Elazığ’da 28 Mart 2019 tarihinde evinde ölü bulunan Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi ve bölgenin yerel televizyonu Kanal 23 sunucusu Kazakistan uyruklu gazeteci Yeldana Kaharman'ın şüpheli ölümüyle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Gazeteci Baransel Ağca, Kaharman'ın 2 yıl boyunca açıklanmayan otopsi raporuna ulaştı.

Olayı, 2020 yılında kamuoyuna ilk duyuran gazeteci Sedat Sur, Kaharman'ın AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Tolga Ağar'ın tecavüzüne uğradıktan sonra intihar ettiğini belirtmişti. İddiaların basında yer almasının ardından birçok habere erişim engeli getirilmişti.

PEKER’İN İTİRAFI

Geçtiğimiz günlerde organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in YouTube'da yayımladığı videolarda iddiayı tekrarlamasıyla olay yeniden kamuoyunun gündemine taşındı. Peker, olayı şu cümlelerle aktarmıştı: "Bir gün kızcağız jandarmaya gidip kızcağız bana tecavüz edildi diyor. 18 yaşında. Kız şikayet ediyor, daha sonra helikopterle gelip bu kardeşi babası (Mehmet Ağar) aldırıyor. Kız ertesi günü ölü bulunuyor. Ne kadar enteresan ve ne kadar acı değil mi? Kendi kızımız için dünyaları yakarız dedik ama orada bir garip öldü ve herkes biliyor. Kimse ağzını açmıyor. Hani kadın kuruluşları? Bir tane gördünüz mü bu olay için eylem yapan? E derin devletin başı. Adam ne istiyorsa o oluyor. Şimdi daha da derin oldu."

Peker'in açıklamalarının ardından Jandarma Genel Komutanlığı'ndan açıklama yapıldı. Açıklamada, "Yeldana Kahraman isimli kadının, jandarmaya herhangi bir müracaatının kesinlikle söz konusu olmadığı gibi helikopterle aldırılması iddiası da tamamen gerçek dışıdır" denildi.

Jandarma Genel Komutanlığı'nın yanı sıra açıklama yapan AKP’li Tolga Ağar da olayı yalanlayan bir açıklama yaptı.

BAŞSAVCILIK AÇIKLAMASI

İddialarla ilgili son açıklama ise Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan açıklama yapıldı. Savcılığın açıklamasında ise "Y.K.’nın asıya bağlı gelişen asfiksi sebebiyle vefat ettiği,  müteveffayı intihara azmettiren, teşvik eden, intihar kararını kuvvetlendiren veya intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kimsenin bulunmadığı tespit edilerek 16/10/2019 tarihinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar verildiği anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.

Soruşturma dosyası ise 16 Ekim 2019 tarihinde kapatılmıştı.

OTOPSİ RAPORU ORTAYA ÇIKTI

Bugün yaşanan yeni bir gelişme ise Kaharman'ın ölümüyle ilgili bazı soru işaretlerini tekrar gündeme getirdi. Kaharman'ın erkek arkadaşı ve ev arkadaşıyla yaptığı görüşmeleri Twitter hesabından kamuoyuna aktaran gazeteci Baransel Ağca, bugün de Kaharman'ın 2 yıldır ulaşılamayan otopsi raporunu yayımladı.

Otopsi raporunda çelişkiler olduğunu ifade eden Ağca, "Yeldana'nın hayatını kaybettiği gece onu son kez gören iki kişinin de net olarak söylediği şey, Yeldana'nın çok fazla içki içtiğiydi. Hayatını kaybettiği gün yapılan otopsi sırasında alınan kan örneklerinin sonucuna göre Yeldana'nın kanında alkol arandı fakat bulunamadı” dedi.

Kaharman'ın erkek arkadaşıyla yaptığı görüşmede vücudunda morluklar olduğunu söyleyen Ağca, raporda bu morluklardan da bahsedilmediğini belirtti.

HTŞ Lideri Colani: Kürtler gelecekteki Suriye’nin esas unsuru olacak HTŞ Lideri Colani: Kürtler gelecekteki Suriye’nin esas unsuru olacak

'KANINDA ALKOL BULUNAMADI'

"1 - Yeldana’nın hayatını kaybettiği gece onu son kez gören iki kişinin de net olarak söylediği şey, Yeldana’nın çok fazla içki içtiğiydi. Hayatını kaybettiği gün yapılan otopsi sırasında alınan kan örneklerinin sonucuna göre Yeldana’nın KANINDA ALKOL ARANDI FAKAT BULUNAMADI.


