Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan gelişmişlik endeksinde en gelişmiş iller ile en az gelişmiş iller arasında büyük bir uçurum olduğunun altını çizen AK Parti Van Milletvekili Adayı Faruk Alpaslan, “Gelişmişlik endeksi sıralamasına göre, listenin ilk on sırasında huzurun hâkim olduğu, huzursuzluğun olmadığı iller yer alıyor. Listenin son 10 sırasında ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki iller var. Van ise en az gelişmiş son 10 il arasında yer alıyor. 75. sıradaki Van’ın da içinde bulunduğu en az gelişmiş 10 ilin geri kalma nedenine baktığımızda ise, karşımıza huzursuzluk çıkıyor. Buradan da anlıyoruz ki gelişmek için huzur şart” dedi.
“VANLI ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNDE BİR GELİRE MAHKÛM EDİLMİŞ”
İllerin gayri safi milli hâsıladan aldıkları paylara göre huzurlu illerin yine ilk sıralarda, huzursuz illerin ise son sıralarda yer aldığını belirten Faruk Alpaslan, “Gayri safi milli hâsıladan en çok pay alan ilimiz Kocaeli. Kocaeli’nde kişi başına düşen milli gelir 33 bin 620 dolar. En az pay alan 10 il arasında bulunan Van’da ise kişi başına düşen milli gelir 4 bin 311 dolar. Aylık ortalaması ise 360 dolar tutuyor. Türk Lirası’na çevirdiğimizde asgari ücretin altında bir rakam ortaya çıkıyor. Bu da çok net olarak gösteriyor ki, Van gibi huzursuzluk yaşayan illerimizde halkımız asgari ücretin altında bir yaşama mahkûm edilmiş” diye konuştu.
Van başta olmak üzere, Van’ın durumundaki illerin gelişmişlik ve refah düzeyinin yükseltilmesi için huzurun kalıcı bir şekilde hâkim olması gerektiğine vurgu yapan Faruk Alpaslan, “Huzur, halkımızın iş aş sahibi olması, gelirini arttırabilmesi, asgari ücret düzeyindeki bir yaşamdan kurtulması için herkesin gündeminin birinci maddesi olmalı. Huzur olmalı ki, yatırım gelsin. Yatırım gelmeli ki, ekonomi gelişsin. Ekonomi gelişmeli ki, gençlerimiz ve işsizlerimiz iş sahibi olsun. İşte bu nedenle huzuru sağlamak için bir şey yapmayanların, hiçbir değeri ve karşılığı yoktur. Toplum adına üstlenilen görevlerin büyük bir sorumluluğu var. Milletvekilleri, siyasi parti il ve ilçe başkanları, belediye başkanları ve meclis üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve mahalle muhtarları başta olmak üzere, herkes seçildiği makamın sorumluluğunu bilmeli, görevlerini hakkıyla yerine getirmeli. Çünkü bu görevler hizmet edilmesi için verilen, halkın makamlarıdır. Seçilenler, yaptıkları hizmetler ile ahretini kurtarabileceği gibi, kul hakkı ile altından kalkamayacağı veballer de yüklenebilir. Bu nedenle boş sözlerle ve ideolojik kuru sloganlarla vakit öldürmek yerine, huzura sahip çıkmalı ve hizmet üretmelidir” şeklinde konuştu.