Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Semiha Şahin ile muhabiri Pınar Gayıp’ın da aralarında olduğu 4 kişinin "örgüte üye olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla yargılandığı davanın karar duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Şahin ve Gayıp katılmazken, avukatları Kader Tonç, Sezin Uçar, Gülbin Aydın ve Hasan Yaman katıldı.
Talebe dair söz alan avukat Tonç, Uçar ve Aydın, olası bir ceza durumunda cezanın ertelenmesini istedi. Söz alan Semiha Şahin’in avukatı ise, ceza ertelemesi talebinin olmadığını söyledi. İddia makamı, daha önce verdiği ceza talepli mütalaasında herhangi bir değişiklik olmadığını belirtti.
'HUKUKA AYKIRI DELİL TOPLANDI'
Gayip’ın avukatı Kader Tonç, müvekkili hakkında soruşturma başlatılmadan önce polisin sanal devriye yöntemiyle hukuka aykırı deliller toplandığını söyledi. Av. Tonç, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) sanal devriye ile toplanan delillerin hukuka aykırı olduğuna dair kararını anımsattı.
Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) kriminalize edilmeye çalışıldığına dikkati çeken Tonç, iddianamede ETHA’nın “legal görünümlü” olarak tabir edildiğini kaydetti. Bu tabiri kullanan soruşturma savcısının şu an hükümlü olduğuna dikkat çeken Tonç, beraat talebinde bulundu.
Avukat Aydın ise, müvekkiline ait 4 paylaşım olduğunu ve bu paylaşımlardan üçünün haber, bir paylaşımın ise şiir olduğunu söyledi. Ancak buna rağmen müvekkilinin “propaganda” suçlamasıyla yargılandığını dile getirdi.
'SUÇ UNSURU YOK'
Soruşturmanın 2017’de açıldığını ve o dönemde Olağanüstü Hal’in (OHAL) yürürlükte olması nedeniyle "cadı avı" başlatıldığını söyleyen avukat Sezin Uçar, hukuka aykırı uygulamalar nedeniyle dosyanın bu aşamaya geldiğini söyledi. Müvekkili Gülsen İmre’nin suç kapsamına alınan paylaşımlarında herhangi bir suç unsurunun olmadığını dile getiren Uçar, müvekkilinin katıldığı yakının cenazesinin fotoğrafını paylaştığını aktardı. Uçar, “Propaganda unsuruna teşkil eden bir husus değildir” dedi. Uçar, AYM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından söz konusu suçlamaya dair kararları hatırlatarak, beraat talebinde bulundu.
İDDİALARA YANIT
Esasa dair savunma yapan Şahin’in avukatı Hasan Yaman ise, suçlamalara dair somut tespit veya eylemlerin dosyada yer almadığına işaret etti. Yaman, “Diyelim ki hukuka uygun deliler toplandı. Peki üyelik bakımından hiyerarşinin neresinde yer alıyor? Ne talimat almış? Belge veya suçlamaya dair silah var mı? Suçlamaya dair bir eylem tespit de yok. Bu nedenle üyelik bağlamında ceza verilmez” dedi.
Propaganda iddiasına dair de bir suç unsurunun oluşmadığını söyleyen Yaman, şunları söyledi: "Paylaşımların suç olabilmesi için geniş bir kitleyi hedef alması lazım. Aynı zamanda paylaşımlarda şiddet de olması lazım. Açık ve yakın tehlikesi de göz önünde bulundurulmalı. Buna dair dosyada herhangi bir husus yoktur. Soruşturmada yer alan Şahin’in çekilen bütün fotoğraflarında boynunda fotoğraf makinesi var. Diyelim ki yasa dışı bir eylem var. Gazeteci onu da takip edebilir. Hakkını kullanması gerekiyor. Dört tane cenaze ve yürüyüş takip etmiştir. Mahalleye dair ve yürüyüşe dair bir soruşturma yoktur. Ancak suç olmayan bir daha sonra nasıl önüme suç olarak gelebilir. Slogan attığı iddia ediliyor. Nerede attı? Nerede saldırdı? Buna dair delil yok. Bu nedenle cezalandırılması mümkün değildir. Gazetecilik faaliyeti yapmıştır. Beraatını talep ediyorum."
BERAAT VE CEZA
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme, Ferhat Harun Pehlivan ve Gülsen İmre’ye “örgüt propagandası” yaptıkları gerekçesiyle 2 yıl 13 ay 15'er gün ceza verdi. Mahkeme, Pınar Gayıp ve Semiha Şahin’e yönelik “örgüte üye olmak” suçlaması yönünden beraat kararı verirken, Gayıp hakkında “propaganda yapmak” suçlamasından ise 2 yıl 13 ay 15 gün ceza verdi. Şahin’e ise, bazı iddialar nedeniyle 10 ay ve sanal medya paylaşımları nedeniyle ise 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezası verdi.