İç mimarisinde ağırlıklı olarak kullanılan pembe renkli fayanslar sayesinde popüler kültürde “Pembe Cami” olarak adlandırılan bu yapı, Kaçar Hanedanı döneminde Mirza Hasan Ali Nasırülmülk’ün emriyle inşa edildi.
Tasarımcılar Muhammed Hasan ve Muhammed Rıza Kaşi Pazi Şirazi dış cephede, iç kısımlarda ayakta dururken sürekli değişen bir manzarada nefes kesici bir etki yaratan geniş vitray cam ve panj kāseh-i (beş içbükey) gibi geleneksel unsurları kullandılar.
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir cami gibi görünse de, caminin içindeki vitray camlar, içeriye yansıyan ışıklarla birlikte rengarenk bir görünüm sunuyor.
Özellikle sabahın erken saatlerinde içeride oluşan renk cümbüşü sayesinde, “Pembe Cami”, “Renkli Cami”, “Gökkuşağı Cami”, “Kaleydoskop Cami” gibi birçok isimle de anılıyor.
Caminin karmaşık geometrik çini tasarımları, boyalı kemerler, nişler ve muhteşem kubbeler gibi diğer çarpıcı tasarım ve mimari unsurları da kalıcı bir izlenim bırakıyor. Pembe, mavi ve sarı tonlardaki çarpıcı çini çalışması ile uzun, dikdörtgen yansıtıcı bir havuza sahip açık avlusu, canlandırıcı ve zengin bir atmosfer yaratıyor.
Bugün bu muhteşem cami, Nasır el Mülk Yardımlaşma Vakfı’nın koruması altında, hem tarihi bir hazine hem de canlı bir ibadet mekanı olarak varlığını sürdürüyor. (Arkeofili)
