Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Van İl Koordinasyonu, “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” nedeniyle basın açıklaması yaptı. TMMOB binasında yapılan açıklamayı Van İKK Sekreteri İskan Işık okudu. 

'AKP DÖNEMİNDE 22 BİN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ'

2013'ten bu yana az 695 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi 2013'ten bu yana az 695 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi

Türkiye'de iş cinayetlerine dikkat çekebilmek, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin önemini vurgulamak için 3 Mart tarihinin TMMOB tarafından “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” olarak ilan edildiğini söyleyen Işık, "İş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin, iş kazalarında iş göremez hale gelen işçilerin sayısının dahi tespit edilemediği bir dönemdeyiz. İş kazaları ve iş cinayetleri kamuoyunda normalleştirilerek, yaşam ve çalışma hakkı gasp ediliyor. Cinayetler ve kazaların önlenmesi, meslek hastalıklarının engellenmesi şöyle dursun, maliyet ve işgücü hesabı yapılarak bu çalışmalara kaynak bile ayrılmıyor, emekçilerin can güvenliği hiçe sayılıyor. Yasalar ile koruma altına alındığı söylenen işçi sağlığı ve iş güvenliği, her geçen gün kötüye gidiyor. Ülkemiz toplu iş cinayetlerinde, işçi ölümlerinde dünyada ilk sıralarda geliyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliği meclisinin yayınladığı rakamlara göre 2018 yılında en az 1923 kişi işyeri kaynaklı nedenlerle hayatını kaybetmiştir. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından 2019 yılının başına kadar iş cinayetlerinde hayatını kaybeden emekçilerin sayısının 22 bini aştığını üzüntüyle görüyoruz" dedi. 

'6 YILDA 9 BİN 723 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ'

SGK tarafından açıklanan rakamlara göre, 2017 yılında 4A kapsamında çalışanların geçirdiği iş kazası sayısının 359 bin 653,  4B kapsamında çalışanların geçirdiği iş kazası sayısının ise 213 olduğunu söyleyen Işık, "Bu kazalar sonucunda 4A kapsamında çalışan bin 633, 4B kapsamında çalışan 3 kişi olmak üzere toplam bin 636 kişi hayatını kaybetmiştir. SGK 2016 yılı istatistiklerine göre 286 bin 068 iş kazasında bin 405 işçi hayatını kaybetmişti.  Açıklamaya göre, 2017 yılında bir önceki yıla göre iş kazası sayısı yüzde 25 oranında, iş kazaları sonucu ölüm ise yüzde 16 oranında artmış; 2018 verileri ise henüz açıklanmamıştır. Her yıl, evine ekmek götürmeye çalışan 2 bine yakın işçinin hayatına kaybediyor olması, ülkemizdeki işyerlerinin güvensiz ve ilgili mevzuatın yetersizliği olduğunu göstermektedir" diye konuştu. 

'SENDİKAL ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRIN'

Türkiye'de iş cinayetlerinin, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının bu denli yaygın olmasının bir diğer nedenin de, emekçilerin sendikal haklarının baskı altında tutulması olduğunu ifade eden Işık, "Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller tüm çalışanlar için kaldırılmadıkça işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yol almak mümkün olmayacaktır. Sendikasız uzman, sendikasız işçi, örgütsüz bir çalışma yaşamı ile emekçiler tüm olumsuzluklara karşı açık ve savunmasızdır. Uygulamaya konan özel istihdam büroları ile emekçiler kiralık işçi haline dönüştürülmüş, zorunlu bireysel emeklilik sistemi kesintileri ile de emekçilerin sosyal hakları daha geriye çekilmiştir. Güvencesizliğin neden olduğu esnek çalışma, işsiz kalma korkusu, işçilerin sadece fiziksel sağlığını değil, ruhsal sağlığını da olumsuz etkilemektedir. İşsiz kalma korkusu, ücretlerde düşüş, koşulların giderek kötüleşmesi tüm emekçilerin ortak sorunudur" diye kaydetti. 

'İŞ CİNAYETLERİNE DURDURALIM'

Işık konuşmasının sonunda, "Bizler, her 3 Mart’ta olduğu gibi bu gün de iş cinayetleri ile mücadele etmek için sesimizi yükseltiyoruz. Ölüm, yaralanma ve sakat kalma; esnek ve güvencesiz çalışma hiçbir emekçinin kaderi değildir. İnsan onuruna yakışır, güvenli ve güvenceli çalışma hakkımız için sesimizi yükseltiyoruz. Tüm ülkede, tüm çalışma alanlarında işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin artırılması, bağımsız denetim sisteminin yerleştirilmesi, iş cinayetlerinin ve iş kazalarının durdurulması için yılmadan mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı.