvi, AKP’nin bu konuda üç gerekçe ileri süreceğine dikkat çekti.
‘ADALET BAKANLIĞI DEVREYE GİREBİLİR’
Selvi, şunları sıraladı:
“1-Can Atalay’la ilgili mahkûmiyet kararı İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verildi. İstinaftan geçerek Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onandı. Mahkûmiyet hükmü ortada dururken Meclis’te yemin edemez.
2-Tahliye kararının verilip milletvekili haklarının iade edilmesi için ya İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi, yeniden yargılama yapacak ya da kararında ısrar edip, dosyayı Yargıtay’a gönderecek. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda yeniden yargılama ve infazının durdurulması kararı verirse tahliye edilip, milletvekili yemini etmesinin önü açılacak.
3-Ya da Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi’nin kararını gerekçe göstererek, “kanun yararına bozma” ve “infazın durdurulması” talebiyle Yargıtay’a müracaat edecek.”
