Pazar günü gerçekleşen periyodik DSG Askeri Konseyi toplantısında konuşan Mazlum Abdi, “Suriye topraklarında ateşkes sağlamak için yerel ve uluslararası çabaların sürdüğünü” vurguladı.

Abdi, mart ayında DSG'yi Suriye devlet güçlerine entegre etmek için Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile önemli bir anlaşma imzaladı.

Anlaşma, Kürtleri Suriye'nin ayrılmaz bir parçası olarak tanıyor, ülke çapında ateşkes öngörüyor ve yerinden edilmiş Suriyelilerin memleketlerine dönüşünü sağlıyor.

Dünkü toplantıda Mazlum Abdi, DSG'nin Suriye hükümetiyle ilişkilerindeki son gelişmelere de değindi ve özellikle Kuzey Halep'te ağırlıklı olarak Kürtlerin yaşadığı Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahalleleriyle ilgili varılan anlaşmadan bahsetti.

Anlaşma kapsamında, iki tarafın tüm tutukluları değiş tokuş etmesi ve DSG'ye bağlı iç güvenlik güçlerinin (Asayiş) Kürt mahallelerinde kalması kabul edildi.

" Suriye'nin önünde iki seçenek var: Ya federalizm ya da bölünme" " Suriye'nin önünde iki seçenek var: Ya federalizm ya da bölünme"

İlk tutuklu değişimi de Perşembe günü gerçekleşti ve iki taraf arasında yaklaşık 250 tutuklu takas edildi. Bir gün sonra, DSG'nin omurgasını oluşturan Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG), Halep'teki Kürt mahallelerinden çekilmeye başladı.

Şam ile gerginliği azaltma çabalarının yanı sıra, kuzeyde özellikle DSG ile Türkiye ve Türkiye destekli silahlı gruplar arasında ateşkes sağlamayı amaçlayan diplomatik temaslar da artıyor.

DSG, mart başında Türkiye ve Türkiye destekli silahlı grupları Aralık ayından bu yana kuzey Suriye'deki Tişrin Barajı ve Qere Qozaq köprüsüne saldırmakla suçluyor. Barajın stratejik konumu Türkiye için de kritik öneme sahip, çünkü ele geçirilmesi Rojava’ya daha fazla ilerleme yolunu açabilir.