'ÖLDÜRÜLDÜKTEN SONRA ASILDIĞI ŞÜPHESİNİ AKLA GETİRİYOR'

2 - En önemlisi bu. Bir kişi kendini astığında o kişinin kendini asarak öldürüp öldürmediğini adli tıp bulabilir. Yani ölüm asılma öncesi mi sonrası mı yaşandı? Bu soruya adli tıp cevap verebilir. Adli tıpçılara sordum ancak kaynaklara da bakalım.

Ası ile ölüm bulgularına ve rapora baktığımızda yine bir çelişki görülüyor. Harici muayenede telem bölgesinde ekimoz var denilen raporda otopsiye geçildiğinde belirgin bir kanamaya, hematoma rastlanmadığı belirtiliyor. Boyundaki yumuşak doku, kemik ve kıkırdakta hiçbir şey yok!

Yani dışarıdan bakıldığında görülen telem izi açıldığında içeride herhangi bir kanama, doku zedelenmesi veya kıkırdak, kemik hasarı yok. Bu da Yeldana’nın öldürüldükten sonra asıldığı şüphelerini akla getiren bir durum.

'ASILDIĞI ŞÜPHESİNİ ARTIRAN BİR DİĞER ŞEY'

3 - Ölü lekeleri. Kendisini asan kişinin ölü lekeleri eldiven ve külotlu çorap şeklinde gerçekleşiyor. Sebebi ölümde kan dolaşımının durup bir süre asılı kalma nedeniyle kanın aşağı inmesi. Yeldana’nın 5 saate yakın asılı kaldığı söyleniyor. Ama ölü lekeleri vücudun arkasında…

Ölen kişide ölü lekelerinin vücudun arka kısmında yer alması… Bu bize kişinin öldüğü sıradaki pozisyonu hakkında net bir şey söylemese de öldükten sonra birkaç saat uzanmış vaziyette durduğunu söylüyor. Bu da Yeldana’nın öldükten sonra asıldığı şüphesini artıran bir diğer şey.

'SEVGİLİSİNİN GÖRDÜĞÜ MORLUKLAR OTOPSİ RAPORUNDA YOK'

- Yeldana’nın intihar ettiği gecenin öncesinde yanına gelen sevgilisi Ciran, bacaklarında büyük morluklar gördüğünü ve bu konudaki ısrarlı sorularına rağmen Yeldana’dan “Merdivenden düştüm” yanıtını aldığını söylüyor. Otopsi raporunda bu morluklar da kesin bir dille reddediliyor.

5 - Ben sözelciyim ve bu işin içinden çıkamadım ama bu metne göre Yeldana’nın kendini asabilmesi için boyundan sonraki uzunluğunun 50 cm veya daha küçük olması gerekiyor. Bir de bir yerde boy 1.65-70, bir yerde 1.56 geçiyor. İki şekilde hesaplayabilen varsa lütfen yardımcı olsun.

'HTS KAYITLARI YOK, O GECE KİMLERLE GÖRÜŞTÜ'

6 - Şimdi bende 50 sayfaya yakın bu konuya dair belge var. İçlerinde Ciran’ın telefon kayıtlarının da olduğunu gördüm. Hatta o gece yaptığı WhatsApp araması ve mesajları da var. Ama Yeldana’nın HTS kayıtları yok. O gece Yeldana kimlerle görüştü? HTS kayıtları dosyada var mı?

'APAR TOPAR KAPATILAN DOSYA YENİDEN AÇILMALI'

Baransel Ağca, otopsi raporundaki çelişkilere dikkat çektikten sonra şunları yazdı: Hazırlanan otopsi raporunda hem iç çelişki hem de tanık ifadeleriyle uyuşmayan noktalar var. Buna göre en kötü ihtimalle Yeldana öldürüldü ve asıldı. En iyi ihtimalle -ki bu durumda iyi ihtimal yok- rapor özensiz hazırlandı. Her iki durumda da yeni bir soruşturma açılmalı.

Ortadaki çelişkileri ben bile görebiliyorsam konuda uzman kişiler daha farklı ve belki daha önemli şeyler yakalayabilir. Şu an için benim en başta dile getirdiğim intihara sürüklenme şüphesi, yerini öldürülme şüphesine bıraktı. Çevresi tarafından hayat dolu biri olarak bilinen, önümüzdeki 10 yılını planlayan Yeldana, küs olduğu sevgilisiyle barıştığı günün gecesinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Dosya intihar denilerek apar topar kapatıldı. Şimdi o dosyayı yeniden açacaksınız.#YeldanayaNeOldu”