Hükümetin bugün artık daha iyi anlaşılan siyasi hesaplarla başlattığı ‘çözüm süreci’ni sonlandırması akabinde giderek devlet yönetimine ve bağlı kurumlara hakim olan otoriter anlayış Türkiye’yi hak ve özgürlükler alanında ağır ihlallerinin yaşandığı bir ülke durumuna getirdi. 15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte daha da ağırlaşan baskı politikaları sonucunda özellikle bölge kentlerinde karşılaşılan hak ihlalleri son 10 yılın verileri bile katladı.
Bu ağır hak ihlallerinin yaşandığı kentlerden biri ise Van oldu. Kentte uygulanan yasaklar, ev baskınları, işkence, tutuklama, darp, toplumsal olaylara müdahale, kayyum atamaları gibi birçok alanda hak ihlalleri yaşanırken, bunların çok büyük bir bölümü cezasız kaldı.
Uygulanan yasaklara rağmen demokratik bir hak arama talebi olarak yapılan protestolara dönük gelişen pek çok müdahale ile “işkence” doğrudan sokağa taşınırken, işkence ve kötü muameleye karşı yapılan suç duyurularında ise, adalet talebi karşılanmadı. Yine yüzlerce insanın farklı gerekçelerle gözaltına alınarak tutuklandığı kentte, Valiliğin 15 günde bir ilan ettiği yasaklarla 3 yılı aşkın süredir hiçbir hak arama faaliyetine de izin verilmiyor.
4 YILDA 24 BİN 500 HAK İHLALİ YAŞANDI
İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi'nin verilerine göre, darbe girişiminden Aralık 2019 sonuna kadar kentte 24 bin 500 hak ihlali yaşandı. Son 4 yıl içerisinde kentte toplam 2 bin 100 ev baskını yaşanırken, 2 bin 900 kişi gözaltına alındı, gözaltına alınanlardan 635’i tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Aynı süre zarfında şiddet eylemlerinde 12 sivil yaşamını yitirirken, 45 kişi ise yaralandı. Yine kent sınırları içerisinde 44 asker-polisle birlikte 64 PKK'li hayatını kaybetti.
13 KADIN, 8 ÇOCUK YAŞAMINI YİTİRDİ
Kent kadın cinayetleri açısından da karanlık bir 4 yıl yaşadı. İHD'nin kayıtlara göre, aile içi şiddet ve diğer nedenlerden dolayı 13 kadının yanı sıra 8 çocuk da yaşamını yitirdi. Aynı yıllarda toplumsal eylemlerde yüzlerce kadın şiddete maruz kalırken, özellikle açlık grevi dönemlerinde Beyaz Tülbentli Anneler ve kayyum protestoları sırasında yapılan eylemlerde kadınlara yönelik şiddet sokağa taşındı. Bu eylemlerde birçok kadın darp edildi.
CEZEVLERİ'NDE 150 HAK İHLALİ
Sokağa dair bu kara tablo ile orantılı olarak gözaltı merkezleri ile cezaevlerindeki hak ihlalleri de arttı. Cezaevinde bulunan tutukluların işkence, kötü muamele, sağlık, eğitim ve diğer haklarına yönelik 150 ihlal yaşanırken, birçok tutuklu/hükümlü sevk sırasında ve cezaevine girişlerde hak ihlaline uğradı.
150 MÜLTECİ YAŞAMINI YİTİRDİ
İran'a sınır olması nedeniyle Afganistan, Pakistan ve İran başta olmak üzere birçok ülkeden binlerce mültecinin geldiği kentte, bu yöndeki bilgilere göre, son 4 yıl içerisinde 100 bin dolayında mülteci sınır hattında gözaltına alındı. Kentin İran’la olan sınır hattında yine 150'den fazla mültecinin, kaza sonucu veya donarak yaşamını yitirdi yönünde bilgiler mevcut.
2 BİN İHRAÇ, BİN 500 İDARİ SORUŞTURMA
Toplumsal alanda yaşanan bu hak ihlallerinin yanı sıra çalışma yaşamında da Van tarihinin en yüksek ihlallerini yaşadı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kentte toplam 2 bin kişi ihraç edilirken, üniversite ve diğer kamu alanlarında çalışanlara yönelik bin 500'den fazla idari soruşturma başlatıldı. Bu idari soruşturmaların ardından yine çok sayıda kişinin iş akdi feshedildi, birçok kişi mahkemece işe iade kararı verildiği halde görevine dönemedi. Bunlarla birlikte belediyelere yapılan kayyum atanması ile yüzlerce emekçi ya sürgün edildi ya da kendi mesleki alanı olmayan 'angarya' işlerde görevlendirildi.
SEÇME VE SEÇİLME HAKKI İHLALLERİ
Kentte yaşanan en büyük hak ihlallerinden biri de halkın seçme ve seçilme hakkına yönelik ihlaller oldu. 2014 yılında yapılan yerel seçimlerde HDP'nin Van'da kazandığı 12 belediyenin tümüne kayyum atanırken, Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bekir Kaya başta olmak üzere birçok belediye eşbaşkanı da ya tutuklandı ya da haklarında onlarca dava açıldı. Seçme seçilme hakkına yönelik ihlal, 31 Mart seçimleri sonrasında da sürdü.
HDP'nin kentte kazandığı belediyelerden 3’ünün eşbaşkanlarına KHK'li oldukları gerekçesiyle mazbataları verilmedi. Büyükşehir Belediyesi dahi partinin kazandığı 7 belediyeye ise kayyum atandı. Bunlardan İpekyolu Belediye Eşbaşkanları Şehzade Kurt, Azim Yacan, Erciş Belediye Eşbaşkanı Yıldız Çetin, Özalp Belediye Eşbaşkanları Dilan Örenci, Yakup Almaç ve Muradiye Belediye Eşbaşkanı Yılmaz Şalan ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.
