Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Kadın Meclisi Van F Tipi, T Tipi ve Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan siyasi tutsakların ailelerini cezaevi önünde ziyaret etti. Cezaevi ziyaretine HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, HDP ve DBP il örgütü, Van Barış Anneleri ve HDP Kadın Meclisi'nden birçok kadın katıldı. Kadınlar burada ailelerin sıkıntılarını dinleyerek tutsakların durumuna ilişkin bilgi aldı.
''CEZAEVİNDE İNSANİ KOŞULLAR İHMAL EDİLİYOR''
Ardından cezaevi önünde kadınlar adına açıklama yapan Muazzez Orhan, HDP Kadın Meclisi olarak cezaevinde bulunan tutsakların aileleriyle dayanışmak için cezaevine geldiklerini söyledi. Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre cezaevi nüfusunun 224 binin üzerinde olduğunu kaydeden Muazzez Orhan bunların 85 bininin tutuklu, 140 bin civarının da hükümlü olduğunu söyledi. Orhan, "Cezaevlerinin kapasitesinin 202 bin olmasına rağmen 22 binin üzerinde tutsak cezaevinde yerlerde yatmak zorunda kalıyor. 12 kişilik koğuşlarda 30 40 kişi tutuluyor. Cezaevi koşulları düşünüldüğünde insani koşulların ihmal edildiği ortada" dedi.
''KATLİAM SANIĞINA SAĞLIK GEREKÇE GÖSTERİLİYOR''
Ülkede adaletin esaret altında olduğunu dile getiren Muazzez Orhan, "Antep katliamı sanığı sağlık sıkıntısı gerekçe gösterilerek tahliye edilirken, Koçer Özdal ağır kanser hastası olmasına rağmen tahliye edilmedi ve hastanede elleri kelepçeli olarak yaşamını yitirdi. Bu uygulamalar da aslında bu ülkede ikircikli uygulamalarla tamamıyla siyasi iktidarın söylemi üzerinden adaletin, yargının ve hukukun esaret altına alındığının bir göstergesidir" diye konuştu.
''LEYLA GÜVEN HALA REHİN TUTULUYOR''
Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in tutukluluğuna da tepki gösteren Muazzez Orhan, "İktidar partisinin yüzde 25 civarında kadın temsilinin bulunduğunu söylediği Meclis'te Sayın Leyla Güven hala rehin tutulmakta. Milletvekili seçilmesine rağmen hala tahliye edilmiş değil. Enis Berberoğlu hakkındaki olumlu ve gecikmeli kararın Leyla Güven'e uygulanmaması ikircikli bir tutumdur" sözlerini kullandı.
''AF TASARISI TOPLUMSAL BARIŞ VE HUZUR GETİRMEZ''
Meclis'in gündemine gelecek olan af tasarısına da değinen Muazzez Orhan, "Bizler çetelerin, katillerin af yasası kapsamına alınmasının bu topluma hiçbir barış ve huzuru getirmeyeceğini bir kez daha ifade ediyoruz. İsteğimiz toplumsal huzur ve barışın tesis edilmesidir. Ancak bu tasarının sadece siyasi düşüncesinden ötürü içerde olan yüzlerce tutuklunun durumu toplumsal barışın tesis edilmeyeceğinin bir göstergesidir" şeklinde konuştu.
''AİHM KARARINI KINIYORUZ''
Son olarak Muazzez Orhan şunları kaydetti: "Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde 20 yılı aşkındır bir tecrit uygulanmaktadır. Son iki yıldır bu tecrit ağırlaştırılarak devam etmekte. Daha önceki süreçlerde koster ve hava koşulları gerekçe gösterilerek görüş engellenirken, bugün çok aleni bir şekilde disiplin cezası gerekçesiyle 6 ay görüş yasağı getirilmiştir. Biz bunun da tamamıyla siyasi bir karar olduğunu belirtmek istiyoruz. Kürt halkının iradesinin Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecritle kırılmaya çalışıldığının göstergesi olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Tecrit insanlık suçudur. Dünyanın hiçbir yerinde de bu şekilde bir uygulama söz konusu değildir. AİHM'in vermiş olduğu kararı da bir kez daha kınadığımızı belirtiyoruz."