ŞİDDET SOKAĞA YANSIDI
Kentte kayyum atamalarına karşı yapılan açıklamalara yönelik müdahaleler de yine çok sayıda hak ihlali yaşandı. Belediyeye kayyum atanması sonrası başlatılan “Demokrasi Nöbetleri”, neredeyse her gün polis müdahalesi ile engellenirken, eylemlerde yüzlerce kişi gözaltına alınıp, birçoğu tutuklandı. Polis şiddetinin kamuoyuna yansıyan en önemli örneği ise, kayyum protestoları sırasında bir kahvehanede adeta linç edilen Fırat Koç'un görüntüleri oldu.
Van'da son 4 yıl içerisinde yaşanan bazı önemli olaylar ise şöyle;
* 10 Ocak 2016 tarihinde Van'ın Edremit ilçesinde bulunan bir eve polislerin yaptığı baskın sırasında 12 PKK'li yaşamını yitirdi. Olay ile ilgili sivil toplum örgütlerinin yaptığı araştırmada olayın infaz olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu raporlaştırdı.
* Remziye Bor, Van'ın İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir Mahallesi’nde 19 Nisan 2016'da evine baskın yapan özel harekat polisleri tarafından vurularak ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede 17 Mayıs 2016’da yaşamını yitirmişti. Olay sonrası tutuklanan Remziye Bor’un eşi İrfan Bor'a “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 yıl 6 ay ceza verilmişti.
* Van’ın Erciş ilçesi Çelebibağı Mahallesi’nde, 17 Kasım 2016 tarihinde Ahmet Ataman’ın evine asker ve polisler tarafından baskın düzenlendi. Hediye Ataman, içeride PKK’lilerin olduğu iddia edilerek ateşe verilen evden çıkmasına izin verilmediği için yanarak hayatını kaybetmişti. Ataman’ın eşi Ahmet Ataman ise tutuklanmış ve 18 yıl 4 ay hapis cezası verilmişti.
* Van'ın Erciş ilçesi Yeşilova (Sulû) Mahallesi'nde, 28 Eylül 2017 tarihinde taranan araçta Önder Polat ve taksici Zafer Ceyhan öldürüldü. Van Valiliği’nce olaya dair yapılan açıklamada "2 terörist çatışmada öldürüldü" denildi. Ancak öldürülenlerden Zafer Ceyhan’ın taksici olduğu anlaşılınca bu kez "Kırsalla şehir merkezi arasında irtibat sağlayan kişi" olarak lanse edildi. Bunun üzerine Erciş Cumhuriyet Savcılığı taksiye “araçta terör taşımacılığı” yapıldığı iddiasıyla el koymuş, uzun bir süre sonra tekrar aileye iade edilmişti. İade edilen taksinin kaportasında 5 kurşun izi bulunmuştu.
* Gevaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik 9 Haziran 2017 tarihinde gerçekleştirilen saldırı sonrası mantar toplamaktan dönen 4 köylü, ilçe merkezinde polislerce gözaltına alındı. Haklarında “Gevaş Emniyet Müdürlüğü'ne saldırı düzenleyen 4 terörist yakalandı" başlıklı haber servis edilen Abdulselam Aslan (32), Cemal Aslan (53), Halil Aslan (48) ve Nejdet Beysüm (29), gözaltında tutuldukları süre boyunca polisin ağır işkencelerine maruz kaldı. Saldırıyla ilişkileri tespit edilemeyen köylüler, daha sonra serbest bırakıldı. Köylülerin gözaltında gördükleri işkencenin kanıtı olan fotoğraflar ise, uzun süre kamuoyunun gündemine oturdu. İşkence gören köylüler hakkında açılan dava beraatla sonuçlanırken, teşhis edilen 7 polisten birine dava açılmış, yerel mahkemenin verdiği beraat kararını Erzurum İstinaf Mahkemesi bozmuştu.
* İpekyolu ilçesine bağlı Yalımelez Mahallesi’nde 14 Temmuz 2018 tarihinde yapılan ev baskınında gözaltına alınan Ayfer Şahin, Abdulbaki Şahin, Ayhan Şahin, F. Şahin, Şehriban Mamuk, Abdullah Şahin ve Dilan Görür, ev baskınında ve gözaltında sistematik olarak işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. Tutuklananlar götürüldükleri cezaevinde de işkenceye maruz kaldı. Aile bireylerinin işkenceyle ilgili yaptıkları başvuru takipsizlikle sonuçlanırken, olaydan bir yıl sonra aile bireylerinin tamamı hakkında "örgüt üyesi olmak", "kamu görevlisine hakaret etmek" ve "görevi yaptırmamak için direnmek" suçlamalarıyla dava açıldı. Ailenin tüm üyeleri bir yıl sonra tahliye edildi.
* Van’ın Erciş ilçesine bağlı Çobandüzü (Hespenek) Mahallesi’ne, 11 Kasım 2018’de baskın düzenleyen polisler, Polat Ailesi’ne ait eve gaz bombası attı. Yanan evde bulunan yurttaşlar canlarını zor kurtarırken, Polat ailesi baskılara dayanamayarak göç etti.
* Merkez İpekyolu ilçesine bağlı Hacıbekir Mahallesi'nde, 15 Şubat 2019’da gözaltına alınan Ö.S. (14), Ş.Y. (16) ve O.D. (17), gözaltında kafalarına ayak ve silah dipçikleriyle vuruldu, yüzleri ve vücutları yumruklandı, kafaları klozete sokularak işkence yapıldı.
MA / Adnan Bilen